Erdoğan Van’da ‘tek dil, tek millet’ dedi

• Erdoğan konuşmasına “Biz Türk-Kürt ayrımı yapmayız, bizim için herkes birdir, eşittir” sözleriyle başladı ama konuşmasını “Tek dil, tek bayrak, tek millet, tek devlet” diyerek bitirdi.

OKTAY CANDEMİR
Van’da ana arterler kapatılmış, sıkı bir biçimde GBT kontrolleri yapılıyordu. Güvenlik tedbirleri adı altında tüm kent güvenlik ablukasına alınmıştı. İsmini Mareşal Fevzi Çakmak’tan almış ama Vanlılar tarafından kısaltılmış ifadeyle Maraş Caddesinde yürürken gördüm: Konudan habersiz bazı vatandaşların "Bu kadar güvenlik tedbiri niye, önemli biri mi geliyor?" sorusuna, polisler sert bir edayla “Sayın Cumhurbaşkanımız geliyor” cevabını verdi.

Kamu kurumları zaten AKP mitingine katılım için arı gibi çalıştı. Kayyum tarafından yönetilen Van Büyükşehir ve ilçe belediyeleri miting saatlerinde toplu taşımayı ücretsiz yaptı. Hatta İl Müftülüğünün talimatıyla Cuma vaazında mitinge katılım çağrısı dahi yapıldı.
Miting günü Van’a; Erzurum, Ağrı, Erzincan plakalı otobüsler geldi. Miting alanına yakın bir yerde park ettiler. Bu görüntü Van’a dışarıdan taşımayla insan getirildiği yönündeki iddiaları iyice güçlendirdi.

“Yazıklar olsun”
Her tarafı bayraklarla donatılan, kentin her tarafına asılan “Erdoğan Van’a geliyor” yazılı billboardlara rağmen depremler geçirmiş, savaşlar görmüş, köyü boşaltılmış, KHK ile ihraç edilmiş ve neredeyse bir bütünen kayyum atanmış Van halkı, zoraki tanıtım ve psikolojik algıya rağmen Erdoğan’ın gelişiyle hiç alakadar olmadı.

Hatta AKP’lilerin esnaf ziyareti sırasında bir esnafın gösterdiği "Yazıklar olsun" tepkisi genel nabzı ve AKP’ye duyulan öfkeyi ortaya koyuyordu.

Tüm bunların ardından Erdoğan, Cumartesi günü öğleden sonra Van havaalanında kuyrukta esas duruşa geçirilmiş devlet bürokrasisi tarafından karşılandıktan sonra Van mitingine katıldı.

“Van’a Üniversiteyi biz getirdik” dedi ama Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, 20 Temmuz 1982 tarih ve 41 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kurulmuştur.

“Van Araştırma Hastanesini biz yaptık” dedi ama Van YYÜ Araştırma Hastanesi 1992 yılında açılmıştır.
Vanlılar en azından " Şehir stadı, esnafın vergi borçları, sınır kapısının içinde bulunduğu duruma ilişkin bir şeyler söyler mi?" düşüncesi içindeydi ama onu bile yapmadı.

20 yıldır iktidar olan, sorunları çözemeyen, çözemediği gibi daha büyük çıkmazlara neden olan hükümetin bundan sonra ne söyleyeceği artık çok da önemli değildi. Belli ki Erdoğan, CHP’nin iki hafta önce yaptığı Van çıkarmasına güçlü bir yanıt vermek istiyordu, ama olmadı, olamadı.

997 tesis nerede?
Geçmiş yıllarda olduğu gibi yine ne olduğunu kimsenin bilmediği hayali tesislerin açılışını yaptı. 154 tesisi açtığını söyledi. Ama bu tesislerin çoğunu Bakan Murat Kurum, nisan ayında açmıştı zaten. Kurum’un açılışını yaptığı hayali tesisleri bu kez de Erdoğan açmış oldu, o kadar.
Erdoğan, 2007 seçimlerinde 333, 2009 seçimlerinde 125, 2013 yılında 37, 2015 yılında 153, 2017 yılında 193 ve bugün de Van’da 154 tesis olmak üzere toplam 997 tesisin açılışını yaptı. Ama bu tesislerin akıbetini henüz bilen yok. 

Hatta 2011 yılında şöyle bir olay yaşanmıştı: Erdoğan, Bahçesaray’da çökmüş ve ihalesi yeniden yapılan ama henüz bitirilmemiş yolun açılışını törenle yapmıştı.  Böylelikle Erdoğan, bitmemiş yolun açılışını yapan ilk siyasetçi olarak tarihe geçti.

AKP’nin bu açılış sevdası o kadar ileri boyutlara vardı ki; 2016 yılında AKP’li Rize Belediyesi, bir caddede yapımı tamamlanan aydınlatma direkleri için açılış töreni düzenlenmişti.

Hatta bir keresinde yine Rize’de; bir okulun bahçesinde restore edilen çeşmeler devlet protokolünden kişilerin katıldığı törenle açıldı. Rize İl Milli Eğitim Müdürü Şemsettin Durmuş, “Haydi Bismillah, hayırlı uğurlu olsun” diyerek çeşmeden su içerek açılış yaptı.

Yatırım olarak F-T ve M tipi cezaevi
Ama yaptıkları şeyler de var tabi: Mesela; karakol, adliye, cezaevi yapma konusunda çok çalışkan davrandılar. İktidara geldikleri 2002 yılından bu yana Van’a içinde bir F tipi ile bir T Tipini bulunduğu cezaevi kampüsü ve bir de M Tipi cezaevi yaptılar. Adalet Bakanlığa tarafından Erciş’e de 90 milyon TL’ye mal olan bir cezaevi inşa edildi. Van Valisi Emin Bilmez, bu cezaevini "Göl manzaralı cezaevi" olarak değerlendirdi. Cezaevi yapmakta dur durak bilmeyen AKP, ayrıca Van merkezde bir Emniyet binasını ve Adliye binasını da açarak tüm bunları halka hizmet olarak anlattı. AKP hükümeti döneminde ayrıca Van-İran sınırında ülkenin en yüksek noktasına 3 bin 55 rakımlı meydan karakolu yapıldı.

Konuşmasına “Biz Türk-Kürt ayrımı yapmayız, bizim için herkes birdir, eşittir” sözleriyle başladı ama konuşmasını “Tek dil, tek bayrak, tek millet, tek devlet” diyerek bitirdi.

Ne Mutlu Türküm Diyene yazısının hemen altında söylenen bu sözler, AKP-MHP politikalarının uyumlu bir sonucu olarak ortaya çıkıyordu.
2007 yılında Vanlı Romancı Yaşar Kemal, dönemin Başbakanı Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de bulunduğu ödül töreninde şunları söylemişti: Tek çiçeğe, tek renge, tek kokuya ve tek dile kalmış bir dünya hapı yutmuştur. Öyle bir dünya cehennemdir. Tek dil diyenler rezil olacak.”  

Sonuç olarak, Erdoğan’ın taşıma su ile yapılan mitingi fiyaskoyla sonuçlandı. Mitingin kazananı bayrak imalatçıları oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir kez daha umduğunu bulamadı.