Erdoğan’ın kirli Filistin politikası

Forum Haberleri —

Erdoğan

Erdoğan

  • Erdoğan, Filistin halkına karşı yürütülen kanlı saldırıları Kürtlere karşı koz olarak kullanma derdinde. Bu konuda özellikle İran’la anlaşıp Kuzey-Doğu Suriye’de desteklerini almak için girişimlerini sürdürüyor.

ZEKİ AKIL

Cumhuriyet kurulduktan sonra Türk devleti herhangi bir devletle savaşa girmedi, 1950’lerde de NATO üyesi oldu. ABD’den sonra ikinci büyük NATO ordusuna sahip oldu. NATO’nun bütün silah ve teknik olanaklarından yararlandı. Bu olanakları ve bütçeden ayrılan büyük kaynakları, bu ordu nasıl ve kime karşı kullandı? Türk ordusu yüz yıldır depoladığı bütün cephanesini, uçaklarını, tanklarını ve kaynaklarını Kürtlere karşı kullandı. Yüz yıldır bu ordu Kürtlere karşı savaş halinde.

Türk devletini yönetenler iç ve dış düşman belirlemeleri yapıp strateji oluşturduklarında, Kürtler her zaman baş tehlike olarak belgelere geçirildi. Kürtler hep bölücü akımlar kategorisinde. Kürtler direnip hak arayışlarına girmedikçe zaten yoklar. Kimse Kürt kelimesini ağzına dahi almaz! Ama Kürtler hak talebinde bulunduklarında da hemen bölücülükle damgalanırlar. Haklarının verilmesi konusunda kimse konuşmaz, savunmaz ve demokratik kanallar açılmaz.

Son yıllarda olduğu gibi mücadele büyüyüp Kürt yoktur diyemedikleri zamanlarda da “Kürtlerle bir sorunumuz yok, onlar kardeşlerimizdir” demagojisi yaparlar. Ama “kardeşimiz” dedikleri Kürt’ü nasıl tasfiye edeceklerini planlamaktan geri durmazlar.

Erdoğan ve şürekası ne kadar çok Kürt öldürdükleriyle övünüyor. Başarılarının ölçüsü olarak çok Kürt öldürmeyi gösteriyorlar. 2015’ten beri otuz binin üzerinde Kürt öldürdüklerini göğüslerini kabartarak anlatıyorlar. Sürekli ölüm bilançoları yayınlıyorlar. “Biz, bizden öncekilerden daha fazla Kürt öldürdük” diye kendileriyle iftihar ediyorlar.

Yüz yıldır bunları Kürtlere yapan ve en kanlı sürece damgasını vuran Erdoğan şimdi Netanyahu’yu Filistin kasabı olarak suçluyor. Irak ve Suriye’de işgal ettiği topraklara rağmen Arap ve İslam Birliği toplantısına katılıp İsrail’i karşı konuşmalar yapabiliyor. Erdoğan şimdi NATO dahil bütün platformları Kürtleri bitirmek ve direnişlerini bastırmak için kullanıyor. Kürtlere karşı pazarlık yapmadığı ve destek istemediği hiçbir ilişki ve platform yoktur. En fazla da Rusya’yla anlaşıp Kuzey-Doğu Suriye’de Kürtleri dağıtmak ve özerk bölgeleri ele geçirmek için çalışıyor.

Erdoğan, Filistin halkına karşı yürütülen kanlı saldırıları Kürtlere karşı koz olarak kullanma derdinde. Bu konuda özellikle İran’la anlaşıp Kuzey-Doğu Suriye’de desteklerini almak için girişimlerini sürdürüyor. İran ve Rusya’nın ABD’yi Suriye’den çıkarmak istediğini biliyor. Bu açıdan bu güçlerle Kürt karşıtı bir ittifak kurmak peşinde.

Erdoğan, İsrail’in Gazze’yi bombalayıp yıktığını ve sivilleri katlettiğini söyleyip duruyor. Filistinlilerin kanı üzerinden politika yapıyorlar. Filistin için bir askerlerini öldürtmezler. Onun sorunu Türkiye’de yaklaşan yerel seçimleri kazanmak ve gerçek sorunları tartışmadan kaçırmaktır. Evet, Filistinlilerin kanını iç ve dış politikalarına katık ediyorlar.

Gazze’ye ve Filistinlilere bu kadar yanan Erdoğan değil miydi ki Sur’u, Nusyabin’i, Şırnak’ ve diğer şehirleri yerle bir eden. Devlet güçlerine merhamet etmeyeceksiniz diye talimat veren kendisi değil miydi? Kürtlere merhamet etmeyin diyen Erdoğan şimdi de ey insanlık neredesin, Filistin’e merhamet diye yırtınıyor!

Erdoğan, Dersim katliamı da dahil hiçbir hükümetin kullanmadığı kadar kimyasal ve yasaklanmış silahları Kürtlere karşı kullanıyor. Medya Savunma Alanları’nda kimyasal ve yasaklanmış silahların kullanımı artık rutine binmiş. KDP’nin de desteğiyle bölgeyi dünyaya kapatmışlar ve bu silahları istedikleri gibi kullanıyorlar. Kürdistan coğrafyasını değiştirdiler. Sürekli orman kıyımı, yangınlar ve boşaltılan köyler olağan işleri olmuş.

Erdoğan faşizmi NATO üyeliğini kullanarak bölgede açık bir zorbalık örneği sergiliyor. Bölge devletleri de zayıflamış durumda. Bunu da fırsat bilip Halep’ten Kerkük ve Musul’a kadar olan bölgeyi işgal etmek veya denetimleri altına almak için çalışıyorlar.

Netanyahu, İsrail Parlamentosu’na giren Arap milletvekillerini hapse atmadı. Ama Erdoğan Kürt milletvekillerini ve belediye başkanlarını hapse attı, bir kısmı hala içeride. Bugün İsrail’de tutuklu Filistinlilerin sayısı Türkiye hapishanelerindeki Kürtlerden fazla değildir. İsrail’de Kobané davası gibi kumpas davalar görülmüyor. Ama Türkiye’de bu gerçekleri tartışacak ne bir basın ne de bir muhalefet var. Yandaş ve besleme basın da Erdoğan’ın suçlarını örtbas etmek ve gündemi, gerçekleri saptırmakla görevli.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.