Faşist diktatörlüğün son çırpınışları

Forum Haberleri —

.

.

  • 25 Eylül baskın ve yönelimleri 6 yıl sonra açılan Kobanê davası AKP-MHP faşizminin intikam yönelimi olmaktadır. HDP ve Kürtler, demokratik, devrimci ve direnişçi geleneğin yasal-meşru temsilcileri olarak bu tip saldırılara karşı daha fazla güçlenerek çıkacaklardır.

İRFAN SABRİ AHMET

AKP-MHP faşist iktidarının HDP’ye dönük yeni bir sindirme ve teslim olma operasyonunu basından izledik. Güya 2014’te Kobanê direnişine verdikleri destek ve Kobanê zaferinin garantileyen Kurdistan halkına yaptıkları çağrı tutuklanma gerekçesi oluyor.

Basına yansıdığı kadarı ile 82 HDP üyesine gözaltı kararı alındı ve tutuklanmak üzere savcılıklara sevk edildi. İçinde İmralı Heyeti Üyesi Sırrı Süreyya Önder, Kars Belediye Eşbaşkanı Ayhan Bilgen, HDP Amed milletvekilliği yapmış sonrasından HDP’den ayrılıp SP’den aday olmuş Altan Tan gibi kamuoyunun yakından tanıdığı isimlerde var. Hatta özyönetim direniş süreçlerinde ayrı bir yol tercih eden Emine Ayna da var. Özünde 2014’de tümü HDP üyesi olan bir operasyon kapsamında bu kişiler gözaltına alınıyor.

Bu operasyon MGK toplantısı sonrası hemen yapılıyor. Anlaşılıyor ki MGK, geçmişteki gibi Kırmızı Kitap’ta yer alan Kürt adına hiç bir şey bırakılmamalı, izin verilmemeli, düşman muamelesi yapılmalı anlayışı ile HDP’lilere yaklaşıyor.

HDP ve HDP’liler, AKP-MHP faşist iktidarına göre düşmandırlar. HDP’ye karşı düşman hukuku uygulanıyor. 24 Eylül operasyonunda mevcut T.C rejimi kendi hukuksal esaslarını da çiğneyerek faşist diktatörlükler gibi kendisinin koyduğu yasa ve kurallarını da çiğneyerek bu operasyonu yapmıştır.

2014-2020 yılları arasından 6 yıl geçti. 6 yıl boyunca iki genel seçim, bir yerel seçim, bir referandum yapıldı. T.C devletinin Cumhuriyet yapısı değişti. Ama Kürtler sözkonusu olunca değişen bir şey olmuyor. Fethullahçı savcıların yürüttükleri davalar diye bilenen Ergenekon, Balyoz dosyaları çöktü. Ama aynı savcıların açtığı 2009’dan 2015’e kadar ki tüm KCK dosyalarında Kürt muhaliflerin tümü ağır cezalara çarptırıldı. Bunun adı düşman hukukudur.

Türk Devletinde Kürtlere karşı düşman muamelesi yapılıyor. Hukuk ve yargı da Kürtler sözkonusu olunca faşist ve düşmanca yaklaşım gösteriliyor. 25 Eylül’deki yönelim Kürtlerin tümünü düşmanlaştırma yönelimidir. HDP kamuoyuna geniş Demokrasi İttifakı çağrısı yaptı arkasından bu yönelim geldi.

AKP-MHP faşizmi HDP’nin gelişiminden korkuyorlar. HDP’ye her yöneldiklerinde HDP, ulusal ve uluslararası daha fazla genişleyerek milyonların umudu haline gelmeyi sürdürüyor. 25 Eylül’de hedeflenen yönelimde Kobanê zaferinin intikamını HDP’den almak istiyorlar.

6-7-8 Ekim 2014 yılında Bakurê Kurdistan serhildanları Kurdistan halkının devrime kesin zaferi getiren Kobanê şahsında Demokratik Ulusun en temel yapı taşını oluşturan ve yüzyılının en vahşi çetesi DAİŞ’in yenilgisinin başlangıcı olan bir özelliğe sahiptir. 6-7-8 Ekim’deki serhildanlar ve Kobanê zaferi AKP ve DAİŞ’in yenilgilerinin ilk adımıdır. Faşist şef Erdoğan’ın, “Kobanê düştü, düşüyor” sözü ters çevrilip AKP ve DAİŞ düşürülmeye başlanmıştır.

HDP’ye yapılan son baskın ve operasyonlar bunun intikamı alınmak amacıyla yapılmıştır. Kobanê zaferi AKP-DAİŞ işbirliğini açığa çıkarmış bunu gören Türkiye-Kürdistan halkları 7 Haziran 2015 genel seçimlerinde AKP ye tarihi yenilgiyi seçim sandıklarında vererek HDP’yi de misyonuna uygun destek vererek tüm seçim barajlarını da yıkarak AKP’yi yenilgiye uğratmıştır.

25 Eylül baskın ve yönelimleri 6 yıl sonra açılan Kobanê davası AKP-MHP faşizminin intikam yönelimi olmaktadır. Faşist diktatörlük zayıflayıp, darbeler yedikçe kendi karekterine uygun hunharca, yasalarınıda çiğneyerek, azgınlaşarak baş aşağı düşüşünü bu tip operasyonlarla perdelemek, gizlemek istiyor. Bu tip yönelimler faşist diktatörlüklerin son çırpınışlarından başka bir şey ifade etmiyor.

HDP ve Kürtler, demokratik, devrimci ve direnişçi geleneğin yasal-meşru temsilcileri olarak bu tip yönelimlerden daha fazla güçlenerek çıkacaklardır. Demokratik Ulusal Birlik ruhu ve Geniş Demokrasi İttifakları anlayış ve pratiği ile HDP’ye her alanda sahip çıkılmalıdır.

“Em hemû HDP ne” demenin tam zamanıdır.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.