Erdoğan kılıcın üzerine oturmaya çalışıyor

• Türkiye’de son sahnelenen Diyanet Başkanının Ayasofya’daki kılıçlı gösterisi yeni bir tartışmanın önünü açtı. İhvan zihniyetinde olan Erdoğan sonraki adıma, yani hilafet ilanına hazırlık yapıyor denilmeye başlandı. Erdoğan gibi faşist, otoriter bir tip için iktidarı uğruna İslam’ı kullanması anlaşılmayacak bir durum değildir.

Zeki AKIL

Erdoğan ve Bahçeli ikilisi Türkiye’yi faşist bir ülke haline getirmeyi başardılar. Türkiye’de hiç kimse bunun olacağına inanmıyordu. Türkiye gibi birikimi olan bir ülke ve Kürt hareketi gibi güçlü, on yıllara varan mücadelenin buna yol vermeyeceğini var sayıyorlardı. Ayrıca Türkiye NATO üyesiydi ve AB’ye üye olmak istiyordu. Türk sermayesi kapitalist sistemin bir parçasıydı. Uluslararası durum da buna çok uygun görülmüyordu. Ancak bütün bunlara rağmen Erdoğan gibi bir lümpen tıpkı Hitler gibi Türkiye’yi savaşın ve faşizmin karanlık girdabına çekti.

Türkiye’de son sahnelenen Diyanet Başkanının Ayasofya’daki kılıçlı gösterisi yeni bir tartışmanın önünü açtı. İhvan zihniyetinde olan Erdoğan sonraki adıma, yani hilafet ilanına hazırlık yapıyor denilmeye başlandı. Erdoğan bu, ister mi ister! Türk tipi başkanlık sistemi istedi, Bahçeli yardımına koştu ve bunu elde etti. Halifeliği niye istemesin? Ayrıca bu yayılmacı ve işgalci Türk ırkçılığına ön açar. Zaten İslam’ı hep Türkçülüğün hizmetine koşmuşlardır. Eskiden padişahlar ve iktidar güçleri İslam’ı egemenliklerinin hizmetine koyuyorlardı. Şimdi Türk İslam sentezi zaten devletin resmi düşüncesi.

Osmanlılar Mısır’ı işgal ettiklerinde halifeliği de kılıç zoruyla ele geçirdiler. Hilafet Osmanlılara herhangi bir halife veya dini meclis tarafından devredilmiş değil. Herhangi bir anlaşma yoluyla Osmanlılara verilmemiştir. Halife peygamberden sonra onu temsil edene verilen bir sıfattır. Zaten Hz. Muhammed’i temsilen ardından gelen dört halife de normal bir yaşam sürdüremediler. Bazıları öldürüldü. Daha peygamberin cenazesi yerdeyken iktidar kavgaları başladı. Osmanlılar da Mısır’ı işgal etmeyi başardıklarında halifeliği de bir savaş ganimeti olarak ele geçirdiler. Ayasofya’da kılıcın diyanet başkanının elinde sergilenmesi işgali ve fethi ifade eder. Zaten İstanbul’u da öyle ele geçirmişler.

İstanbul’u almalarının üzerinden 550 yıl geçti. Dünyada böyle işgal kutlamaları yapan başka bir güç yoktur. Avrupalılar bundan sonra Amerika’yı fethettiler. Avrupa’da Amerika’nın fethi diye bir kutlama duyan olmamıştır. Bunu ancak Türk ırkçılığı, hala kendisini Anadolu ve Mezopotamya kültürlerine adapte etmemiş Türkçü zihniyet yapabilir. Resmi Türk tarihi Türklerin Anadolu’ya gelip yerleşmelerini, halklarla ortaklaşmalarını anlatmaz. Anadolu’nun fethi, yurt edinme diye anlatırlar. Yurt edinmeden de kast edilen yerli halklarla birleşme değildir. Onları yok ederek, yok sayarak, sanki bu topraklarda başka halklar yokmuş gibi uydurma bir tarih anlatımına giderler.

Şimdi Katolik dünyanın dini lideri veya kurumu Papalıktır. Orta çağda Papalık çok etkindi. Ancak sonraki sınıfsal ve siyasal mücadelelerle oldukça daraltıldı. Papalık şimdi Vatikan’da birkaç binadan oluşan bir alan üzerinde kurumsal olarak yönetiliyor. Ayrıca din devlet işlerinden büyük oranda ayrıştırılmış. Ancak halifelikte böyle bir yapılanma ve gelenek yoktur. Zaten cumhuriyetin kuruluşundan sonra M. Kemal tarafından yasal olarak da sonlandırılmıştır. Başka bir İslam devleti de halifelik hakkı gütmemiştir.

Erdoğan Türkiye’yi istediği gibi dizayn ediyor. Onun başına kayyım olarak atanan Bahçeli de onu yönlendiriyor. Erdoğan içeride muhalefeti ezerek, toplumu karşıtlaştırarak, ırkçılık ve milliyetçiliği tırmandırıp Kürtlere karşı soykırım politikalarını uygulayarak iktidarda kalma şansını da uzatmaya çalışmaktadır. Ayrıca dışarıda da Arap devletlerinin zayıflamasını ve Ortadoğu’daki krizi fırsat bilerek Suriye ve Libya gibi ülkelerde işgalini sürdürmektedir. Arap dünyası zayıf ve parçalı. Bölgede ABD ve Rusya’nın varlığı ve onlar arasındaki çelişkiler de Erdoğan için bir şansa dönüştürülmüş durumda. Erdoğan Rusya olmadı mı ABD, ABD olmadı mı, Rusya’ya dayanmaya çalışıyor. Bu devletlerinin dininin çıkar olduğunu biliyor. Çünkü pratikte bunu deneyimlemiş ve bundan yararlanmıştır. Şimdi halifelik adını kullanarak içeride dine bağlı çevreleri etrafında toplamaya, Arapları da bölmeye, en azından bir kısmını etkilemeye çalışmak istemektedir. Erdoğan gibi faşist, otoriter bir tip için iktidarı uğruna İslam’ı kullanması anlaşılmayacak bir durum değildir. Erdoğan işgal ve iktidarı uğruna her şeyi kullanır. Ancak sonucu halkların ve demokrasi güçlerinin direnişi ve örgütlü yapıları belirleyecektir.