Erdoğan'a ‘hakaret' niye Fransa'yı gerdi?

• Fransa’da Kürt kurumları ve Kürdistanlılara yönelik gözaltı operasyonu ardından 'Erdoğan’a hakaret' suçlamasıyla CDK-F eski Eşbaşkanı Vedat Bingöl’ün ifadesi alındı, sorguya çekildi.

 

BARIŞ BALSEÇER

Macron ve Erdoğan’ın 2 Mart’ta, Türk Dışilişkiler Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Fransa Dışilişkiler Bakanı Jean Yves Le Drian’ın 18 Mart’ta yaptığı görüşmeler sonrası Fransa’da yaşayan Kürtlere yönelik polis baskısı arttı. 23 Mart tarihinde Marsilya, Paris, Draguignan kentlerinde Demokratik Kürt Toplum Merkezi ve Kürdistanlılara ait evlere yapılan baskında 13 kişi gözaltına alında.

Dosya Türkiye’den sorgu Fransa’dan

Fransa kamuoyunun tepkiyle karşıladığı gözaltılar gündemdeyken Fransa Demokratik Kürt Konseyi (CDK-F) önceki dönem eşbaşkanlığını yürüten Vedat Bingöl, Paris Villeneuve Saint-George karakolu tarafından ifadeye çağrıldı. Avukatıyla birlikte karakola giden Bingöl, Türk savcıların hakkında “Erdoğan’a hakaret” suçlamasıyla açtığı soruşturma nedeniyle sorgulandığını söyledi.

Çıkar görüşmeleri sonrası baskın

Konuyla ilgili görüştüğümüz Vedat Bingöl, Ankara Savcılığı’nın hakkında açtığı soruşturma dosyasını Fransa’ya göndermesinin Macron hükümetinin İçişleri ve Dışişleri bakanlığının onayıyla gerçekleştiğini ifade etti. Kürtlerin bir kez daha çıkar ve anlaşmalara kurban edilmek istendiğini belirten Bingöl, "Fransız hükümeti oldukça tehlikeli bir yoldadır" dedi.

Efrîn eylemi suç delili sayıldı

Ankara Savcılığı’nın 'Erdoğan’a hakaretten' açtığı davanın içeriğinde sosyal medya paylaşımları ve Efrîn İşgali döneminde gerçekleştirdikleri eylemler olduğunu aktaran Kürt siyasetçi Bingöl, “Özellikle Efrîn İşgali karşıtı Fransız siyasetçiler, siyasi partiler ve STK’larla birlikte gerçekleştirdiğimiz eylem, etkinlik, toplantıların fotoğrafları suç delili olarak dosyaya eklenmiş” dedi.

İfade vermeyi reddetti

Görevli memura dosyaya cevaben ifade vermeyeceğini belirttiğini söyleyen Bingöl, "ifade memuruna Fransa halkının büyük mücadeleler sonucu elde ettiği ifade özgürlük, protesto hakkı, demokrasi ve eşitlik ilkesinin Erdoğan’a peşkeş çekilmesini kabul etmeyeceğini dile getirdiğini" aktardı.

Bu şantajları kabul etmeyeceğiz

Türk devletinin Avrupa’daki istihbari çalışmalarının en iyi Fransa tarafından bilindiğini söyleyen Bingöl, Kürtlere dönük kriminalize çalışmaları, tehdit ve şantajın ayyuka çıktığını kaydetti. Paris’in göbeğinde üç Kürt kadın devrimcinin Fransız istihbaratı ve polisinin gözleri önünde katledildiği hatırlatan Vedat Bingöl şu değerlendirmeyi yaptı: “Mevcut iktidarın Türkiye’ye boyun eğerek Kürtleri kriminalize etmelerini kabul etmeyeceğimizi aktardık. Ne zamanki Erdoğan ile görüşülse, çeşitli ekonomik ve siyasi anlaşmalar söz konusuysa Fransa’daki mevcut iktidarların ilk işi Kürtlere yönelmek oluyor.”

Yönelimler tesadüf değil

“Bütün bu gelişmelerin Fransa-Türkiye görüşmeleri sonrasında gerçekleşmesi elbette tesadüf değil” diyen Vedat Bingöl, Kürt halkının devletlerin çıkar ilişkilerinin kurbanı olmadığını belirterek hukuki her türlü başvuruda bulunacaklarını ve Fransız kamuoyuna Macron hükümetinin Kürtlere yönelik kriminalize politikasını teşhir edeceklerini vurguladı.