Erdoğan tehlike saçmaya devam ediyor

Forum Haberleri —

Erdoğan

Erdoğan

  • Erdoğan güç ve iktidar tapınıcısı, Hitler tipi bir politikacı. Hiçbir ilkesi yoktur. Elde ettiği her şeyi iktidarla elde etmiş. Onu kaybetmemek için de yapmayacağı şey yoktur.

ZEKİ AKIL

Erdoğan, Kürtlere ve Rojava’ya olan tehditlerine hız kesmeden devam ediyor. Son MGK bildirisinde bölgede, dünyada çatışmaların son bulması isteniyordu ama Kürtlere karşı da savaşa ve şiddete devam edeceklerini kararlaştırdıklarını bildiriyorlardı. Erdoğan, Yunanistan’a gitmiş, orada da barış mesajları veriyor, Ege barış adası olsun, diyordu. Bir süre önce Yunanistan’ı da Kürtleri tehdit ettiği gibi "bir gece ansızın gelebiliriz’’ diye tehdit ediyordu. Ayrıca Rumlara karşı tarihi düşmanlıkları var. Türkiye’de Rumlar da Ermeniler gibi bir hakaret tabiri olarak kullanılıyor. Dikkat edilirse tarihi düşmanları ve her zaman milliyetçiliği ve ırkçılığı kışkırtma aracı olarak kullanan Erdoğan gibileri barış çizgisine gelmiş gibi görünüyor.

Erdoğan imana mı geldi, artık savaşa ve kötülüğe mi doydu, ahiret günleri mi aklına geldi diye yorumlar yapılabilir. Ama öyle bir durum yok. Erdoğan güç ve iktidar tapınıcısı, Hitler tipi bir politikacı. Hiçbir ilkesi yoktur. Elde ettiği her şeyi iktidarla elde etmiş. Onu kaybetmemek için de yapmayacağı şey yoktur. Daha düne kadar "faiz neden, enflasyon sonuçtur’’ diyordu. Ekonomiyi düzeltemeyince gidip Batı’da memurluk yapan Mehmet Şimşek ve Hafize Gaye’yi getirerek ekonominin ve Merkez Bankası’nın başına koydu. Savunduklarının tersine şimdi faizler yükseltiliyor.

Erdoğan Batı uygarlığına, Hristiyan ve Yahudi kültürüne düşmanlıkla yetişmiş birisidir. Ancak Batı’nın sermayesine, kapitalist sistemine de vurgundur. Erdoğan, Batı dünyasıyla ticareti ve ekonomik ilişkileri geliştirmek için çırpınıp duruyor. Çaldığı ve yurtdışına kaçırdığı paraları Batı bankalarında ve şirketlerinde depoluyor. Türkiye’de kapitalizmi geliştirmek için her şeyi yapıyor. Türkiye tarihinin en vurguncu, en fazla yolsuzlukla anılan yönetimi Erdoğan yönetimi oldu. Hazine malları yağmalanıyor, satışa çıkarılıyor ve her şeye rant gözüyle bakılıyor.

Erdoğan son açıklamasında "sınırlarımızın güneyinde bir terör oluşumuna asla müsaade etmeyiz’’ dedi. Türkiye’nin güneyinde ne oluyor, nasıl bir terör oluşumu var ki, bu kadar feveran ediyor? Güney sınırlarında bir zamanlar DAİŞ hakimdi. Erdoğan bundan hiç rahatsız olmadı. Sınır ötesi saldırılar yapmadı. Tersine DAİŞ’le arası çok iyiydi. Suriye’yi talan ediyorlardı, kaçak petrolden milyarlar kazanıyorlardı. DAİŞ’i Kürtlere saldırttı. Ancak DAİŞ yenildi. Sınırlar DAİŞ’in elinden çıktı. Kürtler etkili olmaya başladı. Bu da Erdoğan’ı çileden çıkardı. Şimdi kumpas Kobanê davası o günlerin intikam davası olarak hala sürüyor. ‘’Kobanê düştü, düşüyor’’ diye Türkiye’ye müjdeliyordu. Kobanê düşmeyince Erdoğan, Kürtleri nasıl durdururum derdine düştü.

Êfrîn ve Serêkaniyê işgalleri biliniyor. Yüzbinlerce Kürt topraklarından sürüldü. Etnik temizliğe tabi tutuldular. Yerlerine çeteler ve aileleri, sağdan soldan devşirilmiş nüfus yerleştirildi. Bu bölgelerde çetelerini halkın üzerine saldılar. İşlenmedik suç, yapılmadık kötülük kalmadı. Erdoğan’ın Türkiye sınırlarının güneyinde kurduğu sistem bu. Bunun dışında olan her şeyi de terör olarak tanımlıyor ve işgal etmek, katliamlarına kılıf uydurmak için de terör edebiyatı yapıyor.

"Bir terör oluşumuna izin vermeyiz" söylemi sürekli kullanılıyor. Maalesef ne Türkiye’de ne de dışarıda bu konu irdelenmiyor ve hak ettiği gibi tartışılmıyor. Güney sınırlarında yani Doğu Kuzey Suriye’de nasıl bir terör oluşumu var? Bu araştırmayı ve tartışmayı hak etmiyor mu? Öncelikle Türkiye’deki demokratik çevreler ve muhalefet olduğunu söyleyenler bu konuları ciddi biçimde tartışmalıdırlar. Sözü edilen bölgelerde Kürt, Arap, Süryani, Türkmen, Ermeni halklarından beş milyona yakın insan yaşamaktadır. Bu bölgelerde ABD ve diğer koalisyon güçleri bulunmaktadır. Ayrıca Suriye devletinin askerleri, Rusya gibi güçler de bulunmaktadır. Bölge DAİŞ’in zulmünden kurtarılmış ve halk işlerini yürütmek için özerk bir yönetim kurmuştur. Bölge meclisler sistemiyle yönetilmektedir. Belediyeleri hizmet sunmakta, okulları açık ve çocuklara eğitim verilmekte, halkın yaşam ihtiyaçları karşılanmaktadır. Suriye’nin en demokratik ve en güvenlikli bölgeleri bu özerk bölgelerdir.

Erdoğan, Kürtlerin olduğu her yeri hedeflemektedir. Onun derdi Kürtleri ortadan kaldırmaktır. Öyle ortada Kürtlerden kaynaklı bir terör oluşumu yoktur. Terörü silah olarak Kürtlere karşı kullanan kendileridir. Doğu Kuzey Suriye’de Türkiye’nin saldırıları ve cinayetleri hiç durmadı. Aynı saldırılar İran sınırlarındaki PJAK güçlerine ve Mahmur kampına, Şengal’e kadar her tarafa yayılmış durumda. Bırakalım Kurdistan’ı, Erdoğan "Lavrion terör kampının kapatılmasında memnunuz’’ diyor. Lavrion gibi siyasi mültecilerin olduğu bir kampı bile sırf Kürtler içinde var diye terör kampı olarak niteleyecek kadar kendilerini kaybetmişler.

Erdoğan dediğimiz gibi Batı’nın parasına ve pazarına meftundur! Ama Kürtlere karşı aldığı desteği yeterli görmemektedir. Onun için onlara saldırmakta ve Kürtleri onların desteğiyle ortadan kaldırmak istemektedir. Filistin’de savaş dursun diye yaygara yapan Erdoğan, Rojava dahil bütün Kurdistan’da savaşı ve işgali tırmandırmaktadır. Bu gerçeklerin Türkiye ve dünya halklarına hak ettiği gibi anlatılması gerekmektedir.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.