Erdoğan, "her şey savaş için’’ diyor

Forum Haberleri —

Erdoğan

Erdoğan

  • Türkiye’nin en temel amacı Güney’deki savaşı olabildiği kadar Güneyli güçler eliyle sürdürmektir. Savaşı Kürt-Kürt savaşına çevirmek en büyük amacıdır.
  • Erdoğan Batı dünyasını, işbirlikçi Kürtleri bu savaşa entegre etmek için yol almış görünüyor. Şimdi de Irak’ı ve Arap ülkelerini buna dahil etmek istiyor. Rusya ve bölgedeki ortaklarıyla zaten bir biçimde Kürtleri ve demokratik özerkliği tasfiye etme planlarında anlaşmışlar.

ZEKİ AKIL

Türk devleti yapacağı saldırılar için içeride ve dışarıda hazırlıklarını sürdürüyor. Türk ordusu kendi gücüne dayanarak bu savaşı kazanamayacağını kabullenmiş durumda. Bu açıdan bölge ve uluslararası güçlerden daha fazla destek almakla uğraşıyorlar. Bu desteği ABD ve NATO’dan almış görünüyor. Özellikle İsveç’in NATO üyeliği için Batılı güçler Türkiye’ye destek vereceklerini kabullendiler. Bunun sonucu olarak Türkiye’nin üzerindeki silah ambargolarını kaldırdılar. Doğu ve Batı Suriye’ye Türkiye’nin yaptığı saldırılar ve ekonomik alt yapının hedef alınması da bu anlaşmanın bir sonucuydu. Bölgede bir yıkıma yol açan saldırılara ABD ve Avrupa sessiz kaldı. Ayrıca onayları ve hava sahasını açmaları olmasaydı zaten Türkiye bu kapsamda bir saldırıyı gerçekleştiremezdi.

Erdoğan, Sisi’ye o kadar ağır hakaretler yaptı ve Mısır’ı yalnızlaştırmak istedi ama şimdi ayağına gidiyor. Serékaniyé işgali sırasında Arap Birliği Türkiye’yi kınamış ve saldırılarına karşı tutum almıştı. Erdoğan o zaman ‘’Bütün Arap ülkelerini toplasan bir Türkiye etmez’’ demişti. Bu büyük sözleri şimdi ona yutturuyorlar. Çünkü Kürtlere karşı savaşta açıktan onlara ihtiyacı var. Mısır, Arap Birliği’nde etkili bir ülke. Ayrıca Önder Apo’nun Suriye’den çıkarılması için Mısır aktif bir rol oynamıştı. Kürtlere karşı yürütecekleri bir savaşta Arap Birliğini ve Mısır’ı yanlarına almak, olmasa da sessiz kalmaya razı etmek istiyorlar.

Türk yetkilileri Irak’ın yakasını bırakmıyorlar. Heyetleri açık ve gizli peş peşe Bağdat’ı ziyaret ediyor. En son Neçirvan Barzani’yle Münih’te yine görüştüler. Ayrıca Haşdi Şabi’nin yöneticilerini resmi olarak Ankara’ya çağırdılar. Irak’a gittiklerinde görüşmedik kimse bırakmadılar. Özellikle Kerkük için bastırdılar, KDP YNK’yle anlaşmasın, seçilecek vali YNK’li olmasın diye. Irak’ın içine el atmaya, dizayn etmeye de devam ediyorlar. Ama en büyük dertleri PKK ve gerilla güçleridir. Bunun için Haşdi Şabi’yi de bağlamak istiyorlar. Zaten İran’la sürekli görüşüyorlar.

Türkiye’nin en temel amacı Güney’deki savaşı olabildiği kadar Güneyli güçler eliyle sürdürmektir. Bölge halkını, farklı partileri ve güçleri gerilla üzerine gönderebilirse askerini korumuş olacak. Savaşı Kürt-Kürt savaşına çevirmek en büyük amacıdır. Böyle bir savaşın Kürtler için sonucunun daha yıkıcı olacağını çok iyi biliyorlar. KDP de maalesef dünyada Türk devletine en fazla destek veren güç konumunda. KDP olmasa Türk devleti o dağlarda kalamaz. Öyle rahat girip her tarafı bombalayamaz. KDP onlara hem meşruiyet hem de operasyonlar için destek sağlıyor. KDP bu tutumlarıyla aslında kendi kuyusunu da kazıyor. Türk devleti asla KDP’nin dostu olmaz. PKK’nin işi bittiği zaman KDP’nin de işi bitmiştir. Türk devleti onlara asla federasyonu yedirmez. Türkiye’de yaşayan on milyonlarca Kürt’e anadiliyle eğitim hakkı tanımayanlar Irak’ta neden federasyonu kabul etsinler?

Soykırımcı Türk devleti Suriye’de kendi askeriyle savaşamıyor. Efrîn işgaliyle başlayan saldırıları bunu kanıtlamıştır. Bütün işgal saldırılarında öne sürülenler ağırlıklı Araplar ve sağdan soldan devşirilenlerdir. Savaşta ölenlerin çoğu bunlardır. Şimdi de durum aynıdır. Ayrıca Türk karakollarını ve askeri üslerini koruyanlar da bu güçlerdir. Onlar olmadan Türk askeri Suriye’de ne kalabilir ne de savaşabilir. Aynısını şimdi Güney’de de gerçekleştirmek istiyor. Ayrıca bu çetelerin bir kısmını Güney’e kaydırmak istedikleri de bilinen bir durum.

Türk devleti bütün iç ve dış güçlerini, ittifaklarını ve olanaklarını Kürtlere karşı savaşa seferber etmiş durumda. Erdoğan siyasi geleceğini de bu savaşa yatırmış. Öyle olmasa MHP ve Ergenekon ona destek vermez. Halbuki bu kör inadı ve savaşı bırakırsa bölge rahat bir nefes alır. Sadece operasyonları durdursalar tansiyon düşer ve bölge farklı bir atmosfere girer. Türkiye’nin milyarları savaşa gitmez. Bu kadar çevrenin ayaklarına kapanmalarına gerek kalmaz. Ekonomik ve siyasi olarak bir rahatlama yaşarlar. Ayrıca Irak ve Suriye’de de tansiyon düşer. Bölge düzeyinde sonuçları olur. Ortadoğu zaten ateş topuna dönmüş. Ama Türk faşizmi de buna benzin dökmeye devam ediyor.

Erdoğan Batı dünyasını, işbirlikçi Kürtleri bu savaşa entegre etmek için yol almış görünüyor. Şimdi de Irak’ı ve Arap ülkelerini buna dahil etmek istiyor. Rusya ve bölgedeki ortaklarıyla zaten bir biçimde Kürtleri ve demokratik özerkliği tasfiye etme planlarında anlaşmışlar. Bu planların pratikte sonuç almaları mümkün mü? Bu işler pratikte masa başında kurgulandığı gibi gitmiyor. Sonucu Kürtlerin içte ve dışta yapacakları hazırlıklar ve bu örgütlü kötülüğü dünya halklarına anlatmaları belirleyecek.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.