Erkek devletin özeti: Yasakçı, işkenceci, tacizci

Kadın Haberleri —

Aynur Sarıca, Zekiye İlbasan

Aynur Sarıca, Zekiye İlbasan

  • DBP Eş Genel Başkan Yardımcısı Zekiye İlbasan, gözaltına alındığı sırada polis tarafından taciz edildi ve cezaevinde çıplak arama dayatıldı. Cinsel şiddete itiraz ettiği için birçok kez şiddete maruz kaldı. Şu an tek kişilik hücrede tutulan İlbasan, adli koğuşa götürülmesi durumunda açlık grevine başlayacak.

Kurdistan’da gözaltına alınan onlarca kadın devletin üniformalıları tarafından tacize ve şiddete maruz kalıyor. Bu kadınlardan biri de Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkan Yardımcısı Zekiye İlbasan.

Amed’de yüzlerce kişi 9 Ekim’de Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a dönük uluslararası komployu protesto etmek için alanlara aktı. Eylem müdahale eden polis yüzü aşkın kişiyi gözaltını aldı. Gözaltına alınan ve 10 Ekim’de “Polise mukavemet etmek” iddiasıyla tutuklanan İlbasan’ın cezaevine götürülünceye kadar taciz ve şiddete maruz kaldığı ortaya çıktı.

Tecridi derinleştiren akıl sahnedeydi

DBP Kadın Meclisi Sözcüsü Aynur Sarıca, Jinnews’e Zekiye İlbasan’in maruz kaldığı tacizi anlattı.

Protesto gününü, “Tecridi derinleştirmek isteyen faşizmin gücüyle karşı karşıya kaldık” sözleriyle özetleyen Sarıca, “Tecridin kırılmasını istemeyen, demokratik siyasetin genişletilmemesi için mücadele eden, demokratik ulusun yaşatılmaması için direten aklın sokaklarda bir güç ve barikat olarak kendisini öne çıkardığını gördük. İstanbul ve Amed’de o akıl saldırılarıyla kendisini gösterdi” dedi.

Taciz ederek gözaltına aldılar

Erkek polislerin kadınları gözaltına aldığı sırada taciz ettiğine dikkat çeken Sarıca yaşananları anlattı: 

“Eylem yapılmak istenilen alanlarda bir abluka vardı. Anayasal haklar çerçevesinde yapılmak istenilen bir etkinlik, hiçbir karar, anayasa, hukuk gözetilmeden gözaltılara başlanıldı. Arkadaşlarımız ablukaya alınarak, ‘dağılın’ ihtarı yapıldı. Ablukaya alınan arkadaşlarımızın, ‘uçarak’ gitmesini bekleyen bir anlayış söz konusu. Bu ihtardan hemen sonra arkadaşlarımız darp edilerek gözaltına alındı. Kadın arkadaşlarımızın gözaltına alınmaya çalışıldığı sırada kadın polisler değil erkek polisler öne sürüldü. Erkek polislerin hemen öne gelmesinin fiziki güç kullanılarak daha fazla işkence ve şiddet uygulama politikası olduğunu da biliyoruz. Kadın arkadaşlarımız erkek polisler tarafından gözaltına alınırken, tacize maruz kaldılar.”

 Tacize ses çıkardığı için darp edildi

Bu sırada Zekiye İlbasan ise polis tarafından gözaltı aracına götürülüyor ve yaşlı birinin gözaltı aracına alınmasını engellemek isterken bir erkek polis tarafından taciz ediliyor. Dahası taciz edildiğini söylediğinde ise darp ediliyor, baskıya maruz kalıyor.

Sarıca, sistematik tacizi ve ardından yaşanan gelişmeleri şöyle sıraladı:

“Arkadaşımız gözaltı süresi boyunca kolluğun baskısına maruz kalıyor. İmzalatmak istedikleri evraklarda okuma gözlüğü olmadığı için imzalamak istemiyor. Bunu söylediğinde ise yine darp ediliyor. Hukuki bir eylemde farklı evrak imzalattırmak istenilerek, eylemi farklı lanse etmek istiyorlar. Bu duruma itiraz ettiğinde yine darp ediliyor. Gözaltı sonrasında savcılığa götürülmek üzere adliyeye götürülen Zekiye arkadaşımız, savcılık ifadesi alınmadan sulh ceza hakimliğine sevk ediliyor. Bir ifade, tutanak olmadan, avukatlarına dahi haber edilmiyor.”

Adli koğuş dayatması

İlbasan’a tutuklanmasının ardından siyasi yerine adli koğuşa götürülme dayatması yapılıyor. Buna itiraf ettiği için ise şu an tek başına hücrede tutuluyor. Sarıca, İlbasan’ın adli koğuşa götürülmesi durumunda açlık grevine başlayacağını belirtmesine işaret etti.

Çıplak arama

Kadın siyasetçinin yaşadıkları sadece bununla sınırlı değil. Cezaevin götürüldüğünde çıplak arama dayatılıyor ve bunu reddettiği için bir kez daha şiddete maruz kalıyor.

Sarıca’nın çıplak arama işkencesine ilişkin şu bilgileri verdi: “Bu durumun kadın bedeni üzerinden yapıldığını da görmek gerekiyor. Nihayetinde bir kadın arkadaşımızın erkek polisler tarafından taciz edilmesi, uzun süredir anlattığımız ve anlatmaya devam ettiğimiz kolluğun kadına olan düşmanvari yaklaşımıdır, bunu politika haline getirdiler. Tüm bunlara karşı darp raporunu dahi dosyaya getirmeyen kolluktan söz ediyoruz. Neden bu durumun delillenmesi yapılmıyor? Mahkeme sürecinde de kolluğun söylemleri esas alındı. Bunu teşhir etmeye devam edeceğiz. Kolluk, kadınlar üzerindeki şiddetini çekmek zorundadır ve kadın arkadaşımız serbest bırakılmalı.” ANKARA

 

 

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.