Dünyada Kürt var olmasın!
Forum Haberleri —
- Türk devleti dünyanın bütün kötülüklerini Kürtlerin başına dökmeye can atıyor. DAİŞ mi olur, El Nusra mı olur veya başkası mı, önemli değil. Yeter ki, Kürt Kürt olarak var olmasın, yaşam hakkı elinden alınsın.
ZEKİ AKIL
Türk devleti Kürt halkını soykırımdan geçirmek ve örgütlü yapılarını dağıtmak için koşturup duruyor. Kürtler örgütlü olduğu sürece onları yenemeyeceğini, karanlık planlarını gerçekleştiremeyeceğini iyi biliyor. Geçmişinde yaptığı soykırımlarda zengin bir deneyim kazanmış. Yüz yıldır da Kürtleri kanlı imha operasyonlarına tabi tutuyor, sınırsız bir asimilasyon kıskacına almış. Bütün bunlara rağmen istediği sonucu alamamış.
Türk devleti Astana ve Soçi süreçlerini Kürt karşıtı bir cepheye dönüştürmeyi başardı. Rusya, Türkiye’yle çıkarları için anlaşmayı seçti. Efrîn’i feda etti. Efrîn Türk işgaline terk edildi. Türk devleti istediği gibi orada nüfusla oynuyor, Arapları ve dışardan devşirdiklerini Kürtlerin yerine yerleştiriyor. Etnik temizlik gibi insanlık suçları kapsamına giren suçları işliyor. Hesap soran yok, ne yapıyorsun diyen yok!
Kürtler Suriye’de DAİŞ’e karşı yürütülen savaşa öncülük yaptılar. Dünyayı DAİŞ belasından kurtarmada on bir binden fazla şehit verdiler. Dünya büyük bir koalisyon kurdu ama getirip askerlerini savaştırmadılar. Türk devleti ise Kürtler yenilsin, ezilsin diye DAİŞ ve El Nusra gibi örgütleri destekledi. Kürtleri bu karanlık güçler eliyle ezemeyince bu defa kendi ordusunu Suriye’ye soktu. Efrîn’den Serêkaniyê’ye kadar olan bölgeleri işgal etti. İdlib’de El Nusra için ordusunu getirip bekçilik yapıyor. DAİŞ’i yenen ve onlara karşı savaşan SDG savaşçılarını, komutanlarını Türk devleti vurmakla ve tasfiye etmekle meşgul. Ajan örgütleri ve SİHA’larla insan avına çıkıyor.
MİT tam bir cinayet şebekesi olarak Şengal, Başur ve Rojava’da faaliyet gösteriyor. İşledikleri cinayetleri gizleme gereği duymuyor. Açıktan üstleniyor. Çünkü ne Güney yönetimi, ne Suriye ne de Irak devletleri tutum almıyor. Suriye’de hava sahasını Rusya ve ABD aralarında bölüşmüş. Rusya ve ABD’nin izni, desteği veya göz yumması olmasa Türkiye bu kadar cinayet işleyemez. Yaptıkları kendisine kâr kalıyor.
Kürt düşmanlığı Türkiye’nin içi ve dış politikasını boydan boya zapt etmiş durumda. Dera Zor gibi Arapların yaşadığı bölgede bazı olaylar olunca Türk hükümeti hemen üstüne atladı. SDG’nin Arapları tahakküme aldığı, ‘’Arap aşiretlerinin ayaklanmasının yerli ve milli olduğunu’’ hemen ilan eder oldular. Türk sözcüleri ABD’ye çağrılar yaparak SDG’nin ne kadar terörist olduğunu ve onları terk etmeleri gerektiğini dile getirdiler. SDG niye kendilerine bu kadar batıyor! Bu güçler Suriyelilerden oluşmuş ve kendi güvenliklerini, topraklarını savunuyorlar. O çöllerde Türkiye’nin ne işi var? Ayrıca Dera Zor’da güvenlik operasyonları başladığında onlar da hemen Minbiç’a saldırdılar.
Ulus devletlerin cephaneliğinde hazır olan araçlar bellidir. Din, mezhep ve milliyetçilik onlar için hep kullanışlı araçlar olmuştur. Suriye hükümeti Arap milliyetçiliği dışında halka ne anlatacak? Demokrasi desen duymak istemiyor, özgürlük desen halkın aklına gelsin istemiyor. Dera ve Sıwêyda halkında şimdi bir bilinç sıçraması yaşanıyor. Halk meydanlarda demokrasi ve özgürlük taleplerini dile getiriyor. Buna karşı Şam hükümeti sessiz, duymazdan geliyor. Ama Dera Zor için hemen Arap aşiretlere çağrılar yapıp desteklerini açıklıyor. Arap milliyetçiliği onlar için elverişli bir araç. Zaten Baas’ın ideolojisi ona dayanıyor. Halka vaat edecekleri başka bir şeyleri yok. Araplar zaten onlarca yıldır bu rejim altındaydılar. Suriye neden bu kadar insan kaybetti? Milliyetçilik her derde deva olsaydı milyonlarca insan Suriye’den kaçmazdı. Aynı şey Türkiye için de geçerli. Türk devleti milliyetçiliği sürekli köpürterek gerçek sorunların üzerini örtüyor.
Türkiye’de Kürtlere karşı yürütülen savaş büyük bir ekonomik fatura ortaya çıkardı. Bugün enflasyonda dünyanın en üst sıralarında yer alıyorlar. Yolsuzluk ve yokluk sürekli artıyor. Suriye halkı da büyük bir yoksulluk ve açlıkla boğuşuyor. Bu ağır sorunlarla uğraşıp ülkelerine barış ve ekonomik kalkınma sağlayacaklarına yeni çelişki ve çatışmaların kapılarını aralıyorlar. Şam için topluma hakim olsun, biat ettirsin yeterlidir. Halk yoksul veya umutsuz olmuş, fark etmez. Türk devleti için de Kürt anasını görmesin yeterlidir. Kim onları ezer, kim onlara hangi kötülüğü yaparsa yapsın! Türk devleti dünyanın bütün kötülüklerini Kürtlerin başına dökmeye can atıyor. DAİŞ mi olur, El Nusra mı olur veya başkası mı, önemli değil. Yeter ki, Kürt Kürt olarak var olmasın, yaşam hakkı elinden alınsın.