Efrîn 5 yılda Türkleştirildi

Efrîn

Efrîn

  • Türk devlet, 5 yıl içerisinde Efrîn'de Kürt'e dair bir şey bırakmadı. Kürtçe eğitime son verildi, isimler Türkçeleştirildi, her yere Türk bayrağı asıldı; taciz, tecavüz, doğa talanı ve insan kaçırma her geçen gün arttı.

Türk devlet, 5 yıl içerisinde Efrîn'de Kürt'e dair bir şey bırakmadı. Kürtçe eğitime son verildi, isimler Türkçeleştirildi, her yere Türk bayrağı asıldı; taciz, tecavüz, doğa talanı ve insan kaçırma her geçen gün arttı. 

Türk devleti, Suriye'de iç savaşın patlak verdiği 2011'den bu yana denetimine aldığı Ezaz, Bab, Cerablus, Efrîn ve Serêkaniyê gibi kentlerde Kürtleri yerlerinden ederek, yerlerine kendine bağlı Arap ve türkmenleri yerleştiriyor. AKP’li Cumhurbaşkanı Recep T. Erdoğan'ın Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nda anlattığı plana göre; Federe Kurdistan sınırına kadar uzanan sınırın 32 kilometre derinliğindeki bölgede 5 bin nüfuslu 140 adet köy ile 30 bin nüfuslu 10 ilçe inşa edilecek. Buraya yerleştirilecek her haneye 1 dönüm arazi verilecek. 140 köy için 82.6 milyon metrekare, 10 ilçe için 10 milyon metrekare araziye ihtiyaç olacak. Tarım için dağıtılacak arazinin büyüklüğü ise 140 milyon metrekareyi bulacak. Erdoğan'ın birçoğu Kürtlerin yerleşim yeri olan bölgelere yerleştirmeyi amaçladıkları ise yıllardır saldırılarda kullandığı paramiliter güçler ve yakınları. 

Efrîn'de tam uygulanıyor  

Bunlar, işgal altındaki Kürt kenti Efrîn'de bir bir uygulanıyor.  Türkiye, 20 Ocak 2018'de, "Kürt Dağı (Çiyayê Kurmênc)" olarak da bilinen Efrîn'e saldırı başlattı. Saldırılarda sivillerin yoğun bir şekilde hedef alınması üzerine Efrîn Özerk Yönetimi, "geri çekilme" kararı aldı. Efrîn kent merkezi ve bağlı bazı ilçeleri, 18 Mart'ta Türk devletince işgal edildi. 

450 bin kişi yerleştirildi

Saldırıların sürdüğü dönemde 300 binden fazla kişi Efrîn'i terk etmek zorunda kaldı. Saldırılar öncesi yüzde 98 olan Kürt nüfusu, saldırılar sonrası yüzde 20'lerin altına düştü. Suriye-Efrîn İnsan Hakları Örgütü’nün verilerine göre; Kürtlerden boşalan yerlere çeteler ve aileleri yerleştirildi. Efrîn’in köy ve ilçelerine 5 yılda 450 binden fazla kişi yerleştirdi. Bu kişilerin çoğunu, İdlib’in güneyi, Halep ve Şam’ın Doğu Guta bölgesinden getirilenler oluşturdu. 

İsimler Türkçeleştirildi

Türkiye, tüm kurum ve kuruluşlarda Kürtçeyi ortadan kaldırdı. Her yere Türk bayrakları asılırken, sokak, köy ve kamu kurumlarının isimleri Türkçeleştirildi. Efrîn merkezinde bulunan Azadî Meydanı’nın ismi Atatürk Meydanı; Newroz Kavşağı'nın ismi Selahattin Kavşağı; Wetani Kavşağı’nın ismi 18 Mart Kavşağı; Kawayê Hesinkar Kavşağı’nın ismi ise Zeytin Dalı olarak değiştirdi. Qestela Miqdad köyünün ismi Selçuk Obası; Kotana köyünün ismi Zafer Obası; Kurzêlê köyünün ismi ise Cafer Obası olarak değiştirildi. 

Erdoğan posterleri ve bayrak

Stratejik Kürt bölgelerine Osmanlı isimleri veren Türkiye, Türk bayraklarının yanı sıra her yere AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın fotoğraflarını astı. Dükkan ve sokaklara Türkçe afişler asılmaya başlanırken, Êzîdîlerin kutsal yerleri de talan edildi. Ayrıca herkese Türk kimliği çıkarılıyor. 

8 bin 595 kişi kaçırıldı

Türkçeleştirme politikalarının yanı sıra 5 yıllık süreçte birçok insanlık dışı uygulamalar yaşandı. Türk ordusu ve bünyesindeki çeteler, her gün birçok kişiyi kaçırarak ya öldürüyor ya ağır işkencelerden geçiriyor. Yine yüzlerce kadın, bu süreçte taciz ve tecavüze maruz kaldı. Suriye-Efrîn İnsan Hakları Örgütü, 8 bin 595 sivilin kaçırıldığını, bunların neredeyse yarısının akıbetinin bilinmediğini açıkladı. Birçok kişinin yakınlarından serbest bırakılmalarına karşılık fidye isteniyor. 5 yılda en az 96 kadın katledildi, 72 kadın tecavüze maruz bırakıldı. 

