Fatma, Gabar’ın cesur kızıydı 

Kadın Haberleri —

Hatice Uyar

Hatice Uyar

  • Silopiya’da 4 Ocak 2016’da katledilen 3 kadın siyasetçiden Fatma Uyar’ın annesi Hatice Uyar, “Kızım doğru yolda yürürken katledildi, başımı eğmedi, onunla gurur duyuyorum, o Kurdistan’ın şehididir” dedi. 

Halkların kendini yerelden yönetme, belediyelerde söz sahibi olma, kentin gelişiminden kendini sorumlu görme hakkı temelinde 2015 yılında Bakurê Kurdistan’ın birçok kent ve ilçesinde Özyönetim ilanları yapıldı. Özyönetim talebine AKP-MHP iktidarındaki faşist Türk devleti askeri darbeyle karşılık verdi. Yerelden yönetim hakkı için demokratik özerkliğin ilan edildiği tüm kentlere, ilçelere AKP-MHP iktidarı orduyla girdi, kentleri talan etti, yaktı, yıktı. Başta Gimgim (Varto) olmak üzere Silopiya, (Silopi) Cizîr (Cizre), Nisêbîn (Nusaybin), Sur, Gever (Yüksekova) gibi belli başlı ilçelerde devlet katliam yaptı. İçerisinde halk meclisi eşbaşkanları da olmak üzere 200’den fazla insan bodrumlarda yakılarak katledildi. 

Şirnex’in Silopiya (Silopi) ilçesinde 2015 yılında ilan edilen sokağa çıkma yasaklarında Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Kongreya Jinên Azad (KJA) üyesi Fatma Uyar, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Parti Meclisi (PM) üyesi Sêvê Demir ve Silopi Halk Meclisi Eşbaşkanı Pakize Nayır, 4 Ocak 2016’ta zırhlı araçtan keskin nişancılar tarafından açılan ateş sonucu katledildi. 

Gabar’ın kızı Fatma Uyar

Sokağa çıkma yasağında polisler tarafından katledilen Fatma Uyar, 28 Ağustos 1988'de Şirnex il sınırlarında bulunan Gabar dağının eteklerindeki Dihok köyünde 7 çocuklu bir ailenin ikinci çocuğu olarak dünyaya geldi. Uyar, daha 3 aylık iken devletin baskılarından dolayı köyleri boşaltıldı. Dedesi Temer Uyar gözaltına alınarak 12 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Uyar ailesi Şirnex merkeze bağlı Milga Şantiyê köyüne yerleşti. Burada da devletin baskı ve tehditlerine maruz kalan aile, 2 yıl sonra Şirnex şehir merkezine yerleşti. Okula başlayan Fatma Uyar, 5’inci sınıfı bitirdikten sonra okulu bıraktı. Fatma, 2000’li yıllarda gençlik çalışmalarıyla mücadeleye başlarken, 2009 yılında tutuklandı ve 5 yıl cezaevinde kaldı. Uyar tutuklandıktan bir yıl sonra, babası Reşit Uyar (53) da, kendisine verilen müebbet hapis cezası nedeniyle cezaevine konuldu. Fatma Uyar, babasıyla bir yıl Mardin Cezaevi’nde kaldıktan sonra, Siirt Cezaevi’ne sürgün edildi. 

Evleri yıkılmak istendi

Uyar, tahliye olduktan sonra kadın çalışmalarına kaldığı yerden devam etti. Şirnex merkezde mahalle mahalle gezerek kadınları örgütledi. Bugün bile birçok mahallede kadınlar, Fatma Uyar’ın çalışmalarından söz ediyor. 

Şirnex’te ilan edilen sokağa çıkma yasağı döneminde kurşunların hedefi olan Uyar ailesi, yasak sonrasında evleri için alınan yıkım kararına engel olarak evlerini yıktırmadı. 

