Elbise fırçasını mikrofon yapar şarkılar söylerdik

Kültür/Sanat Haberleri —

Ayşenur Kolivar

Ayşenur Kolivar

  • Kendimi bildim bileli şarkı söylüyorum. Oynamayı en sevdiğim oyun şarkıcılıktı. Kız kardeşimle elbise fırçasını mikrofon yapar çok sesli şarkılar söylerdik.

 

GÜLCAN DERELİ

Kendine has tarzıyla Karadeniz müziğine renk katan Ayşenur Kolivar, özgün müziği ile bilinen Kardeş Türküler ile profesyonel müziğe adım atar. Aynı zamanda Karadeniz müziğini halklara sevdiren ve Karadeniz'in en önemli isimlerinden biri olan Kazım Koyuncu ile de sahne alır. Birçok müzik çalışmasında yer alan Kolivar, bir Hemşimlinin hikayesinin anlatıldığı "Ahmedum" şarkısını (ağıt) seslendirmesiyle milyonlara ulaşır. İnsanın içine işleyen sesiyle her şarkıya farklı bir ahenk katan Kolivar ile müziğini, Kazım Koyuncu'yu ve anadili Hemşimce olmak üzere pek çok konuyu konuştuk. Keyifli okumalar...

Bize öncelikle kendinizden ve müziğinizden bahseder misiniz? Müzik hayatınız nasıl başladı?

Rize, Çayeli doğumluyum. İzmit’te büyüdüm. Kendimi bildim bileli şarkı söylüyorum. Oynamayı en sevdiğim oyun şarkıcılıktı. Kız kardeşimle elbise fırçasını mikrofon yapar çok sesli şarkılar söylerdik. Ama ailemde bir kadının değil müzikle ilgilenmek ilkokuldan sonra okula gitmesi bile pek hoş karşılanmıyordu. Bir şekilde eğitim hayatıma devam etme şansım oldu ve müzikle ciddi olarak ilgilenebilmek için üniversite yıllarını beklemem gerekti. Üniversitede Kardeş Türküler projesine dâhil oldum. Sonrasında Karadeniz kültürü konusunda araştırmalar yapan Helesa projesinde yer aldım. Bu arada farklı pek çok müzik projesinde ve albüm çalışmasında yer aldım. 2012 yılında da ilk solo albümüm çıktı.

"Bahçeye Hanımeli, Karadeniz'e Kalan" isimli albümleriniz çıktı. Yeni bir albüm çıkarmayı düşünüyor musunuz?

“Karadeniz’e Kalan” içerisinde benim seslendirdiğim bir parçanın da yer aldığı derleme bir albüm. Bahçeye Hanımeli ise Helesa proje ile beraber hazırladığımız iki CD’lik bir çalışma. Albüm çıktığında hamileydim. Şu an iki çocuğum var. Bir süredir üzerinde çalıştığımız yeni albüm projesini çeşitli nedenler ve ama özellikle zaman probleminden dolayı hayata geçiremedik. Ama arada yer aldığım farklı projeler oldu. Örneğin salgın öncesi Onur Şentürk ile beraber, Heyamoli-Doğu Karadeniz dillerinde çocuk şarkıları projesi kapsamında hazırladığımız klip ve şarkıları dijital platformlardan sunduk.

Bildiğim kadarıyla anadiliniz Hemşince. İnsanın anadilinde şarkı söylemesinin önemiyle ilgili ne söyleyebilirsiniz? Anadiliniz Hemşince eğitim olmaması ve kaynak sıkıntısı dili nasıl etkiliyor?

Hemşinliyim ancak benim vadimde bugün artık Hemşince kullanılmıyor. Benim bir dile, ırka, ülkeye aidiyet duygum yok. O yüzden insanın kendi anadilinde şarkı söylemesi hakkında söyleyeceklerim ne kadar anlamlı bilemiyorum. Ben nazarımda tüm diller bir. Ama bugün kendi coğrafyamda var olan ve maalesef yok olma tehlikesi altındaki dillerde şarkılar söylemek benim için politik bir sorumluluk. Anadilde eğitim ve kaynak sıkıntısı yalnızca Hemşince değil Doğu Karadeniz’de kullanılan diğer diller için de ciddi bir sorun.

Salgın sürecinden en çok etkilenenlerin başında müzisyenler geliyor. Sadece salgın sürecinde yaklaşık 300 müzisyenin intihar ettiği iddia ediliyor. Bunlar da yetmezmiş gibi gece 12'den sonra müzik yapma yasağı getirildi. Tüm bunlar hakkında ne düşünüyorsunuz?

Geçimimi müzik dışında bir işten temin ettiğim için aslında bu sorunun asıl muhatabı ben değilim. Bu ciddi bir sorun ben bu sorunu birebir yaşayanların yerine bir şey söylemeyi çok uygun görmüyorum. Ancak benim gözlemlediğim bu sorunun müzisyenler özelinde bu kadar ciddi boyutlara varması zaten pandemi öncesi de var olan profesyonel müzisyenliğe dair sorunların artık insanların kaldıramayacağı bir boyuta gelmesidir.

Türkiye'de kadın müzisyen olmanın zorlukları var mı?

Zor bir şey. Yalnızca Türkiye’de değil dünyanın pek çok yerinde benzer sorunlarla mücadele ederek, bu sorunlara rağmen sahnede kadınlar. Bu sorunların başında kadına yüklenen sorumluluklar, özellikle çocuk büyütme ve ev işleri geliyor. Bir diğer temel sorun ise dini de bunun için kullanan geleneksel ahlak anlayışı.

Kazım Koyuncu ile çalışmalarınız var mıydı? Kazım Koyuncu Karadeniz müziğini nasıl etkiledi?

Kazım Koyuncu’nun ilk albümünün vokal kayıtlarında yer almıştım. İlk albüm heyecanını paylaşmak çok özeldi. Kazım Koyuncu gerek siyasi duruşu gerekse müziğe yaklaşımı ile özellikle kentli Karadeniz müziğinin gelişimine çok büyük katkıda bulunmuştur.

Bir Boğaziçili olarak, Boğaziçi Üniversitesi'ndeki kayyum süreci ve akademisyenler ile öğrencilerin direnişi hakkında ne söylemek istersiniz?

Heyecan verici. Boğaziçi’ndeki mücadele elbette büyük bir saygıyı hak ediyor. Sanırım bize düşen de siyasi saiklerle kayyum atanmasının bu ülkede genel anlamda bir sorun olduğunu aklımızdan çıkarmamak olmalı. Boğaziçi’ndeki sorunun çözümünün bir başlangıç olmasını ümit ediyorum.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.