Düştüğümüz topraktan güç alacağız

Kadın Haberleri —

Canan Yüce

Canan Yüce

  • Yeşil Sol Parti bileşenlerinden SYKP'nin Eşbaşkanı Canan Yüce, 5 yıl daha iktidarda kalma olanağını kazansa da Erdoğan ve kirli ittifakının, dikensiz gül bahçesinde gezemeyeceğini, her istediğini yapamayacağını vurgulayarak, şunların altını çizdi:
  • "Toplumun en az yarısının değişimi gerçekleştirme iradesi var. En az yarısı derken, en güçlü dinamikleri olan Kürt halkından, Alevilerden, kadınlardan, emekçilerden demokrasi, laiklik, doğa ve yaşam savunucularından, söz ediyoruz.
  • Bu muhalefet dinamiklerinin hiçbiri faşist ittifaka boyun eğmedi ve eğmeyecek. Umutsuzluğa ve karamsarlığa yer yok! Evet, bir seçim başarısızlığı yaşadık. Gerçeği bütün çıplaklığıyla kavrayarak, düştüğümüz topraktan güç alıp yürüyeceğiz."

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) bileşeni Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Eşbaşkanı Canan Yüce, çok partili dönemin en antidemokratik ve şaibeli seçimlerinin yapıldığını belirterek, "Seçimi aldılar ama toplumsal dinamikleri yenemediler" dedi.

MA'dan Fırat Can Arslan'ın sorularını yanıtlayan SYKP Eşbaşkanı Canan Yüce, Cumhur İttifakı’nın 14 Mayıs’ta Meclis çoğunluğunu elde etmesi ve Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunu kazanmasıyla, faşizmin kurumsallaşması sürecinde yeni bir merhaleye geçildiğini söyledi. AKP-MHP-BBP ittifakının, Hüda-Par, Yeniden Refah Partisi (YRP) ve Sinan Oğan’ın katılımıyla daha da genişlediğini, Erdoğan'ın bir dönem daha neredeyse sınırsız yetkiyle yönetme olanağını elde ettiğini kaydeden Yüce, "Erdoğan’ın liderliğindeki bu iktidar koalisyonunun hak ve özgürlükleri daha da budayacağını, en temel haklara bile saldıracağını, toplumun geniş kesimlerinin yaşam tarzına müdahale edeceğini, hukukta ve siyasette dini referansların ağırlığını iyice arttıracağını, eğitim sisteminde kalıntı halindeki bilimsellik ve akılcılık unsurlarını da yok etmeye yöneleceğini vb. öngörmek zor değil" dedi.

Daha zor günler

Halkları, emekçileri, kadınları, gençleri bugüne göre daha zor günlerin beklediğini; zaten yapısal sorunlar ve krizlerle boğuşan ekonominin, seçimler nedeniyle fena halde bozulan dengelerinin doğrultulması için yükün emekçilerin sırtına bindirileceğini belirten Yüce, "Bunun anlamı, oy hesabıyla işçilere ve emeklilere verilen ücret/maaş artışlarının enflasyon ve vergiler yoluyla geri alınması; yani gelirlerimizin alım gücünün dibe vurması, işsizliğin patlaması, yaygın bir yoksullaşma ve sefalettir" diye konuştu.

Boyun eğmeyen dinamikler

5 yıl daha iktidarda kalma olanağını kazansa da Erdoğan ve kirli ittifakının, dikensiz gül bahçesinde gezemeyeceğini, her istediğini yapamayacağını vurgulayan Yüce, şöyle devam etti: "Çünkü karşısında toplumun en az yarısının bu iktidardan kurtulma ve değişimi gerçekleştirme iradesi var. Toplumun en az yarısı derken, basitçe tek tek bireysel oylardan bahsetmiyoruz; toplumun en güçlü dinamikleri olan Kürt halkından, Alevilerden, kadınlardan, emekçilerden, gençlerden, demokrasi ve laiklik, doğa ve yaşam savunucularından, söz ediyoruz. Bu muhalefet dinamiklerinin hiçbiri faşist ittifaka boyun eğmedi ve eğmeyecek. Çünkü bu iktidar, en temel haklarını, toplumsal dinamik olarak var oluşlarını ve bireysel olarak yaşamlarını tehdit ediyor."

Karamsarlığa yer yok

Özel olarak HDP/Yeşil Sol Parti ama genel olarak tüm devrimci güçler olarak ilk yapacakları işin, bu seçim başarısızlığının nedenlerini ve çözüm yollarını açığa çıkaracak bir analiz ve özeleştirel bir değerlendirme olacağını kaydeden Yüce, şunların altını çizdi: "Umutsuzluğa ve karamsarlığa yer yok! Bugüne kadar nasıl haklarımızı, onurumuzu, yaşamlarımızı, doğamızı dişimiz tırnağımızla savunduysak bundan sonra da savunacağız. Hile hurdayla, baskı ve şiddet kullanarak seçimi kazanmış olabilirler ama bizi yenemediler ve yenemeyecekler! Evet, bir seçim başarısızlığı yaşadık. Şimdi, karşı karşıya olduğumuz gerçeği bütün çıplaklığıyla kavrayıp mücadelenin yeni olanaklarını saptayacak, kendimizi yeni koşullarda yeniden organize edecek ve düştüğümüz topraktan güç alıp düşmanımızın üzerine yürüyeceğiz. Seçimi kazandılar ama toplumsal dinamikleri yenemediler. Düştüğümüz topraktan güç alıp ayağa kalkacak, mücadeleyi sürdüreceğiz." ANKARA

