Duruşmadan önce işkence
- İskenderun T Tipi Kapalı Cezaevi'ne duruşma için getirilen dört tutsağa işkence yapıldı. Suç duyurusu talebini reddeden hakim, duruşma tutanağının Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verdi.
İskenderun T Tipi Kapalı Cezaevi'nde 13 Kasım 2015'te koğuşlarına takılan kameraları kırdıkları iddiasıyla gardiyanlarca darp edilen Abdulaziz İbrahim, Abdulkadir Atıcı, Abdulkadir Sert, Cahit Baybariz, Emrullah Abay, Ferhat Demirbaş, Habil Emen, Hamza Üngür, Hüseyin Aydın, İsmail Genç, Mehmet Serhat Polatsoy, Mehmet Şafak Elçiçek, Mustafa Türkoğlu, Özgür Özçelik, Rahmettullah Kaplan, Ramazan Aras, Rıdvan Orak, Sinan Tutmaz, Süleyman Benzer, Taner Sala, Vedat Çelik ve Yusuf Başaran hakkında "Hükümlü veya tutukluların ayaklanması" ve "Kamu malına zarar verme" iddiasıyla açılan davanın duruşması görüldü. İskenderun 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dün görülen duruşmaya bazı tutsaklar katılırken, bazıları da bulundukları cezaevlerinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden bağlandı.
Farklı cezaevlerinde tutulan Emrullah Abay, Mehmet Şafak Elçiçek, Süleyman Benzer ve İsmail Genç ise 5 Haziran akşamı getirildikleri İskenderun T Tipi Kapalı Cezaevi'nde darp edildikleri için kanlı elbiseleriyle duruşmaya katıldı. İsmail Genç, tercüman aracığıyla Kürtçe savunma yaptı.
Genç, "Dün bize İskenderun T Tipi Kapalı Cezaevinde işkence yapılmıştır. İşkence yapılınca benden savunma hakkımı kullanmam nasıl beklenilsin” dedi. Kamerayı kırmadıklarını, sadece kablosunu çektiklerini kaydeden Genç, “24 saat kamera ile takip edilmekten rahatsız oluyorum. Bunu daha önce cezaevi idaresine iletmiştim. Kamerayı bezle kapatmıştım. Gardiyanlar o bezi kaldırınca bende kameranın kablosunu söktüm. Bize işkence yapıldı. O gün yerde sürüklendik, rapor alınmasına rağmen gardiyanlar hakkında işlem yapılmadı, elbiselerimizden de bu belliydi, sadece kameranın kablosunu söktüm” diye konuştu.
Rahmetullah Kaplan, tanık beyanlarının hepsinin tek ağızdan çıktığını belirterek, "İskenderun T Tipi Cezaevi işkence yeridir, uygulamalarını lanetliyorum, iddianame içeriği gerçeği yansıtmamaktadır, zira gardiyanlar hakkında işlem yapılmamıştır, beraatimi talep ederim" şeklinde konuştu.
Elimi ve ayağımı bağladılar
Tanık beyanlarını kabul etmeyen Ferhat Demirbaş, şunları kaydetti: "Ben bu cezaevine yakın zamanda nakil olarak geldim, gardiyanlar beni öğrenip yanıma geldi, elimi ayağımı bağlayıp bana işkence etti. Saatlerce işkence gördüm, beni süngerli odaya aldılar, daha sonra raporum dahi alınmaksızın cezaevinde tutmaya devam ettiler. 2015'teki yaşadığımız olayın benzerini yine yakın zamanda da şu an bulunduğumuz İskenderun T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda yaşadım."
Emrullah Abay da suçlamaları reddederek, "Dün itibarıyla İskenderun T Tipi Cezaevi'ne getirildik. Bize işkence yaptılar, zannediyorum intikam almak istediler. Bununla ilgili suç duyurusunda bulunulmasını talep ediyorum, kaldı ki hastaneye götürülerek raporumuz dahi alınmadı" dedi.
Tutsak Süleyman Benzer, "Dün bize işkence yaptılar, cezaevine girdiğimizde üzerimizdeki her şeyi çıkarttılar, o şekilde arama yaptılar. Bize 2015'in intikamını sizden alacağız, dediler" diyerek yaşadığı işkenceyi anlattı.
Tanık beyanlarını kabul etmediğini kaydeden tutsaklardan Mehmet Şafak Elçiçek de, "5 Haziran saat 19.30 sıralarında misafir olarak bu duruşma için nakil geldiğimiz İskenderun T Tipi Cezaevi'nden yoklama için dördümüzün de bulunduğu koğuşa geldiler. Ben yoklama alıp gideceklerini zannettim, ancak bizden güya 2015 yılının intikamını aldılar. Her biri birlikte bizi darp ettiler, Süleyman bayılınca kendileri de korktu, ‘sizi öldüreceğiz’ diye bizi tehdit ettiler. Süleyman bayıldıktan sonra müdahaleyi bıraktılar, bizi hastaneye götürüp darp raporu da almadılar. Biz bu muameleyi hak etmedik, söyleyeceklerim bu şekildedir, mahkemenin bunu dikkate almasını talep ederim" dedi.
Savcı cezadan vazgeçmedi
Mütalaasını mahkemeye sunan savcı, 22 kişinin “Hükümlü veya tutukluların ayaklanması" ve "Kamu malına zarar verme" suçundan ayrı ayrı cezalandırılmalarını talep etti.
Tutsakların işkence nedeniyle suç duyurusu taleplerini, kendileri yasal şikayet haklarına sahip oldukları gerekçesiyle reddeden hakim, duruşma tutanağının İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine karar vererek duruşmayı 29 Haziran'a erteledi.