Êzîdî kadın katliamı savaş suçu kabul edilsin

• Irak Uluslararası Kadın Konferansı’nın sonuç bildirgesi açıklandı. Bildirgede Şengal’de Êzîdî kadınlara yönelik yapılan katliamın bir savaş suçu ve insanlığa karşı işlenen suç olarak tanıması istendi.

Irak’ın başkenti Bağdat’ta Irak Uluslararası Kadın Konferansı, “Şengal katliamına karşı özgür kadın iradesiyle mücadele ediyoruz” sloganıyla 30 Temmuz’da konferans düzenlendi.

TAJÊ (Êzidî Kadın Özgürlük Hareketi) ortaklığıyla düzenlenen konferansa 100 aşkın kadın katıldı. Konferansın açılış konuşmasını  Hazırlık Komitesi Üyesi Büşra Ebu Eys yaptı. Eys konuşmasında, 3 bin Êzîdînin katledildiğini, 5 bin kişinin kaçırıldığını, 400 bin kişinin Hewlêr, Dihok ve Zaxo’ya göç ettirildiğini, bin 500’den fazla kadının da Suriye pazarlarında köle olarak satıldığını söyledi. 

Konferansın devamında Şengal Kadınlar Birliği, Kuzey Afrika ve Ortadoğu Kadınları Demokratik Birliği, dünyanın birçok ülkesinden şahsiyet konuşma yaptı. Çeşitli başlıklarda gerçekleştirilen konferansta, Êzîdî kadınların esaretten özgürlüğe ve Êzîdxan’a öncülük yapan kadın iradesine giden zorlu mücadelesi anlatıldı. Sorunların ve çözüm yollarının tartışıldığı konferansta, kadınların bundan sonra izleyeceği mücadele hattına dair tartışmalar da yapıldı. Konferans, açıklanan sonuç bildirgesiyle sona erdi.

Konferansın sonuç bildirgesi şöyle:

•  “Êzîdî halkının ve kadınların 3 Ağustos 2014’te yaşadığı katliam hepimizin yüreğinde yatan bir acıdır. Êzîdî kadınlarına yönelik yapılan saldırıları tüm kadınlara yönelik yapılan saldırılar olarak değerlendiriyoruz. Irak’ta Êzîdî kadınlara yönelik düzenlenen jenosid; ne yazık ki ilk değildi.
• Bizler mezhepçi, milliyetçi, cinsiyetçi ve dinci saldırılara karşı dayanışma içerisinde direneceğiz ki, bir daha hiçbir toplum böylesi acılar yaşamasın.
• 3 Ağustos Fermanı’nda Şengal, Irak’ın ve Kürdistan Bölgesi hükümetlerinin sorumluluğu altındaydı. Ancak Şengal’de yaşanan kadın ve toplum katliamında Kürdistan Bölgesi ve Irak hükümetlerinin rolü tartışmaya açılmadı ve aydınlatılmadı. DAİŞ çetelerinin arkasında duran Türkiye gibi ülkelere yönelik hiçbir soruşturma başlatılmadı. Bu durum bir utançtır ve ileride yeni katliamların yaşanmasının önünü açmaktadır.
• Uluslararası hukukta kadın katliamları bir savaş suçu olarak hala tanınmamaktadır. Uluslararası kuruluşlar ve özellikle Birleşmiş Milletler Şengal’de Êzîdî kadınlara yönelik yapılan katliamı bir savaş suçu ve insanlığa karşı işlenen suç olarak tanımalıdır.
• 2014 yılında Şengal harabeye dönüştü. Şengal halkı yaşanan acıların ardından kendi imkanlarıyla yaşamsal ihtiyaçlarını karşılayacak hastane, okul vb. kurumları inşa etmeye çalışıyor. Şengal’deki bu gelişmeler desteklenmesi gerekirken bu defa Türkiye eliyle Şengal’e saldırılar düzenleniyor. Türkiye’nin Şengal’e yönelik her türlü saldırısını kınıyoruz ve saldırıların son bulmasını istiyoruz.
• 3 Ağustos Fermanı’nın en büyük mağduru olan Êzîdî kadınlarının Şengal’de tüm süreçlere dahil olması gerekiyor. Kadının iradesinin içinde olmadığı hiçbir karar kalıcı değildir.”

HABER MERKEZİ