Düşüncede birlik eylemde birliktir

Forum Haberleri —

.

.

  • Dört parça Kürdistan’ı sarmalayacak eylemsel hamlenin gelişmesi halinde Kütlerin önünde hiç bir güç duramaz olacaktır. Toplumsal mücadelenin gücü açığı çıktığı oranda başarı kazanacaktır.

RAUF KARAKOÇAN

KCK, başlattığı hamle üzerinden Kürtlerin geleceğine dair önemli bir perspektif oluşturmuştur. Hamlenin içeriği, kapsamı ve hedefleri, dört parça Kürdistan açısından önemi, eş zamanlı yürütülmesinin gerekliliği konularını kapsamlı tartışmak, yurt içinde ve yurt dışında pratikleştirmek bu sürecin en temel ihtiyacıdır. Bölgedeki askeri, siyasi hareketlilik, olası denge değişiklikleri ve hatta coğrafik sınırları etkileyecek çatışmalar, işgal ve yayılmacılık emelleri, dış müdahaleler, vesayet savaşları gibi bir çok konu başlığını bir arada düşündüğümüzde, KCK hamlesinin önemi kendiliğinden ortaya çıkmaktadır.

Kürdistan’ın jeopolitik ve jeostratejik konumu gereği küresel güçlerin ve bölgedeki aktörlerin iştahını kabartmaktadır. Kürtler hesaba katılmadan bölgesel planlamalar ve stratejilerin hayat bulması pek mümkün değildir. Her güç kendi çıkarları doğrultusunda Kürtleri kullanmaya çalışıyor. Hatta her güç kendi Kürt’ünü yaratmaya çalışıyor. Sömürgeci devletler kendi Kürtlerini oluşturarak Kürtlerin ulusal çıkarlarına karşı kullandıkları iyi bilinmektedir. Kürt’ü Kürt’e karşı kırdırmışlar ve halende bu yöntem uygulanmaktadır. Özel savaşın klasik “böl, parçala, yönet” taktiği hep devrede oldu. Sadece sömürgeci egemen devletler değil, küresel güçler de aynı yönteme baş vurmaktadır. ABD, Rusya’da kendi Kürt’ünü yaratma peşindedir. Kapitalist sistem bir bütün olarak anti Kürt çizgide müttefiktirler.

Kürtler üzerinde risk faktörleri artmıştır. İmha kıskancına alınarak tasfiye edilmek istenmektedir. Yerli işbirlikçilik, ilkel milliyetçilik, çetecilik, Kürtlerin imhasında uğursuz bir rol oynuyor. Sömürge rejimlerin imha ve asimile politikaları hep yürürlüktedir. Küresel güçler de bölgedeki çıkarları gereği Kürtleri kullanmaya yöneliktir. Kürt özgürlük mücadelesinin başarıya ulaşmasını engellemek için ellerinden geldiklerini yapmışlardır. Kürtlerin statü sahibi olmasını çıkarlarına uygun görmüyorlar. Kürtler geniş bir yelpazede iç ve dış düşmanla savaşmak zorundadır. Kürtler bu savunma savaşını vermediği taktirde her şeylerini kaybetme süreciyle karşı karşıya gelecektir. KCK’nin hamlesel çıkışı tam da bu sürece denk gelmektedir.

Kürdistan’ın genelinde ki kazanımlar tehlikededir. Rojava devrimi Türk devletinin işgal tehdidi altındadır. Güney Kürdistan küçük bir devletçik ile dış güçlerin oyuncağı olmanın ötesine geçememiş ve orada da işgal gündemdedir. Zaten mevcut haliyle sorunlu ve ulusal birliğe karşı bir çizgide seyretmektedir. Rojhilat’ta darağaçları kuruludur, Kürtlerin boynuna ilmik geçirilmiş ve her gün insanlar infaz edilmektedir. Kuzey Kürdistan’da ise kızıl kıyamet bir savaş içinde imha dayatılmıştır. Bu tehlikeleri bertaraf etmek için Kürt özgürlük hareketi neredeyse tek başına mücadele ediyor. Büyük bedeller pahasına da olsa Kürtlerin çıkarlarını her düzeyde korumaya çalışıyor. Dört parça Kürdistan da yürütülen mücadelenin boyutları ve yöntemleri farklı olsa da ortak bir hedefe odaklanması ve eylem birliği içinde olması bu süreç açısından oldukça önemlidir.

“Tecride, faşizme, işgale son, özgürlüğü sağlama zamanı” hamlesi Kürtler arası dayanışma duygusunu geliştirecek, kazanımlarını koruyacak, mücadele azmini bileyecek, eylemsel potansiyelini arttıracaktır. KCK’nin başlattığı hamlenin böylesine tarihsel bir özelliği vardır. Tecrit kaldırılmadığı müddetçe Kürtlerin genel çıkarları korunamayacağı bilinmelidir. Önder Apo’nun özgürlüğü bir ön koşuldur. Hamlenin şiarı etrafında kenetlenme sağlandığı taktirde bu koşulların gerçekleşmemesi için hiç bir neden kalmayacaktır. Eylemsel birlik içinde olunması ve süreklileştirilmesi halinde Kürtlere kurulan tuzaklar boşa çıkarılacak, faşist uygulamaların ve işgal girişimlerinin önü alınmış olacaktır.

Dört parça Kürdistan’ı sarmalayacak eylemsel hamlenin gelişmesi halinde Kütlerin önünde hiç bir güç duramaz olacaktır. Toplumsal mücadelenin gücü açığı çıktığı oranda başarı kazanacaktır. Kürtlerin güç birliği yapması, eş zamanlı eylemlerle bu süreci karşılaması, serihildan ruhuyla ayağa kalkıp aktif pratik içinde olması, KCK’nin başlattığı hamle ile mümkündür. Bütün devrimler halkların eseridir. Halkımızın öz gücü dışında dayanacağı bir güç olmadığına göre, bütün dinamiklerin her yerde harekete geçmesi gerekir. Mücadeleyi sadece dağ ile sınırlamak ya da bir parçayla sınırlandırmak boğuntuya yol açacaktır. Bu nedenle devrimci halk savaşını bütün parçalarda geliştirmek oldukça önem taşımaktadır.

Hamlenin özü, halkımız, dostlarımız, yek vücut olmalı ve ayağa kalkmalıdır. Yediden yetmişe, ortak demokrasi paydasında buluşan herkes bütün gücünü harekete geçirmelidir. Zengin yöntemler geliştirerek faşizmi mağlup etmeli, tecridi ve işgali sonlandırmalıdır. Hep bir ağızdan “özgürlük zamanı” demelidir.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.