Direniş dolu bir yaşam: Aydın Günay

• 27 yıl boyunca bütün Avrupa’da kapısını çalmadığı, mücadeleyi anlatmadığı tek bir kapı bırakmayan Aydın Günay, mütevazi duruşu, kararlı iradesi ve zafere olan inanıyla çok kişiyi etkiledi. Kasım başında aramızdan ayrılan Günay’ın yoldaşları, mücadelesini sürdürme sözü verdi.

JİYAN AZAD / PARİS

Kürdistan Özgürlük mücadelesi filizlendiği günden bu yana sayısız şehit verdi. Kürt devrimci Aydın Günay (Metin) da 3 Kasım’da Fransa’nın başkenti Paris’te geçirdiği beyin kanaması nedeniyle sonsuzluğa uğurlandı.

Medya Savunma Alanları ve Avrupa sahası olmak üzere birçok alanda üstlendiği görevi üstlenen Günay, en son Heyva Sor a Kurdistan’da çalışmalar yürüttüğü kurumda da üstlendiği görevi en iyi şekilde yerine getirir. Temel öncülüğü Önder Apo’nun özgürlüğü olan Günay, 3 Kasım’da sonsuzluğa uğurlanacağından habersiz bir şekilde bir gün öncesinde arkadaşlarına “En büyük korkum Önder Apo’nun özgürlüğü ve Kürdistan’ın kuruluşunu görmemektir” diyor.

Kardeşi, oğlu ve şimdi de kendisi

1 Ocak 1962’de Van’da dünyaya gelen Günay, daha sonra Almanya’ya babasını yanına yerleşir. Genç yaşta Kürdistan’daki zulmü gördükten sonra özgürlük mücadelesine ilgi duyan Günay, Öcalan’ın fikirleriyle özgürlük mücadelesinin bir neferi olmaya karar verir. 27 yıl önce Kürdistan Özgürlük Mücadelesi’ne katılan Günay’ın en büyük oğlu Azad amcasıyla birlikte gerilla saflarına katılıyor ve Kürdistan Özgülük Mücadelesinin şehitler abidesine amcasıyla beraber isimlerini yazdırıyor. 

Yunanistan Lavrion kampında  beraber mücadele veren arkadaşlarından Xeyrettin Acar, “Metin Heval’in şehadetini kabul edemiyorum. Lavrion’a geldiği ilk günü hatırlıyorum. Gelir gelmez bizimle selamlaştıktan sonra hemen burada bulunan şehit ailelerini sordu. Gidip onları görmek, ellerinden öpmek ve onlara moral vermek istiyordu. Heval Metin hiçbir zaman ‘bende şehit ailesiyim’ demezdi. Her zaman kendisi dışındakileri düşünürdü” diyor. Günay’ın kadir kıymet bilen mütevazi bir kişiliğe sahip olduğunu sözlerine ekleyen Acar, “Heval Metin neredeyse 60 yaşındaydı. Nerede olursa olsun, kim olursa olsun asla ayağına çağırmazdı. Büyük bir sıcakkanlılık, bir coşku ile o gençlerin yanına giderdi” diye anlattı. 

Mücadeleyi anlatırdı

Yunanistan’da yaklaşık 6 yıl Günay ile birlikte çalışma yürüten Ape Çırav da, “Heval Metin çok fedakar ve dürüst bir insandı. Balkanlar zor bir alan olmasına rağmen hiç pes etmedi, elinden gelenin en iyisini yapıp üstesinden geldi. Herkese olabildiğince partiyi anlatma gayretindeydi. Elini taşın altına koymaktan çekinmedi. Bu harekette herkesin saygısını ve yoldaşlığını kazanabilmiş biriydi. Bizde derin bir boşluk bıraktı, mücadelesine layık olmaya çalışacağız” diye konuşuyor. 

Öcalan’a bağlıydı

Günay ile birlikte 20 yıl çalışma yürüten Heval Dilan ise Günay’ın Öcalan’a bağlılığını ve bunu hayatında nasıl içselleştirdiğinden söz ediyor; “Önderliğin derslerini çok iyi anlar ve bunu insanlara anlatırdı. Heval Metin çocuklar, gençler olmak üzere herkesle çok iyi iletişim kurmayı başaran biriydi. Önderliğin dersleri ve öğretilerini kavrayabilmiş biriydi. Önderliğin okulundan aldığı eğitimler ile çok donanımlı ve birikimli biri olmuştu. Verdiği eğitimler çok başarılıydı. Bir köylüyle, entelektüelle, eğitimci ve kadınla nasıl konuşulacağını çok iyi bilirdi” diyor.