Anne Hatice Uyar’a da ceza verildi

İki arkadaşıyla birlikte Silopiya’da üç kurşunla katledilen Uyar’ın cenaze törenine katılan ağabeyi hakkında soruşturma açıldı. 2016 yılında ise Uyar’ın annesi Hatice Uyar (50), “örgüt üyeliği” iddiasıyla gözaltına alınıp tutuklandı. O süreçte eşiyle birlikte farklı cezaevlerinde kalan anne Uyar, 2 ay 10 gün cezaevinde kaldıktan sonra tahliye oldu. Anne Uyar, tahliye olduktan sonra Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şirnex il örgütünde yerini alarak mücadelesini sürdürdü. Anne Uyar, Trabzon Beşikdüzü Cezaevi’nde tutuklu bulunan hasta eşi Reşit Uyar’ın görüşüne ise 2 yıldır gidemiyor. Fatma Uyar’dan ailesine, katledilmeden önce kına yaktıktan sonra çektiği bir fotoğraf ve verdiği mücadelesi miras kaldı. 

Fatma Uyar

‘Kızım cesareti ve duruşuyla tanınıyordu’

Sêvê Demir, Pakize Nayır ve Fatma Uyar’ın katledilişinin üzerinden 7 yıl geçti. Fatma’nın annesi Hatice Uyar 7 yıl ardından kızını ve mücadelesini anlattı. 

Fatma’nın daha çocukluğundan itibaren hareketli ve arayış içerisinde olduğunu söyleyen anne Uyar, şunları dile getirdi: “Fatma yurtsever bir ailede büyüdü. Daha çocukken hareketi seviyordu ve çok heyecanlıydı. Çok küçük yaştayken bile mücadele ve örgüt sorumluluğu vardı. Bu şekilde mücadelenin yükünü de almaya başladı. Sakin ve güçlü bilinci olan bir kişiliği vardı. Nerede bir ihtiyaç varsa oraya gidiyor özellikle de kadınlar için çalışma yürütüyordu. 2009 yılında tutuklandı ve bir süre Mêrdîn ve Sêrt’te cezaevinde kaldı. Ancak çıkar çıkmaz daha güçlü bir şekilde çalışmalarına devam etti. Hiçbir zaman durmadı ve aralıksız bir şekilde mücadelesini sürdürdü. Kızım cesareti, düşüncesi ve duruşu ile tanınıyordu.”

‘Onları planlı bir şekilde katlettiler’ 

Kızı ve iki arkadaşının katledilmesine ilişkin hiç kimsenin yargılanmadığını belirten Hatice Uyar, 3 kadının da bilinçli olarak hedef alındığını ifade etti. “Şiddetli bir savaş vardı. Herkes kaygılıydı” sözleri ile o süreci hatırlatan anne Uyar devamla şunları kaydetti: “Kızım bir gün beni arayarak ‘hakkını helal et’ dedi. Bu sözü duyduğumda içim yandı ve ağladım. Telefonu kapattıktan sonra sabaha kadar gözüme uyku girmedi. Sonraki gün onu yine aradım. Fatma telefonu açtı biraz içim rahatladı. Yine bana ‘eğer telefonu açamazsam bilki sağ değilim’ dedi. İçim yandı yine. Fatma, Sêvê ve Pakize o gece katledildiler ancak biz duymamıştık. Daha sonra haberlerde gördüm isimlerini. Onları planlı bir şekilde katlettiler. Ambulansa haber verilmişti ancak saatlerce gelmemiş. Cenazeleri saatlerce sokakta kaldı” dedi. 

‘Yaşadığım sürece davasını yürüteceğim’

Kızının yarım bıraktığı mücadeleyi sonuna kadar yürüteceğine dair söz verdiğini söyleyen anne Hatice Uyar, “Katledilmesi üzerinden yıllar geçti ama bu katliam halen aydınlatılmış değil. Bu 3 kadını kim katletti? Bedenimde tek bir damla kan dahi kalsa onun mücadelesini yürüteceğim. Biz kimsenin ölmesini istemiyoruz. Hepimiz anneyiz. Biz anneler barış istiyoruz. Bu savaşın ve kanın durmasını istiyoruz. Ben çok zorluk çektim. Fatma ve babası cezaevinde olduğunda ben çok zorlanıyordum. Ben ya Sêrt ya da Mêrdîn cezaevine görüşe gidiyordum. Ama ben yine de bu zorlukların üstesinden geldim. Zorlanıyordum ama bu durumla da gurur duyuyordum. Fatma’dan sonra kendime ve halka bir söz verdim ve parti çalışmalarında yer aldım. Bu kararı da kendi irademle verdim. O günden beri parti çalışmalarında yerimi alıyorum ve yaşadığım sürece de yer almaya devam edeceğim. Fatma’dan sonra evde oturup, ‘kızım gitti ve hiçbir şey umurumda değil, ne oluyorsa olsun’ diyemem. Öyle bir şey söz konusu dahi olamaz. Yaşadığım sürece onun davasını yürüteceğim” dedi.

