Erdoğan artık Şam yollarında

Forum Haberleri —

.

.

  • Erdoğan ve Bahçeli ne yapıp yapıp Rojava’yı, demokratik kazanımları ortadan kaldırmak istiyorlar. Bunun için Şam yönetimiyle anlaşmak gerekiyorsa onu da yaparlar. Önce Kürtleri yok edelim, sonra elde edeceğimiz bir şey olursa değerlendiririz diyorlar.

ZEKİ AKIL
Türk devletinin Kürt düşmanlığı herhangi bir tanımlamaya sığmayacak düzeyde devam ediyor. Tarihi bilmeyenler bugünkü gelişmelere bakarsa sanır ki, Kürtler yüzyıllardır Türk egemenlerine kan kusturmuş. Halbuki, cumhuriyetin kuruluşundan beri saldırı altında olan Kürtlerdir. Cumhuriyetin kuruluşu da ancak Kürtlerin desteği sayesinde mümkün olabilmiş. Buna rağmen yüz yıldır Türk devleti Kürtleri tarihten silmek için aralıksız bir çalışma yürütüyor. Kürt soykırımını tamamlamak için dünyada çalmadık kapı, işbirliği yapmadığı güç bırakmadı.

Başûrê Kurdistan yıllardır hedefte. Onlarca askeri üs kurdular. Geçen yıldan beri de saldırıların kapsamını genişlettiler. Hedefleri de gerillayı tümden tasfiye etmek ve Kürt halkının kazanımlarını bütün parçalarda ortadan kaldırmaktır. Bunun için KDP’yle işbirliğine gittiler. ABD ve NATO desteğini aldılar. Rojava ise tümden hedeflendi. Efrîn ve işgal ettikleri diğer bölgelerde etnik temizlik uyguladılar. DAİŞ, El Kaide artıkları ve devşirdikleri silahlı çeteleri bu bölgelerde halkın üzerine saldırttılar. Tecavüz, yağma, talan ve işkence yönetim biçimleri oldu.

Bunlar yetmedi tabi. Çünkü Kürtler teslim olmadı. Özerk bölgeler ayakta kaldı. Arap, Kürt, Süryani-Asuri ve diğer halklar birliklerini ve demokratik yönetim biçimlerini sürdürdüler. Bu durum faşist Erdoğan ve ortağı Bahçeli’yi yeni arayışlara itti. Erdoğan işgal için destek almaya en son Tahran ve Soçi’ye gitti. Belli ki, Rusya’dan belli destekler aldı. Çünkü SDG’yi ve halkı daha kapsamlı hedef almaya başladılar. Putin YPG’yi ve hedeflediklerini etkisizleştirmek istiyorsan Şam yönetimiyle işbirliği yap dedi. Büyük bir işgal durumu daha da ağırlaştırıyor. Çünkü Türk devleti işgal ettiği yerlerden çıkmıyor ve çeteleri Şam’a karşı örgütlüyor. Bütün dünya Suriye’de savaş sona ersin diye çağrı yaparken Erdoğan-Bahçeli faşistleri ise yeni saldırılar ve işgal peşinde.

Erdoğan faşisti bir zamanlar İsrail’i katil ve terörist devlet olarak suçluyordu. Şimdi İsrail’le ilişkileri düzeltmek için yalvar yakar durumda. Ne oldu da İsrail’e bu kadar yaltaklanıyor? İsrail’in Filistinlilere karşı tavrında bir değişiklik mi oldu? Öyle bir şey yok. Aynı şey BAE ve Suudi Arabistan için de geçerli. Mısır’la arayı düzeltmek için çabalıyor. Yanına aldığı İhvancıların basın yayın çalışmalarını durdurdu. Kısacası onları kapı dışarı etti. Şimdi aynı şeyi Suriye’de etrafına topladığı çetelere yapmaya hazırlanıyor.

