Emek ve Özgürlük İttifakı üzerine 

Forum Haberleri —

.

.

  • Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı arasındaki politik farklılığın, bir sistem sorunu olmadığı bilinci ile hareket eden Emek ve Özgürlük İttifakı deklarasyonda toplumsal sorunlara eğilirken; özellikle bir virüs gibi yayılan yoksulluğu, açlığı, işsizliği ve eşitsizliği nasıl çözeceğine dair somut ve realist tespitler üretmiş.

ROBERT PEKÖZ

Halkların Demokratik Partisi (HDP), Türkiye İşçi Partisi (TİP), Emek Partisi (EMEP), Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP), Emekçi Hareket Partisi (EHP) ve Sosyalist Meclisler Federasyonu "Emek ve Özgürlük" adıyla bir ittifak oluşturduklarını ilan etti.

Haliç Kongre Merkezi’nde deklare edilen Emek ve Özgürlük İttifakı, bir zorunluluktan çok, toplumsal geleceği düşünen bir strateji olarak görülmeli. Bu ittifaka sadece konjonktürel bir durum olarak bakmayalım. İttifakın ilkeleri tek tek aydınlatıcı bir espri içinde açıklandı. İlkeler okunduğunda, deklarasyonun tamamen farklı bir dünyayı hedeflediğini görüyoruz.

Başarıya gidecek yolun taşlarını döşemenin ilk adımı; günümüz toplumsal gerçeğinde olup-bitenleri anlamak olmalıdır. Emek ve Özgürlük İttifakı’nın ortak deklarasyonu, bu vizyonu yakalanmış durumda. Politik mücadele esprisi, sorunları kapsamlı ve aydınlatıcı bir baz üzerinde açıklamış. Türkiye’de solun ezici çoğunluğunu bir deklarasyon etrafında birleştirmek, tarihsel bir 'rönesans' olarak görülmelidir. Toplumu etkileyecek ekonomik ve politik bir perspektif deklarasyonun özünü oluşturmuş. Rönesans diyorum, çünkü İslamcı faşist dikta Türkiye’yi tam bir karanlığa sürükledi. Bu reformist olmayan devrimci ittifak yeni ve güçlü tezlerle, yaratılan kaotik atmosferin nasıl aşılacağını Türkiye halklarına duyuruyor. Yayınlanan deklarasyon, asıl olarak bir manifesto niteliğinde.

Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı arasındaki politik farklılığın, bir sistem sorunu olmadığı bilinci ile hareket eden Emek ve Özgürlük İttifakı deklarasyonda toplumsal sorunlara eğilirken; özellikle bir virüs gibi yayılan yoksulluğu, açlığı, işsizliği ve eşitsizliği nasıl çözeceğine dair somut ve realist tespitler üretmiş. 

Türkiye halklarına üçüncü bir seçeneğin var olduğunu deklare etti. Kapitalist sistemi savunmak ve yaşatma konusunda iki ittifak arasında bir konformizm oluşmuş durumda. İşte Emek ve Özgürlük İttifakı, bu konsepte karşı  mücadelede yarını düşünen bir strateji oluşturdu. Sistem içinde Türkiye'nin geleceğini belirleyecek ve yaşanan kaostan çıkmasını sağlayacak anahtar Emek ve Özgürlük İttifakı’nın elinde.

Cumhur İttifakı’na karşı mücadeleyi merkezine koyan Emek ve Özgürlük İttifakı; Millet İttifakı ile tamamen uzlaşmayı da bir seçenek olarak görmüyor. İki düşman arasındaki çatışmada göreceli olarak, Saray’ın İslamcı faşist dikta rejimine karşı mücadeleyi önceliğine almış durumda. Ve doğru olan perspektif budur. Cumhur ve Millet ittifakları arasındaki çatışmada ince çizgiyi yakalamak, gelecek açısında da çok çok önemli.

Tam bu noktada rasyonel ve mantıklı düşünmek çok anlamlı. Fransa'daki ikinci tur seçiminde bir faşist ve muhafazakar bir parti arasında tercih yapmak zorunda kalındı. Faşist parti daha tehlikeli olduğundan, faşist partinin önünü kesmek zorda olsa başarıldı. Bu politik vizyon, sistem içinde bir zorunluluk haline gelebilir. Bugün Türkiye'de de benzeri bir durum yaşanıyor.

Emek ve Özgürlük İttifakı sorumluluğunun bilincinde mücadele ediyor. Seçimler, Türkiye'nin geleceği için bir dönüm noktasıdır ve hayati öneme sahiptir. Bu seçim öylesine önemli ki, Türkiye ya içinden bir daha çıkamayacağı bir karanlığa gömülecek. Ya da insanların barıştığı, nispeten mutlu olduğu, yarına korkusuz ve kaygısız uyandığı bir Türkiye yaratılacaktır. Bu seçim, faşizmle bir hesaplaşma kavgasıdır. “Çok kötü olanın bir daha kazanmasına müsaade etmemeliyiz” diyor Emek ve Özgürlük İttifakı. AKP/MHP, Türk-Sünni faşist rejimine son vermenin tam zamanı. 

Korku atmosferi büyük oranda aşılmış durumda. Millet İttifakı sorumlu bir politika ile Emek ve Özgürlük İttifakı’na gelirse, ortak bir aday üzerinde daha güçlü bir muhalefet yaratmak mümkündür. Kürt sorunun çözümünde Millet İttifakı’nın göstereceği esneklik, Türkiye'nin karanlığa gömülmesini engelleyebilir. Emekçi halkın ittifakı olan Emek ve Özgürlük İttifakı, bir anlamda muhalefeti de doğru yola çekme görevini yerine getiriyor. 

Türk İslamcı faşist rejime karşı; bir toplumsal patlamanın da yaşanabileceğini ön görmek gerekir. Türkiye halkları İran’da katledilen Jîna Amînî’den sonra yaşananları görüyor. Tam da bu noktada HDP ve diğer sol çevrelere büyük sorumluluk düşüyor. İpi göğüslemenin tek yolu beyan edilen bu kararlı tavrın direnerek güçlendirilmesinden geçiyor. Halkımız büyük bir başarı öyküsü yazmaya hazır, yeter ki Millet İttifakı yapıcı, onurlu ve kişilikli davransın.

“İt izinin- at izine” karıştığı, karanlık ve kanlı bir tablonun pembe olarak topluma empoze edildiği bu tarihsel süreçte, diktatöre karşı, Millet İttifakı da Emek ve Özgürlük İttifakı’na daha sorumlu yaklaşmak zorunda.

Emek ve Özgülük İttifakı ve onunla gelen umut hepimize kutlu olsun. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.