Dünyanın en itibarlı meyvesi: Nar

Doğan Barış ABBASOĞLU Haberleri —

  • Pek az meyve nar kadar itibarlıdır. Şüphesiz ki nar bu itibarını bundan 6-8 bin yıl kadar önce evcilleştirilmesinin ardından doğal tıp alanında yoğun bir şekilde kullanılmasına borçlu.

Bazı Yahudi din insanlarına göre Adem ile Havva efsanesindeki “yasak meyve” nardır. İran’daki ilk dönem Hıristiyanları da hikayenin bu versiyonuna inanmıştır. Antik Yunan mitolojisindeki Persphone efsanesinde narın, yeraltı dünyasının bilgisiyle eşleştirilmesi de bu efsanenin bir yansıması olarak görülür. Ancak Adem ve Havva’nın cennetten kovulmasına neden olan meyvenin ne olduğu konusundaki liste oldukça uzun. İncirden mantara kadar uzanan bu listede günümüzde en çok kabul gören versiyon elmadır.

Yaban narı halen varlığını sürdürüyor

Narın cennet meyvesi olup olmadığını bilmiyoruz ancak Verimli Hilal’de ilk evcilleştirilen meyvelerden biri olduğu bilimsel bir gerçek. Yapılan genetik incelemeler narın doğadaki yaban versiyonunun İran ve Kuzey Hindistan’dan kaynağını aldığını gösteriyor. Punica protopunica olarak adlandırılan bu tür nar günümüzde sadece Yemen açıklarındaki Socotra adasında çok küçük bir alanda varlığını sürdürüyor. Bilindik, lezzetli versiyonu ise artık Dünyanın birçok bölgesinde yetişiyor.

 

 

Tanrıça İştar’a sunulan meyve

Narın kültürel etkileri konusunda bilinen ilk örneklerden biri Sümer şehri Uruk’ta 5 bin yıl kadar önce yapılan bir vazo üzerindeki nar resimleridir. Evcilleştirildiği dönemin hemen ardından dini bir önem de atfedilen nar, Sümerlerin dini ritüellerinde tanrıça İştar’a sunuluyordu.

Asurlardan kalan 4 bin yıllık Nimrud saraylarının duvarlarında narın resmedildiği çok sayıda işleme vardır. Nimrud’da bulunan tarihi eserler arasında fildişinden yapılan bir nar heykeline de rastlanmıştır.

Babil’de de narın çok önemli bir yer tuttuğunu çivi yazısı tabletlerinden öğreniyoruz. Eanna tapınağında bulunan tabletlerde tanrıça İnanna’ya adak olarak nar ve hurma sunulduğu uzun uzun tarif edilmektedir.

Akdeniz kıyısında da Babillerden çok daha önce, MÖ 1700lü yıllarda narın önemli bir meyve olduğunun izlerine rastlanır. Dünyanın en eski şehirlerinden biri olan Eriha’da bu dönemden kalan bir dizi mezarda nar tohumlarının izlerine rastlandı ve narın cenaze ritüellerinde çok eski dönemlerden bu yana kullanıldığı düşünülüyor.

Kimi tarihçiler kral ve kraliçe taçlarının şeklini nardan aldığını öne sürüyor.

Mısır’dan Çin’e nar etkisi

Biraz daha Batıya gittiğimizde Mısır’da da narın dini ve kültürel önemi olduğunu görüyoruz. Örneğin ünlü firavun Tutankamun’un mezarında nar formlu vazolar bulunmuştur. Hatta bunlardan biri gümüşten yapılmıştı. Doğu’da ise Çin’e kadar yayılan nar bu coğrafyada doğurganlık, sonsuz yaşam, zenginlik ve reenkarnasyon gibi olgularla ilişkilendirilmiştir.

Rivayete göre Kral Süleyman’ın inşa ettiği ilk tapınağın sütunlarına da nar figürleri işlenmişti. Günümüzde İsrailli arkeologların ilk tapınaktan kaldığını savundukları tek kalıntı da 5 santim çapında suaygırı kemiklerinden yapılan bir nardır.

Nar önemli bir ticari değerdi

Kültürel önemi bir tarafa nar Bronz Çağı’ndaki ticaret patlaması döneminde önemli değerlerden biriydi. Antalya’nın Kaş ilçesi açıklarında bulunan 3 bin 400 yıllık bir ticaret gemisi batığında reçine, fildişi heykeller, metaller, devekuşu yumurtalarının yanında bol miktarda nar da vardı.

Geleneksel tıbbın gözbebeği

Narın bu kadar itibarlı ve kültürel olarak etkili bir meyve olmasının temelinde şüphesiz ki doğal tıpta antik çağlardan bu yana yaygın olarak kullanılmasıydı. Ve birçok antik yöntemin aksine nar gerçekten de işe yarıyordu ve ilk hekimlerin en çok başvurduğu ilaçlardan biriydi.

Narın bağırsak kurtlarına karşı İran ve Mısır’da yaygın olarak kullanıldığı biliyor. Narın bu etkisi günümüzde de bilimsel olarak kanıtlanmış durumda. Geleneksel Hint tıbbında da narın ateş düşürücü olarak kullanımı tavsiye edilirdi.

Antik Yunan bilim adamları nara aşinaydı. Botaniğin Babası Theophrastus (M.Ö. 4. yüzyıl), Historia Plantarum (Bitkiler Üzerine Araştırmalar) ve De materia medica'nın yazarı Dioscorides (MS 1. yüzyıl) adlı eserlerinin birçok pasajında nardan bahseder. Bu eserlerden narın her biri üç alt türe sahip iki ana türü (vahşi ve evcilleştirilmiş) tanımlanır: yabani türler için beyaz, kırmızı ve pembe ve evcilleştirilmiş türler için tatlı, ekşi ve şarap aromalı değerlendirmeleri yapılır.

