Eskileri bugüne taşıyor

Kültür/Sanat Haberleri —

.

.

  • Genç müzisyen Rizgar Akan, Erdewan Zaxoyî, Mahmût Ezîz, Eyaz Yûsif, Salêh Osê, Seîd Yûsiv gibi Kürt müziğinde modern ve klasik arasında köprü olma özelliğini taşıyan sanatçıların şarkılarını yeniden yorumlayarak genç kuşaklara tanıtıyor.

DİLAN KARACADAĞ

Bağlama, ud, bisq gibi enstrümanlarla Erdewan Zaxoyî, Mahmût Ezîz, Eyaz Yûsif, Salêh Osê, Seîd Yûsiv gibi sanatçıların şarkılarını yorumlayan Rizgar Akan müzikle içli dışlı olan bir aileden geliyor. Müziğe ablasıyla başlayıp, annesinin anlattığı çîroklar (masal) ve babasının dengbêj kilamlarıyla da müziğini besleyen Arkan, kendi yorumladığı şarkılar dışında Youtube üzerinden Kürtçe bağlama dersleri de veriyor. Ayrıca Ziryab dergisinin şarkı yarışmasına gönderdiği ‘Xwazgînî’ şarkısı, derginin yarışma sonucu hazırladığı seçki albümünde yayımlanmıştı.

Her ses, her ritim benim için ayrı bir anlamdır

'Bütün enstrümanlara aşığım' diyen Rizgar Akan, enstrümanlarla olan ilişkisini şöyle anlatıyor: “Aslında ben bağlamayla başladım, yaklaşık 12 yıldır bağlama çalıyorum. Ses çıkaran, bir tınısı olan bütün enstrümanlara, hatta doğadaki doğal enstrümanlara, seslere aşığım. Her ses, her ritim benim için ayrı bir anlamdır. Elbette kendimi bazı enstrümanlara daha yakın hissederim; özellikle Rojava’da yaygın olan ve çocukluğumdan beri sesine hayran olduğum bisq, tembûra Kurmancî, ud, cümbüş var ve bunların dışında violoncello, Egidê Cimo’nun çaldığı balaban ve kemaçe. Bu enstrümanlara ilgim arttı zamanla. Elimden geldiğince hepsine de vakit ayırıyorum ama bağlama ve bisq dışındakileri çalıyorum demek doğru olmaz, çalmaya çalışıyorum.“
Kürt müziğinde çok tercih edilmeyen bir enstrüman olan udla da müziğini icra eden Rizgar Akan, ud hakkında ise şunları belirtiyor: “Kürt müziğinde udun çok yaygın olmadığını düşünüyorum. Müziğini ve sanatını udla icra eden sanatçılarımız da vardır elbet; örneğin Erdewan Zaxoyî, Mahmût Ezîz, Eyaz Yûsif, Bilind Ibrahîm ve Neşet Güçmen gibi. Udun tarihçesi hakkında çok fazla bilgi sahibi değilim ama bazı kaynaklarda udu Farabi’nin icat ettiği söylenir, ancak Farabi’den çok önce minyatür ve kabartmalarda ud ve benzeri çalgılar bulunur. Farabi’nin mucit olarak algılanmasının asıl sebebi uda hakim bir müzisyen olmasıdır. Kürt müziğinde yaygın olmamasının sebebi de yeterince bilinmiyor olmasından kaynaklı olabilir. Kürt müziğinde daha çok ses tınısı, ud ve Yunan buzukisine yakın olan bisq yaygındır. Ayrıca şunu da söylemek istiyorum, bana göre önemli olan bir enstrümanın nereye ya da kime ait olduğ̆u değildir, o enstrümanı en iyi şekilde çalabilmek, en yoğun hisleri verebilmektir mühim olan.’’

