En çok zorlandığım albüm bu oldu

Kültür/Sanat Haberleri —

Önder Deniz

Önder Deniz

  • "Bîranîn albümü yaklaşık 4 senelik bir emek sürecinden sonra paylaşıldı. Bu albümde ne kadar Hozan Serhad’ın anısına layık olabildim bilmiyorum ama en çok zorlandığım albüm bu oldu.’’

PERVİN YERLİKAYA

Önder Deniz, Hozan Serhad’ın şarkılarından oluşan albümü Bîranîn’i dijital platformlarda yayımladı. Avrupa’da Hozan Serhad ile tanışıp, ondan eğitim alma fırsatına sahip olan sanatçı Önder Deniz “Ne kadar Hozan Serhad’ın anısına layık olabildim bilmiyorum ama en çok zorlandığım albüm bu oldu” diyor.

1982 yılında Erzurum’un Hınıs ilçesinden doğan Önder Deniz, 9 yaşında siyasi nedenlerden dolayı ailesiyle beraber Almanya’ye göç etmek zorunda kalmış. “Avrupa’da Kürtlük, Kürtçe müzik, Kürt kültürü ile tanıştım” diyen  Önder Deniz ile sanat hayatı ve son albümü üzerine kısa bir söyleşi yaptık.

İlk albümü Zû Were’yi 2005 yılında, ikinci albümü Şahiya Dilan’ı 2013 yılında çıkaran sanatçı Hozan Serhad’ın şarkılarını seslendirdiği albümü Bîranînîn’i de bu yıl içinde yayımladı.

İlk olarak Almanya’nın başkenti Berlin’de kültür sanat çalışmalarına başlayan Önder Deniz, zamanla Hunerkom sanatçıları ile de sahne almış. “30 yıldır bilfiil sanat ile uğraşıyorum” diyen Önder Deniz o günleri şu sözlerle anlatıyor:  “Yeni yeni saz çalmaya başlamıştım ve Kürtçe eserleri ezberleyip anlamını bilmeden okuyordum. Anlıyormuş gibi hissediyordum. Berlin’de kültür sanat faaliyetlerinde yer aldım. Grubumuz Koma Botan’da yaklaşık 10 yıla yakın müzikal çalışmalarımı sürdürdüm. Aynı zamanda merkezi Düsseldorf’da olan Hunerkom’un sanatçıları ile de yer yer sahne alıyordum, bağlama çalıyordum. Böylece Koma Berxwedan üyeleri yanı sıra birçok sanatçı ile sahne calışmalarım oldu.”

Enstrümanda bir devrimdi Hozan Serhad

Kürt müziğinin unutulmaz isimlerinden biri olan Hozan Serhad’ı ilk önce Med Tv ekranlarından tanıdığını ve etkilendiğini anlatan Önder Deniz  şöyle devam ediyor: “Hozan Serhad’ı Avrupa’ya ilk geldiğim seneler Med TV ekranlarında tanıdım. Med TV’de klip saatleri vardı ve ben bu saatleri hiç kaçırmazdım. Hozan Serhad yayımlanacak, ben onu 3 dakikalığına bile olsa göreceğim ve izleyebileceğim diye düşünürdüm. Hozan Serhad çok iyi saz çalardı ve benim gibi müziğe gönlünü vermiş birçok çocuk ve gencin ilham kaynağıydı. Çünkü yenilikçi, yaratıcı ve virtüözdü. Bağlamayı gerektiğinde gitar gibi, gerektiğinde tar gibi kullanabilmesi bizim için çok yeni ve değişik bir şeydi. Enstrümanda bir devrimdi Hozan Serhad. Onu izleyince büyülenmemek elde değildi.

Öğretirdi, geliştirirdi, çok espiriliydi

Ve nihayet, Hunerkom’da şahsen tanışma fırsatım oldu. İlk Hozan Serhad’ı gördüğüm zaman selamlaştığımızda yüreğim ağzıma gelmişti.

