Felaketten nemalanıyor

• Türk devleti depremi fırsata dönüştürerek Kürt bölgelerini Kürtsüzleştirme politikasına hız verdi. Depremi bahane ederek 12 Şubat’ta Efrîn Kantonu’nda yerleşim yeri inşa etme projesini duyuran Türk devleti, bölgede ‘Onur Şehri’ inşa edeceğini açıkladı. Efrînli kadınlar açıklamaya tepki gösterdi.

Mereş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen 7.7 ve 7.6 depremleri Türkiye, Kurdistan ve Suriye kentlerinde büyük yıkıma neden oldu. 

Yaşanan her felaketi fırsata çeviren Türk devleti, deprem felaketi ardından işgal ettiği Efrin ve çevresinde demografik yapıyı değiştirme çalışmalarına hız verdiği öğrenildi. Depremin yıkıma yol açtığı 10 kente hiçbir yardım götürmeyen, arama-kurtama çalışmaları yürütmeyen Türk devleti ve başındaki AKP-MHP hükümeti, 12 Şubat’ta bir açıklama yaparak Efrin Kantonu’nda yerleşim yeri inşa etme projesini duyurdu. Açıklamada depremden zarar gören bölgelerde "Onur Şehri" kurulacağı belirtildi.

Efrîn’i Türkleştirmeye çalışıyor

Türk devletinin Efrîn işgalinde şehri terk etmek zorunda kalan ve Şehba’ya yerleşen Efrînli kadın depremzedeler konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kadınlardan Dalal Sheikho, Türk devletinin Kuzey-Doğu Suriye'deki Efrin kantonunu işgalinden bu yana silahlı grupları evlere yerleştirmenin yanı sıra demografik değişim politikası uyguladığını ve bölgenin yerli halkını Türkleştirmeye çalıştığını söyledi. Türk devletinin yaşanan insani felaketi fırsata çevirdiğini dile getiren Sheikho, “İşgal altındaki Efrin Kantonu’nda sivillerin evleri başlarına yıkılıyor. Efrin’i asıl kimliğinden uzaklaştırarak diğer bölgelerden gelen insanları buraya yerleştiriyorlar” diye sordu.

Yardım ulaşıncaya kadar insanlar öldü

Türk devletinin uluslararası toplum kamuoyuna Suriye halkını korumak için Suriye içişlerine müdahale ettiğini söylediğini aktaran Fatima Othman, “Türk devletinin niyeti bu insani felakette ortaya çıktı. Yaşanan bu insanlık dramında bile Türk devleti Efrîn halkına hiçbir yardımda bulunmadı. Yardımlar depremzedelere ulaşana dek birçok insan yaşamını yitirdi. Efrîn bizim ana yurdumuz, dedelerimiz ve nenelerimizden bize miras kalan yeri işgalcilere terk etmeyeceğiz. Türk devletinin hedeflediği işgal ve demografik değişime kesinlikle karşıyız” dedi.

Bölgeyi tek tipleştirme politikası güdüyor

Fatima Rasho ise Efrîn'de yaşananlardan duyduğu üzüntüyü dile getirerek, "Suriye ve Türkiye'de meydana gelen depremde işgalci Türk devleti insanları ayrıştırarak bazı bölgelere yardım etmedi. Bölge halkı arasında ayrım yapan Türk devleti, bölgenin demografisini değiştirmeye çalışarak, bölgeyi tek tipleştirme politikası yayıyor” dedi. Devletinin deprem öncesi ve sonrasında Efrîn’deki politikasına dikkat çeken Rasho, uluslararası kurumların ve insani kuruluşların Türk devletinin işgal altındaki Efrîn'de işlediği suçlardan sorumlu olduğunu kaydetti. Rasho, “Bu kuruluşlar Türk devletinin ihlallerini görmezden gelmemeli” diye konuştu.

FİDAN ABDULLAH / NÛJINHA-ŞEHBA