Şam’la anlaşmanın başka yolu yok. Şam bu çetelerden desteğini çek diyecek. Sözde Suriye muhalefeti diye Türkiye’nin kullandığı bu kesimler siyasi kimliklerini ve itibarlarını yitirdiler. Türkiye onları Suriye’yi işgalde Truva atı olarak kullandı. Kürtlere karşı onları savaştırmak ucuza mal oluyordu. Ne kadarı ölürse sorun değildi. Ama Türkiye’ye asker cenazeleri giderse Erdoğan’a tepkiler gelişirdi. Onun için Arapları ölüme göndermek daha elverişliydi. Ayrıca bunları Kürtlere karşı savaştırarak Kürt, Arap çelişkisini derinleştirmeyi hedefliyorlardı.

Gelinen yerde Erdoğan ve Bahçeli istediklerini yapamadılar. Güney Kürdistan’da gerillanın direnişi onları zorladı. Türkiye seçime gidecek. Erdoğan Türkiye’yi batırdı. Savaş kara delik gibi ülkenin kaynaklarını yuttu. Ayrıca Erdoğan talan, vurgun ekonomisini esas aldı. Adalet sistemi çöktü. Basın bitirildi. Enflasyon almış başını gidiyor. Hapishaneler Kürtler ve muhalif güçlerle dolduruldu. Bu durumda seçimleri kazanma olasılığı yok. Onun için bir savaşa ihtiyacı var. En elverişli hedef de Rojava olarak görülüyor. 

Rusya’dan izin almadan kapsamlı bir işgal harekatı zor. Çünkü hava sahası Rusya’nın elinde. Erdoğan, NATO zirvesinde Rusya’nın hedef olarak tanımlamasını imzalıyor. Aynı Rusya’yı Rojava’ya karşı kullanmaya çalışıyor. Rusya’nın Ukrayna savaşı nedeniyle sıkıntıda olduğunu biliyor. Ayrıca Efrîn işgalinde de onlarla anlaşmıştı. Rusya’nın iflah olmaz pragmatizmi ve oportünizmi Erdoğan’a hareket alanı açıyor. 

Erdoğan ve Bahçeli ne yapıp yapıp Rojava’yı, demokratik kazanımları ortadan kaldırmak istiyorlar. Bunun için Şam yönetimiyle anlaşmak gerekiyorsa onu da yaparlar. Önce Kürtleri yok edelim, sonra elde edeceğimiz bir şey olursa değerlendiririz diyorlar.
Burada Suriye halklarının dikkat etmesi gerek çok önemli konular var. Bu görüşmeler ve pazarlıklar yapılırken halk içinde yoktur.

Suriye’de halklara demokrasi ve özgürlük alanını açacak bir girişim yoktur. Mevcut devletler halkları ve onların taleplerini dışlayarak çıkarlarını esas alıyorlar. Suriye halkları büyük acılar çektiler. Ülke yıkıldı. Milyonlarca insan mülteci durumuna düştü. Doğu ve kuzey Suriye halkları bölgeyi DAİŞ ve diğer çetelerden temizlemek için on binlerce şehit ve yaralı verdi. Bölge halkları kendilerini savundular, demokratik yönetimler kurdular. Şam yönetimi bana biat edin diyor. Rusya, Türkiye’den alacağı tavizlerle meşgul. ABD ve diğer güçlerin de demokrasi diye bir hedefleri yok.

Suriye’de bu kanlı ve yıkım ortamında ortaya çıkan tek demokratik oluşum özerk yönetimler oldu. Özerk yönetimler halkların birlikte ve özgürce yaşama modelidir. Bu modeli geliştirmek yerine ortadan kaldırmaya ve boğmaya çalışıyorlar. Bu açıdan Suriye halkları devletlerin gizli pazarlıklarına ve oyunlarına itibar etmemelidirler. Birliklerini koruyarak demokrasilerini savunmalıdırlar.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.