Yunan hekimleri narı farklı reçetelerle birçok hastalığa karşı kullanıyordu. Örneğin narın çiçekleri diyabet hastaları için kullanılırken, kökleri ise kanamaların durdurulması, ülser yaralarının iyileştirilmesi ve dizanteriye karşı öneriliyordu.

 

* * *

Nar hakkındaki ilginç gerçekler

* Narlara verilen cins adı (Punica), Kuzey Afrika'daki antik bir şehir olan Kartaca'nın Roma dönemindeki adından gelmektedir Romalılar yanlışlıkla narın Afrika'dan geldiğini varsaymışlardır.  Nar meyvesine “taneli elma” anlamına gelen Malum granatum adlı klasik bir Latince isim de verilmiştir.

* Narlar dut ailesine aittir, yani bir yumurtalıklı tek bir çiçekten gelen etli meyvelerdir ve tipik olarak birkaç tohuma sahiptirler. Narların birkaç taneden daha fazla çekirdeği vardır, aslında tek bir nar binden fazla çekirdek içerebilir.

* Yunan mitolojisinde nar, Adonis'in kanından doğduğu söylendiği için 'ölülerin meyvesi' olarak bilinirdi. Nar, Antik Yunan ve Roma'da ölümün yanı sıra doğurganlığı da simgelerdi. Narın Yunan aşk tanrıçası Afrodit'in yanı sıra Yunan evlilik ve doğum tanrıçası Hera ile de güçlü bir ilişkisi vardı.

* Antik Roma'da yeni evli kadınlar nar yapraklarından örülmüş taçlar takar ve nar suyu kısırlığı tedavi etmek için kullanılırdı.

*  Hıristiyan olmayan İran geleneği Yalda Gecesi'nde insanlar kış gündönümünde bir araya gelir ve ışığın karanlığa karşı zaferini kutlamak için nar meyvesi yerler.

* İspanya'nın Granada şehri adını İspanyolca nar kelimesinden almıştır ve şehrin hanedan simgesi de nardır. Şehrin her yerinde, sokak tabelalarında, rögar kapaklarında, levhalarda ve direklerde, ferforje çitlerde ve binaların üzerine kabartılmış olarak bulabilirsiniz. Nar İspanya'ya M.Ö. 850 yılında getirilmiştir, ancak meyvenin Granada için özel bir önemi olduğuna, Kral Ferdinand ve Kraliçe Isabella tarafından Endülüs Mağribilerine karşı kazandıkları zaferin amblemi olarak seçildiğine inanılmaktadır.

 

* * *

Narın sağlığımıza etkileri 

Nar iyi bir Antioksidandır.  Özellikle nar taneleri, bir tür flavonoid olan antosiyaninler içerir. Araştırmalar, antosiyaninlerin kan basıncını düşürmek ve kanser büyümesini yavaşlatmak gibi bir dizi potansiyel sağlık yararı ile ilişkili olabileceğini göstermektedir. Narlara o güzel yakut rengini veren şey antosiyaninlerdir. Ve tipik olarak, meyve ne kadar derin renkliyse, o kadar fazla antioksidan içerir.

İyi bir lif kaynağı

Nar taneleri porsiyon başına dört gram lif sağlar. Bu, yaklaşık yarım fincan nar tanesinde yetişkinler için önerilen Günlük Lif Değerinin (DV) yaklaşık %15'ine denk gelmektedir. Özellikle, narlardaki lifin çoğu çözünmeyen liftir. Çözünmeyen lif, sindirim sistemimizin sağlıklı kalmasına (ve kendimizi iyi hissetmemize!) yardımcı olur. Kan şekeri seviyesinin sabit kalmasını destekleyebilir ve yemek zamanlarında tok ve tatmin olmamıza yardımcı olabilir.

C vitamini içeriyor

Çoğu hayvan kendi C vitaminini üretebilir, ancak insanlar üretemez, bu da C vitamini içeren meyveleri bizim için bir diyet gerekliliği haline getirir. C vitamininin kendisi bir antioksidandır ve diğer antioksidanların vücutta iyi çalışmasına yardımcı olur. Vitamin, protein metabolizması, kolajen sentezi ve nörotransmitter üretimi gibi birçok temel vücut sürecinde önemli bir oyuncudur. Nar da iyi bir C vitamini kaynağıdır.  

Kalp sağlığı için önemli

Araştırmalar nar suyu tüketiminin kan basıncını düşürmeye yardımcı olabileceğini gösteriyor. Nar suyu, sağlıklı kas fonksiyonu için önemli bir elektrolit olan potasyum için iyi bir kaynak sağlıyor. Potasyum ayrıca sağlıklı sinir fonksiyonu ve kalp atış hızının düzenlenmesi için de gereklidir.

Nar taneleri meyve suyundan daha mı faydalı?

Birçok meyve ve sebzede olduğu gibi, nar suyu da nar taneleri ile aynı lif içeriğini sağlamaz. Meyvenin C vitamini ile birlikte lif de meyve suyu sıkma sürecinde kaybolur - her ikisi de temel besin maddeleridir. Ancak tercih ettiğiniz yöntem nar suyu içmekse, narın antioksidanlarının, potasyum gibi temel besin maddelerinin ve diğer sağlık faydalarının tümünden yararlanmaya devam edeceksiniz.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.