‘Ben onun hem annesi hem arkadaşıyım’

Kürt kadınların sürekli iktidarın hedefinde olduklarını ifade eden Hatice Uyar: “Kadınlar yıllardır özgürlükleri için, baskıdan kurtulmak için büyük mücadele veriyor. Kadınlar çok güçlü. Bu yüzden kadınların gücünden ve mücadelelerinden korktular, hala da korkuyorlar. Hem Türkiye’de hem de İran’da yine dünyanın her yerinde kadınlar iktidarlar için büyük bir korku. Bu yüzden de kadınları hedef alarak mücadelelerini engellemek istiyorlar. Kızım kadınların özgürlüğü için mücadele ediyordu. Ben onun mücadelesi ile gurur duyuyorum. Çevresinde ve kadınlarda büyük etki yarattı. Ben onun hem annesi hem de arkadaşıydım.”

O Kurdistan’ın şehididir

Kızının arkasında haklı bir mücadele bıraktığını ifade eden Uyar, “Fatma katledildiği gün abisi hastanenin önünde yaptığı bir konuşmadan dolayı hakkında soruşturma başlatıldı ve mahkemesi de görüldü. Katillerden hesap sormaları gerekirken, bizden hesabını sordular. Zaten devletin öldürdüğü bellidir ve ortadadır. Ama halen bile ortaya çıkartmıyorlar. Bunları kim katletti, nasıl katletti bilmiyoruz. Ne elbiseleri, ne de herhangi bir eşyaları bile bize verilmedi. Hiç olmazsa o eşyalarını verselerdi belki yaramıza iyi gelirdi. Her istediğimizde devlet bize, ‘onlara ait hiçbir şey elimizde değil’ dediler. Siz katlettiniz, bari eşyalarını verin. Tam 7 yıldır Fatma tek bir saniye, tek bir dakika gözümün önünden gitmedi. Çünkü haklı bir yolda yürürken katledildi. Onunla başım eğmedi ve gurur duyuyorum. Ben onun ölümüyle de mutluyum, çünkü başımı eğmedi. Ölürken bile onurluca öldü. Evet insanın yüreği yanıyor ama beni gururlandırdı ve o bütün Kurdistan’ın şehididir. O toprağının davasını yürüttü ve haklı bir mücadeleydi” diye belirtti.  

‘Bu katliamlar tesadüf değil’

Silopiya ve Paris’te yaşanan katliamların yıldönümü yaklaşırken, Paris’te yaşanan ikinci katliama dikkat çeken anne Hatice Uyar, bu katliamların tesadüf olmadığını ve hedef alınanların örgütlü kadınlar olduğunu vurguladı. Hatice son olarak, “Katledilmelerinin yıl dönümü yaklaştıkça devlet yeni bir olay çıkarıyor. Kızım ve iki arkadaşının katledilmesinin yıl dönümü yaklaşırken Paris’te yine bir katliam gerçekleştirdiler. Orada Evîn Goyî ve 2 arkadaşı katledildi. Bu katliamlar tesadüf değil. Bu şekilde mücadele eden kadınlara bir mesaj vermek istiyorlar. Paris Katliamı gerçekleştirildiğinde kızım aklıma geldi. Çok içim yandı. Ancak bir o kadar da öfkelendim. Kürt kadınları buna karşı mücadelelerini sürdürüyor ve kendilerini daha da güçlendiriyorlar. Fatma, Sêvê ve Pakize kadınlara büyük bir mücadele mirası bıraktı. Kadınlar ve Kürt halkı onların mücadele mirasına sahip çıktı ve hala anılarını yaşatıyorlar” diye konuştu. 

MA / JINNEWS / ŞIRNEX

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.