Fedai şehitler gerçeği özgürlüğün güvencesidir

Mayıs ayı 1 Mayıs’la başlar. 1 Mayıs aslında sosyalizm günüdür. Sömürüsüz dünya arzulamak sosyalizmi arzulamaktır. Tabii ki demokratik sosyalizmi! Aslında sosyalizmle demokrasi yan yana olması gereken bir gerçekliktir. Sosyalizm olmadan demokrasi, demokrasi olmadan sosyalizm olamaz. Ama reel sosyalizmde demokrasi olmadığı için ona gerçek sosyalizm demiyoruz. Sosyalist olan demokratik olmak zorundadır. Demokratik olan da sosyalist! Toplum ancak demokratik ilişkilerle ayakta kalır ya da sağlıklı olur. Toplum bir aradalık demektir. Bunu da demokratik ilişkiler sağlar. Zorla toplumu ayakta tutmak ya da zorla toplumculuk yapmak bir sapmadır. Toplumsallıktan sapmadır. Bu nedenle Sovyetler ve diğer ülkelerde sosyalizm saptırıldı.

1 Mayıs sosyalizm günü, Mayıs da sosyalizm ayı. Sembolik olarak bir sosyalizm ayından söz edeceksek bu Mayıs ayı olabilir. Her yıl sosyalist mücadelenin startı 1 Mayıs’ta verilir.
Mayıs ayı Kürdistan ve Türkiye gerçeğinde de şehitler ayıdır. Kürt’ü ve Türk’üyle Türkiyeli büyük devrimcilerin şehit düştüğü aydır. Mayıs; Deniz, Hüseyin, Yusuf, İbrahim Kaypakkaya, Sinan Cemgil, Haki Karer, Halil Çavgun, Mehmet Karasungur, Ferhat Kurtay ve arkadaşları ve Ozan Mizgîn bu ayda şehit düştüler. İran’da Şirin Elemhuyi’nin de içinde bulunduğu dört devrimci 9 Mayıs’ta idam edildi. Mayıs’ta şehit düşen binlerce Kürt devrimcisi var. Mayıs’ta çok büyük devrimciler şehit düştüğü için Kürt Özgürlük Hareketi Mayıs ayını Şehitler Ayı, 18 Mayıs’ı da Şehitler Günü olarak kabul etmiştir. Biz de Şehitler Günü’nde bu arkadaşları bir daha minnetle anıyoruz.
Kürdistan ve Türkiye’de devrimcilerin direnişi fedai karakterdedir. Türkiye’deki devrimci demokrasi mücadelesi zor olduğundan fedaice direniliyor. Türkiye ve Kürdistan’da fedaice direnilmeden gericiliği ve zulüm düzenini gerileterek özgür ve demokratik yaşama kavuşmak mümkün değildir. Bu açıdan Kürt Özgürlük Hareketi’nin tüm direnişleri fedaicedir. Bu fedai direniş şimdi fedaice direnen bir halk gerçekliği yaratmıştır. Her ne kadar halkın fedai duruşunu geriye çekip fedai ruhtan koparmak isteyenler olsa da Kürdistan’da özgür ve demokratik yaşamı elde etmenin başka yolu olmadığından özgürlük iddiası olanlar karşısında bu çabalar sonuçsuz kalmaya mahkumdur.
PKK’nin mayası Haki Karer duruşudur. PKK bu duruşla şekillendi. Haki Karer’in şekillenmesi ise Denizleri, Mahirleri ve İbrahimleri en iyi temsil eden Önder Apo’yla sağlandı. Önder Apo’nun çizgisi de başından beri fedai çizgisidir. Zaten Apocular gerçeği bunu haykıran bir duruştur. Apoculuk fedailik demektir. Zaten Önder Apo’nun duruşu böyle olmasaydı Apocu grup ve PKK gerçeği fedai ruhlu olmazdı. Bu fedailer grubu ve PKK kendiliğinden oluşmazdı. Önder Apo gerçeği bunu sağladı. Önder Apo fedai çizgisini geriye çekenlere karşı hep savaş açtı. PKK’nin çizgisini fedai duruşla sağladı, kurdu. Bu nedenle kim ki PKK’nin fedai çizgisini yumuşatıyor, sağa sola çekiyorsa kesinlikle Önder Apo’nun çizgisinde değildir. Hiç kimse Önder Apo adına mücadele çizgisini geriye çekemez, yumuşatamaz. Önder Apo’nun son mektubunda “Pasif savunma sizin uydurmanızdır” demesi, bu gerçekliği tüm çıplaklığıyla ortaya koymaktadır.
Şehitlere bağlılık, fedailer çizgisinde yaşamak ve her an bu fedailiği gösterecek duruşta olmaktır. Özgür ve demokratik yaşam için gerektiğinde fedailik yapılmalıdır. Özgür ve demokratik yaşam için kendini feda eden kültürümüz canlı tutulmadığı an Kürtleri kültürel soykırım altında yok etmek kolay olur. Eğer Kürtler üzerinde uygulanan fiziki ve kültürel soykırıma izin verilmediyse bunu sağlatan Kürt gençlerinin, kadınının, halkın fedai çizgisinde direnmesidir.     
Eğer bugün Kürt Özgürlük Hareketi yenilmiyorsa, bunun nedeni, arkasında on binlerce fedaice direnen ve yaşamını veren şehitler gerçeğinin bulunmasıdır. PKK şehitler partisidir; bu hareket şehitler hareketidir. Hayri Durmuş’un şehadete gitmeden önce “mezarıma borçlu yazın” vasiyeti, Şehit Zilan’ın “keşke canımdan başka vereceğim bir şey olsaydı da verseydim” demesi, Özgürlük Hareketi gerçeğinde fedailik ölçüsünün ne düzeyde olduğunun kanıtıdır. Ölçü yüksek olduğu için halk da gerilla da direniyor; çünkü fedaileşmiştir. Kürt halkının Özgürlük Mücadelesi’nin güvencesi budur. Bu nedenle fedailiği sulandırmak ve anlamsız hale getirmek halkı ve toplumu güvencesiz bırakmaktır. Bu açıdan Kürdistan’da şehitlik ve fedailikten söz ederken bunu esas olarak da ulusal varlığın ve özgür yaşamın güvencesi olarak anlamak gerekir.
Bu vesileyle halkımızın özgür ve demokratik yaşamın güvencesi ve yenilmezliğin iksiri olan fedai şehitlerimizi bir daha minnetle anıyoruz.