Doğa talanı ve zeytinler

Sadece insana karşı değil, doğaya karşı da büyük bir talan yaşandı. 5 yıllık süreçte en az 368 bin zeytin ağacı ve farklı ağaç türleri kesildi. Kesilen ağaçlardan elde edilen odunlar pazarlarda satıldı. 17 binden fazla zeytin ağacı ise yakıldı. Bununla birlikte 12 bin hektarlık ağaçlık alan ateşe verildi. Türkiye’nin el koyduğu zeytinler, ayrıca küresel ticarete dönüştürüldü.

Gasp ve yağma 

Göç etmek zorunda kalan on binlerce sivilin evine el konuldu. Bazı merkezler ve binalar, cezaevine ya da karakola dönüştürüldü. Tarihi yerler de yağmadan nasibini aldı. Efrîn Tarihi Eserler Müdürlüğünün verilerine göre; kentte 96 tarihi tepe vardı. Bu tepelerin büyük bir kısmında kazı yapıldı ve talan edildi. 28’den fazla tarihi yer ve ambar yerle bir edildi. Raco ilçesindeki Meydan Ekbes köyünden Şêrawa’nın Kefer Cenê köyüne, buradan da Qitmê köyünden geçen tren yolunu kaldırdı ve tüccarlara sattı.

Mezarlıklara bile saldırdı

15’ten fazla mezarlık yok edildi. Bir mezarlık da hayvan pazarına dönüştürüldü. YPG’lilerin bulunduğu Avesta Mezarlığında bulunan cenazeler çıkarıldı.

Askeri üs ve cezaevleri

Bazı cezaevleri şöyle:  

* Nakil Cezaevi: Eski Ulaştırma ve Yönetim Binası. Şam hükümetinden ayrılan Cebhet El-Şamiye paramiliter güçleri tarafından kontrol ediliyor. Efrîn’den kaçırılan siviller burada tutuluyor. 

* Tirindê köyündeki cezaevi: Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) kontrolünde. Kaçırılan kişiler burada her türlü fiziksel ve psikolojik işkenceye maruz kalıyor.

* Eşrefiyê Cezaevi: Türkiye’ye bağlı çetelerin kontrolünde. 

* Vêlat Sokağı Cezaevi: Eski bir ev. Ehrar El-Şerqiye burayı kontrol ediyor.

* Mehmûdiyê Cezaevi: Firqet El-Hemzat güçleri kontrolünde. Onlarca kişi burada tutuluyor.

* Adliye Cezaevi: Cebhet El-Şamiye kontrolünde. Kaçırılan çocuk ve kadınlar için kullanılıyor.

Okullar cezaevine dönüştürüldü

* Efrîn Ezhar Okulu: Ehrar El-Şerqiye güçleri ve MİT kontrolünde. 

* İtihad El-Erebi Okulu: Cebhet El-Şamiye kontrolünde. Burada çok sayıda kadın tutuluyor. Ayrıca askeri bir üs bulunuyor.

* El-Kerame Okulu: Feyleq El-Şam kontrolünde. İçinde askeri üs kuruldu.  

* Emîr Xubarî Okulu: Özgürlük Meydanı karşısında yer alıyor. 

* Bilbilê ilçesinde 39 okuldan 27’si ya tamamen ya da büyük kısmı yıkıldı. Kalanlar ise askeri üslere dönüştürüldü.

* Cindirês ilçesinde bulunan 50 okulun neredeyse hepsi yıkıldı. Merkezdeki okul ise cephanelik yapıldı.

 

Suriye-Efrîn İnsan Hakları Örgütü Sözcüsü İbrahîm Şêxo

 

Yaşanan tam bir soykırımdır

Suriye-Efrîn İnsan Hakları Örgütü Sözcüsü İbrahîm Şêxo, 5 yıllık süreçte yaşananları değerlendirdi. Efrîn’deki durumu "soykırım" olarak nitelendiren Şêxo, "Her gün tutuklama, kaçırma, talan, mala el koyma, tecavüz, zorla evlendirme gibi birçok hak ihlali yaşanıyor. Yine buna paralel olarak demografik yapı üzerinde oynuyorlar. 18 Mart’tan bu yana 300 bin Efrînli oradan çıkmaya zorlandı. Bunların yerine 450 bin Arap, Türkmen ve 500 aileye yakın Filistinli yerleştirildi” dedi. 

Efrîn’in her anlamda Türkiye’ye bağlandığını kaydeden Şêxo, "Efrîn’deki bütün eğitim, güvenlik vb. idari kurumları Türkiye’ye bağladılar. Türkiye’den gönderilen vali, Efrîn’e gelerek, eski Efrîn Sarayı’na yerleşti. Efrîn’de atılan bütün adımlar ve alınan kararlar, Türkiye’den verilen kararlardır. 2019'da Cinderes ilçesine bağlı Hamamê köyünü İskenderun’a bağladılar. Burada bir yol açarak, bütün geliş-gidişlerde burayı kullanmaya başladılar” diye konuştu. 

Türk Lirası kullanılıyor

Şêxo, şöyle devam etti: "Efrîn’de ticaret parası olarak TL kullanılmaya başlandı. Türkçe eğitim zorunlu eğitim dili oldu. Kürtçe ise eğitim dilinden çıkarıldı. Eğitimde Arapça ve Türkçe eğitim dili olarak veriliyor. Bin yıllık Efrîn tarihi yok ediliyor." MA/URFA

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.