Bir başlangıç yapmak istedim

Youtube üzerinden Kürtçe bağlama derslerine şimdilerde ara verse de bir süre devam eden Rizgar Akan bu işe neden giriştiğini de şu sözlerle anlatıyor: “Aslında ben daha önce Youtube’da birçok Türkçe ders videoları gördüm. Dersi verenlerin çoğu Kürt olmasına rağmen dil olarak Türkçe veriyorlardı; oysa müzik gibi derin bi konu ancak yaşadığın toplumun ve kültürün dili ile daha anlamlı olabilir, diye düşünüyorum. Ufak bir örnek vereyim; henüz bağ̆lamayı çaldığımız o küçük aparatın (mızrap) ismini bile bir çoğumuz Kürtçe bilmiyor (rîşe), ben de ders vermeye başlayınca öğrendim; bu da benim güzel bir kazancım oldu tabii. Elbette herşeyi dört dörtlük veremeyiz, eksiklerimiz olacaktır ama en azından bir başlangıç yapmak istedim. Dersleri en başından, temelden değil de biraz ileri seviyede vereceğimi, daha çok pratiğe dayalı videolar paylaşacağımı belirtmiştim. Ve biraz da videolara gelen yorumlara göre istek üzerine de video hazırlayacağımı söylemiştim bunu yaptım, halen de devam etmekteyim. Yardım isteyen arkadaşlara her türlü elimden geldiğince yardım etmeye çalışıyorum. Zaman ve imkan buldukça da yeni videolar paylaşacağım. Ben kendimi büyük zorluklarla biraz geliştirdim, çünkü o zamanlar şimdiki gibi alanlar pek yoktu ya da biz pek içinde değildik. Bu yüzden gönlünde tambur aşkı olan her Kürt çocuğuna, gencine, kadınına bildiğ̆im anladığım her şeyi vermek benim için büyük bir heyecandır.’’

 

Tüketici olmamaya çok dikkat etmek gerekiyor

Erdewan Zaxoyî, Mahmût Ezîz, Eyaz Yûsif, Salêh Osê gibi sanatçıların şarkılarını yorumlayan Rizgar’ın şimdiki neslin tercih etmediği bir müzik tarzı var. Yeni kuşak ile bu sanatçılar arasında 'Kendime bir köprü olma rolü biçtim' diyen Rizgar şunları söylüyor: “Şimdiki nesile hitap etmeyen bir müzik tarzım olduğu bir gerçek. Bunun da tabii son zamanlarda kültürel yozlaşma ve asimilasyon politikalarıyla ilgili tarihsel toplumsal sebeplerden kaynaklandığını biliyorum. Bu biraz da bilme, bilinç işidir sanırım. Bu durum beni umutsuzluğa itmiyor tersine daha çok bunu anlatmaya, paylaşmaya kafa yoruyorum. Daha çok klasikçi bir tarzım var, eskileri taşımakta kendime bir köprü olma rolü biçtim. Tabii eskileri taşırken tüketici olmamaya çok dikkat etmek gerekiyor elbette, kendi eserlerimi de vermeye, yaratmaya çalışıyorum. Şuan teknolojik imkanlar var, herkes istediği her şarkıya anında ulaşabilir olsa da, eski parçaları yeniden yorumlamak biraz daha ilgi uyandırıyor insanlarda. Eski kayıtların çoğunda sözler iyi anlaşılmadığı için de fazla dinlenmediklerini düşünebiliriz, bunları şarkıların içeriğine makamına ve ruhuna zarar vermeden yorumladığımız zaman insanların daha çok ilgi duyduğunu düşünüyorum. Şuan genç Kürt müziği nereye gidiyor. Çok çeşitli, zengin, dinamik bir Kürt müziği var, kalite olarak üst standartlarda üretilen eserlerin yanında, aynı el kol hareketleri, tek tip saç stilleri, şarkı sözlerini bile tam bilmeyen, yanlış söyleyen, özensiz, pek bir kalitesi olmayan ve çabuk unutulan çıkışlar da var. Bu Kürt müziği, kültürü, dili edebiyatının büyük çıkış ve devrim arayışlarıdır sanırım. Her türden var yani. Müziğimizin kaynağı çok derindir. Endişelenecek bir durumun pek olmadığını düşünüyorum, zaten her çalışma tarihin ve güncelin eleğinden geçecek, zamanla kalan sadece iyileri olacaktır. Biraz da folklorik ve düğün müziklerine değinmek istiyorum özellikle bu bahsettiğimiz klasik tarzın bu güne kadar gelmesindeki en büyük katkılar düğün sanatçılarının, dengbêjlerin ve şair ruhlu analarımızın olmuştur tabii ki.”
 

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.