 

*****

En antidemokratik seçimler

Çok partili dönemin en antidemokratik, en eşitsiz, en şaibeli seçiminin yapıldığını belirten Yüce, şunları ifade etti: "En ağır baskıların ve kara propagandanın hedefi, her zaman olduğu gibi bizlerdik, HDP/Yeşil Sol Parti ve sosyalistlerdi. Sadece seçim sürecinde yüzlerce yoldaşımız ev operasyonlarıyla gözaltına alındı, tutuklandı, seçim çalışmaları yapan yoldaşlarımız darp edildi. Kurumlarımız basıldı, parti binalarımıza ve seçim bürolarımıza fiili saldırılar yapıldı. Sadece bize değil, tüm muhalefet güçleri de sürekli bir baskı, yalan, iftira kampanyası altında seçim çalışması yürütmek zorunda kaldı.

İktidar, elinde tuttuğu tüm kamu kaynaklarını ve olanaklarını hiçbir hukuki ve etik sınır tanımadan kullandı. Cumhurbaşkanı koltuğundaki zat, elindeki tüm devlet olanaklarını AKP propagandası ve örgütlenmesi yapmak için sahaya sürdü. Adaylıklarını açıkladıkları anda istifa etmesi gereken bakanlar, milletvekili seçildikten sonra bile makamlarını terk etmedi, ellerindeki tüm yetkileri seçim çalışmasında kullandı. 

Gazetecilerin ortaya çıkardığı gibi, nüfus artışıyla orantısız, milyonlara ulaşan bir seçmen fazlalığının olduğu anlaşıldı. Ne siyasi iktidar ne YSK bu fazlalığı şeklen dahi açıklama zahmetine girmedi. Özellikle Kürt illerinde on binlerce polis ve askerin defalarca oy kullandığı, ölenler ve seçim bölgesinde olmayanlar, bazı köylerde sandık başına gelmesi engellenen kadınlar adına oyların kullanıldığı vb. çok yaygın seçim hilelerine başvurulduğunu biliyoruz. Sandık başlarında yapılan usulsüzlükler, baskı ve şiddet de cabası!

Elbette bütün bunlar, faşist iktidar blokunun seçimi kazanmasında etkili oldu. Bu nedenle, gerçekte muhaliflerin iktidar blokundan sayıca daha fazla olduğunu söylemek mümkün. Bu çoğunluk, sandıklara yansıyamadı. Bu yüzden de bu, kirli bir seçimdir ama bu hilelerle baş edememek de muhalefetin başarısızlığıdır."

 

*****

Mesele faşizmi durdurmaktı

Seçimin birinci turunda Erdoğan’dan 2,5 milyon (yüzde 4,5’e denk) daha az oy alan Kemal Kılıçdaroğlu'nun, bu arayı kapatabilmek amacıyla gözünü milliyetçi seçmenlere diktiğini; Erdoğan’ın kullandığı beka söylemi ve saldırgan milliyetçi dilin etkisindeki kitleye uzanmak istediğini hatırlatan Yüce, "Kılıçdaroğlu ilk turun hemen ardından pozitif kampanya söylemini terk edip, milliyetçi, göçmen karşıtı, Kürtleri rencide edici bir propaganda diline geçiş yaptı. Bu sırada Ata İttifakı’nın adayı Sinan Oğan Cumhur İttifakı’na kapağı atınca, Zafer Partisi lideri faşist Ümit Özdağ ile Millet İttifakı’nın ortak metinlerinin bile gerisine düşen, gerici, göçmen karşıtı, Kürtlerin mücadelesini hedef alan, bir biçimde kayyum politikasını onaylayan bir protokol imzaladı" dedi.

Kuşkusuz Kılıçdaroğlu’nun bu yön değişikliğinin, birinci turda ona son derece değerli ve güçlü bir destek sunan Kürt halkı ve müttefiklerinde bir ölçüde hayal kırıklığı yarattığını vurgulayan Yüce, şöyle konuştu: "Bir ölçüde, diyorum, çünkü bizler Kılıçdaroğlu’nu ve partisini iyi tanıyoruz, onların nasıl devletçi, milliyetçi, sermayeci olduğunu biliyoruz. O yüzden de bizim desteğimiz 'koşullu' bir destektir. Bizim asıl güncel hedefimiz Erdoğan, tek adam yönetimidir ve amacımız faşizmin durdurulmasıdır. Kılıçdaroğlu’nun kazanması nesnel olarak bu amaca hizmet edecekti. HDP/Yeşil Sol Parti, tam da bu anlayışla, Kılıçdaroğlu’nun giderek sertleşen milliyetçi ve göçmen karşıtı söylemine, Özdağ ile yaptığı protokole rağmen Kılıçdaroğlu’na destek vermeyi sürdürme kararı aldı. Bu doğru bir karardı. Kürt halkı da bütün siyasal olgunluğu ve örgütlü duruşuyla bu kararı benimsedi ve ikinci turda da Kılıçdaroğlu’na desteğini sundu. Kılıçdaroğlu’nun Kürtlerin özgürlük mücadelesini hedef alan söylemi ve söz konusu protokolün etkisiyle Kürtlerin ve diğer muhaliflerin bir kısmının ona oy vermediği anlaşılıyor. Bu, HDP’nin toplam oyu düşünülünce son derece düşük bir firedir. Esas olarak HDP kitlesi, son derece doğru bir politik ve soğukkanlı tutum almıştır."

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.