Efrîn’e onurlu bir dönüş için

• Türk devleti ve çetelerinin 2018 yılında Efrîn’i işgal etmesiyle, binlerce yurttaşın hayatı kabusa döndü. Ölüm ve yaşam arasındaki o ince çizgide seçim yapmak zorunda bırakılmak en ağır durum olsa gerek. Bugün Efrîn’de kalanlar işkence, insan kaçırma, tecavüz, hırsızlık gibi aklımıza gelecek her türlü suçla karşı karşıya gelirken, Şehba’ya göç edenler ise yeni bir yaşam kurmaya çalışıyor.

Türk devleti ve çetelerinin 2018 yılında Efrîn’i işgal etmesiyle, binlerce yurttaşın hayatı kabusa döndü. Ölüm ve yaşam arasındaki o ince çizgide seçim yapmak zorunda bırakılmak en ağır durum olsa gerek. Bugün Efrîn’de kalanlar işkence, insan kaçırma, tecavüz, hırsızlık gibi aklımıza gelecek her türlü suçla karşı karşıya gelirken, Şehba’ya göç edenler ise yeni bir yaşam kurmaya çalışıyor.

Şehba’ya geliş elbette kolay değil. Bir yandan Türk devletinin devam eden saldırıları bir yandan da Şam hükümetinin ambargoyla teslim alma politikası göçmenlerin yaşadığı en büyük sorunların başında geliyor.

Hawar Haber Ajansı (ANHA), Efrînli göçmen kadınların yaşamını nasıl yeniden kurmaya çalıştığını yazdı.

 

 

Dikiş makinesinden ekmek kapısına

79 yaşındaki Fidan İbrahim, saldırıların ardından Bilbil ilçesinden Berxwedan Kampı’na yerleşir. Daha çocukluğunda annesinden dikiş nakış yapmayı öğrenir. Fidan ana, evlendikten sonra da hiçbir zaman çalışmayı bırakmaz sürekli dikiş makinesinin başında rengarenk kıyafetler diker.

Efrîn işgal edilince çeteler tüm mal varlığına el koyar. Fakat Fidan ana, işini kaybetmek istemediği için dikiş dikmeye devam eder.

Eski kıyafetleri toplayıp makinesiyle yeniden dikiyor. Artık kamptaki herkes onu tanıyor. Bu işi sayesinde ailesine destek oluyor ve bir nebze de olsa göçmen olmanın getirdiği psikolojik acıyı hafifletiyor.