Erdoğan muradına erdi; savaş başladı!

Haberleri —

Erdoğan sonunda Türkiye'yi savaşa sürüklemeyi başardı. Davutoğlu çevremiz ateş çemberinde, Türkiye'de çatışmaların olmaması bir "başarı öyküsüdür", diyordu. Davutoğlu bu başarı öyküsünü Erdoğan'ın kuyruğuna takılarak berhava etti. Barış sürecine, Dolmabahçe protokolüne sahip çıkamadı. Türkiye'yi nasıl sonuçlanacağı bilinmeyen bir kaos ve çatışma ortamına göz göre göre getirdiler.

Şimdi basında AKP ve hükümet yalakalarını çıkararak PKK'nin ateşkese uymadığı, silah bırakmadığı vb. yalanlarıyla halkı kandırmaya, kafaları karıştırmaya çalışıyor. Bu ülkenin gençleri ölüyor. Bu kan seviciler bu genç bedenler üzerinden yalanlarla siyasi ve kişisel çıkar elde etmeye çalışıyorlar. Bunlardan bazıları sözde Kürt ve eski devrimci yaftalarını da kendilerine yapıştırarak adi, çirkin bir ihanetin öğesi oluyorlar.

Erdoğan ateşkesi seçimden önce bitirmişti. Gizlemeye bile gerek duymadan basının önünde "Dolmahahçe görüntüsü yanlıştı. İmralı'yı meşrulaştırıyor ne masası, ne çözümü. Kürt sonunu yoktur" vb. söylemlerde bulundu. Ve 5 Nisan'dan beri İmralı'yı dünyaya kapatarak savaşı başlatmış, çözüm sayfasını dürmüştü. Suruç Katliamı'ndan sonra da fiilen savaşı ilan etti. Savaş uçaklarını Kürtlerin üzerine kaldırarak katilamları ve imhayı ne kadar iştahla planladığını gösterdi.

Kürdistan dağları uzun yıllar boyu bombalandı. Onbinlerce askerle operasyonlar yapıldı. Binlerce köy yakıldı. Onbinlerce insan katledildi. Bu yol ve yöntemler sorunu çözmedi. Onun için halk siyasi çözüm ve müzakerelere onay verdi. Bu köklü ve tarihi sorunun artık radikal biçimde çözümünü istedi. Ancak AKP ve Erdoğan bu toplumsal beklentileri, olgun iç ve dış koşulları Kürt düşmanlığı zehirlenmesi ve basit iktidar oyunlarına kurban etti.

Erdoğan ve AKP hükümeti dünyanın gözü önünde yıllarca IŞİD'i desteklediler. Sınırlarını onlara açtılar. Türkiye'nin içinde istedikleri gibi gezmelerine, örgütlenmelerine olanak sundular. Şimdi Türkiye'nin her yerine yayılmış ve örgütenmiş bir IŞİD var. Adana, Mersin, Diyarbakır bombalamaları oldu. Hükümet seyretti. Suruç'ta büyük katliam olunca sözde tepki göstermek zorunda kaldılar. IŞİD'e göstermelik bir-iki bomba atarak güya misilleme yaptılar. Ama onlarca uçağı kaldırarak Kürdistan dağlarını bombalamayı tercih ettiler. Herkes bir daha gördü ki, AKP ve Erdoğan'ın derdi IŞİD değil, PKK ve Kürtlerdir.

Erdoğan bilinçli olarak Türkiye'yi bir kaos ve savaş ortamına çekti. Bir savaş kararını düşmüş bir hükümetin alması olağan bir durum değil. Sorun da burada zaten. Olası bir koalisyonda Erdoğan böyle rahat seçim ve savaş kararları alamaz. Henüz hükümet kurulmamışken, AKP'yi kullanarak ülkeyi bir oldu bittiyle karşı karşıya bıraktı. Bu 7 Haziran seçimlerine karşı yapılmış bir müdahale, darbe hareketidir. 

Erdoğan seçimler sürecinde ortamı o kadar dağıttı ki, AKP'yi ve devleti toparlamayı artık başaramazdı, hele bir koalisyonla bunu yapma şansı hiç olmazdı. Şimdi ülkeyi savaşa sokarak, HDP ve Kürtler üzerinde terör estirerek bir erken seçim ortamında bir kaç puan artırıp AKP'yi yeniden iktidar yapmanın peşinde. Bunun yanında da ittifakı ve ortağı IŞİD'e zaman kazandırmak, nefes aldırmak çabası var. Çünkü Rojava'da IŞİD üzerinden PKK ve PYD ile savaşı sürdürüyordu. Şimdi NATO'yu, dünyayı aptal yerine koyarak IŞİD'i bir tarafa bırakıp PKK'yi hedefleyerek herkesi suistimal etmeye çalışmaktadır. Nasıl olsa ABD ve NATO, PKK'yi eskiden terör örgütleri listesine almış. Buna dayanarak hedef saptırmaya, IŞİD'i bir tarafa bırakarak, kinlerini ve düşmanlıklarını Kürtlerin üzerine kusmaya başladılar. 

Türkiye resmi olarak savaşı başlattı. Savaş uçakları Kürt coğrafyasını bir atış poligonuna çevirmiş durumda. Basını da daha büyük bir saldırı sürdürüyor. Ancak askeri darbelerde görülecek bir kitlesellikle evler basılıyor, binlerce insan toplatılıp sorgu merkezlerine ve hapishanelere dolduruluyor. Herkes şimdi bu halklar düşmanı ve ölümlerden, yıkımlardan başka bir getirisi olmayan durumları seyrediyor. Kürtleri bu saldırı ve tehditlerle kimse yıldıramaz. Öldürerek asla teslim alamaz. PKK silah bıraksın lafları da ancak tescilli ahmaklıklarının ispatı olabilir. Hem masayı dağıt, protokollere uyma hem de teslim ol, silah bırak de. 

Erdoğan ve AKP savaşı başlattı ama bundan sonrası artık onların elinden çıkmış durumda. Savaşı başlatmak tek yanlı mümkün ama durdurmak mümkün değildir. Bundan sonrası PKK'nin, gerilla güçlerinin hazırlıklarına ve yeteneklerine kalmış bir şey. Davutoğlu sırtını devlete dayayarak ezbere konuşuyor. Şavaşın ne olduğunu o da öğrenecek. Kürsülerde ders vermeyle, devlete bürokratlık ve savaşın aynı şeyler olmadığını görecektir. 

paylaş

Haberler


   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.