Okul tatillerini iple çekiyordum. Bir haftalık bile olsa 550 km yol gidip Hunerkom’da tatillerimi geçiriyordum. Çünkü bütün Koma Berxwedan sanatçıları ve keza Hozan Serhad’la vakit geçirme, ondan bir şeyler öğrenme olasılığı çok yüksekti. Tabii tesadüfen bir program için başka bir ülkeye veya şehire gitmemişse.

Öğretirdi, geliştirirdi, çok espiriliydi. Hayat doluydu. Alçak gönüllüydü. Bağlamada daha çok toy olmama rağmen 1996 kurban bayramı özel tv canlı yayın programında benim ona bağlama çalmamı istedi. Çekindim, şaşırdım. Ben olsam bana çaldırmazdım. Ama o çaldırdı. Hatta vokal bile yaptım. Çok heyecanlıydım ama Serhad da bir o kadar profesyoneldi.

Sadece Hozan Serhad’ın mı? Tabii ki hayır. Koma Berxwedan’ın bütün üyelerinden çok şeyler öğrendim. Hepsi birer ekol. Kimi dil, kimi duygu, kimi teknik, kimi ahlak, kimi üslup. Ama Hozan Serhad’ın yeri bende çok farklı. Onu her gördüğümde, izlediğimde kesinlikle yeni bir şey öğrenirdim. Onu izlemem yetiyordu.’’

Rüyalarına konuk oluyor

Hozan Serhad’ı unutamadığını söyleyen Önder Deniz onu hâlâ rüyalarından gördüğünü anlatıyor: ’’Bir gün yine kalabalık bir konser ortamı. Ben yine o kalabalığın içinde. Bir selam, iki selam, üç selam. Ve birden Hozan Serhad karşımda. Gözlerimi ovuyorum, onu gördüğüme inanamıyorum. Sarılıyorum ve sarılırken gerçek mi değil mi hâla tereddütteyim. Gözlerine bakıyorum, gözlerimde kocaman bir soru işareti. Ve oda bana sakin ol, doğru değil duydukların. Bak burdayım işte diyor… Uyanıyorum. Bu kaçıncı kez aynı rüya? Artık bilmiyorum…’’

Hozan Serhat’a layık olmaya çalıştım

“Sadece bu albümde değil, benim her albümümde en az bir Hozan Serhat eseri vardır” diyen Önder Deniz son albümü hakkında da şunları söylüyor: ’’Ama bu beni tatmin etmedi hiçbir zaman. Böyle bir çalışma fikri Hozan Serhad’ın şehadet haberini aldığım günden beri var. Yalnız takdir edersiniz ki böyle bir çalışmanın yükü çok ağır. Bu yüzdendir galiba albüm yaklaşık 4 senelik bir emek sürecinden sonra paylaşıldı. Bu albümde ne kadar Hozan Serhat’ın anısına layık olabildim bilmiyorum ama en çok zorlandığım albüm bu oldu. Bu vesile ile albümde emeği geçen ve desteğini benden esirgemeyen tüm arkadaşlarıma ve aileme sonsuz teşekkürlerimi sunmak isterim.

Eser seçiminde ise kendi tarzıma en yakın olan eserleri seçtim;

Ehmedê Xanî, Ez Kurdistan im, Ax Kurdistan, Bîranîn, Çuka Serê Darê, Mizgîna Leheng, Ağrı’nın İsyan Kızı, Hewlêr ve Payîz e.

Serhad’ı anlatmak kolay değil. Benim için hiç değil. Hâla birgün çıkıp gelecekmiş gibi bir his var içimde. Şehadetini kabullenemeyenlerdenim. Hozan Serhad ardında büyük bir miras bıraktı ve eminim ki benim gibi sanata ve müziğe gönül vermiş birçok müzisyen bu mirasa sahip çıkacaktır.’’

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.