Fermanda kadınlar hedef seçildi

Kadın Haberleri —

Feleknas Uca

Feleknas Uca

  • Feleknas Uca: “Kadınların bedeni ve zihni üzerinden bir katliam gerçekleştirilmek istendi. Büyük bedeller verildi. Kafeslerde yakıldık, başlarımız kesildi, kadınlar DAİŞ’in eline düşmemek için kendilerini kayalıklardan aşağıya attılar.” 

 

Kürt siyasetçi Feleknas Uca, Êzîdî toplumunun 3 Ağustos 2014’te Şengal’de DAİŞ tarafından maruz kaldığı 74.fermanı ve sonrasındaki yeniden inşa sürecini Jinnews’ten Derya Ren’e değerlendirdi. Feleknas Uca, katliamın sadece Êzîdîlere değil, tüm farklı inançlara yönelik bir saldırı olduğunu ifade ederken, kadınların direniş ve öz savunma ile bu süreçte öncülük ettiğini belirtti. 

Kültürel mozaik bir gecede yıkıldı

Fermanın etkilerinin halen devam ettiğini vurgulayan Feleknaz Uca, “Fermanın üzerinden 11 yıl geçti, ancak etkileri hâlâ devam ediyor. Kadınlar pazarlarda satıldı, 2 binden fazla kadının akıbeti bilinmiyor. Bu ferman sadece bir inanca değil, Êzîdî halkı şahsında tüm farklı inançlara yönelik bir saldırıydı” dedi. Şengal’in dini ve kültürel mozaiğinin bir gecede yıkıldığını, tüm dünyanın gözü önünde gerçekleşen bu katliamın hâlâ bitmediğini belirten Feleknas Uca, “Halkın öncüleri Türkiye’nin hava saldırıları sonucunda katledildiler. Hastaneler ve halk meclisleri bombalandı. Şengal, Irak merkezi hükümeti tarafından ablukaya alınmış durumda. Heyetlerin Şengal’e girişine izin verilmiyor. Bu ferman öyle sıradan değildi” dedi.

 

 

DAİŞ mensupları aklanıyor

Êzîdî kadınlar şahsında tüm kadınların hedef alındığına dikkat çeken Feleknas Uca şunları ifade etti: “O süreçte kafalar kesildi. Kadınlar canlı canlı kafeslerde yakıldılar. Şengal’den çıkan insanlar açlıktan susuzluktan yaşamını yitirdiler. Ve bu genç, yaşlı, çocuk böyle devam etti. Farklı bir inanca saldırı olduğu zaman biz o saldırıları derinden hissediyoruz. Örneğin Aleviler, Dürziler bunlardan yalnızca ikisi. DAİŞ’in yeniden canlandırılmaya çalışıldığını görüyoruz. Irak’ta meclise getirilen yasa ile DAİŞ mensupları aklanmaya çalışılıyor. ”

72 millete dua ettik, 74 ferman yaşadık

Êzîdî toplumunun tarihsel ve güncel olarak neden sürekli hedef alındığına ilişkin Feleknas Uca, “Biz Êzîdîler olarak dua ettiğimiz zaman öncelikle 72 millet için dua ediyoruz ve sonrasında kendimize dua ediyoruz. Ama biz 72 millete dua etmemize rağmen 74 fermana uğradık. Kürtlerin en köklü inancı olan Êzîdîlik şahsında Kürtlerin geneline bir saldırı yapıldı. Şengal’i boşaltmak istediler ama başaramadılar” dedi. 

 

 

Öncü oldukları için hedefler

Êzîdî kadınların özellikle hedef alındığını ifade eden Feleknas Uca, “Kadınların bedeni ve zihni üzerinden bir katliam gerçekleştirilmek istendi. Osmanlı tarihinden bu yana Êzîdî kadınların nasıl öncülük ettiği bilinir. Osmanlı ile yapılan müzakerelere Meyan Xatûn öncülük etmiştir. Bu sadece bir örnektir. Kadınlar bu fermanda mağdur bir şekilde çıkmadı. Büyük bedeller verildi, öncülerimizi, gençlerimizi, kadınları, çocukları, yaşlıları kaybettik, kafeslerde yakıldık, başlarımız kesildi, kadınlar DAİŞ’in eline düşmemek için kendilerini kayalıklardan aşağıya attılar” diyerek kadınların direnişine vurgu yaptı.

80 yaşındaki kadınlar mevzilerde

Şengal’in yeniden inşa sürecini değerlendiren Uca, Êzîdî toplumunun Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fikirleri doğrultusunda meclisler ve komünler kurarak özerk bir yönetim oluşturduğunu belirtti. Feleknas Uca, “70-80 yaşındaki kadınlar mevzilerde direndi, sadece silahlı mücadele değil, meclis ve komünlerin kurulmasında da öncülük etti” dedi. Özellikle kadınların, DAİŞ’in elinden kurtularak özsavunma güçlerine katıldığını ve tüm kadınların intikamını almak için mücadele ettiğini vurguladı. 

 

 

Fermandan yeniden doğuşa

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Êzîdî Aydınlanma Konferansı’na gönderdiği mektubun, sadece Êzîdîler için değil, Ortadoğu’daki tüm inanç toplulukları için bir yol gösterici olduğunu belirten Feleknas Uca, “Önder Apo, zindanda bile Êzîdî halkının özsavunma geliştirmesi gerektiğini söylüyordu. 27 Şubat’taki değişim ve dönüşüm çağrısına Êzîdîler olarak öncülük yapmaya hazırız. Şengal’i sadece siyasal değil, yaşamın her alanında yeniden inşa edeceğiz. Bizler Önderliğin çağrısına karşılık bir fermandan, yeniden doğuşu tüm dünyaya göstereceğiz” dedi. 

Soykırım kağıt üzerinde kaldı

3 Ağustos’un soykırım olarak tanınmasına ilişkin uluslararası toplumun tutumunu eleştiren Feleknas Uca, son olarak şunları ifade etti: “Êzîdîlere yönelik ferman birçok devlet tarafından soykırım olarak kabul edildi. Ama bu sadece kayıt üzerinde gerçekleşti. O devletlerden Şengal’e giden heyetler oldu mu? Orada kurulan sistemi incelediler mi? Irak’ta bulunan büyükelçiler kaç defa Şengal’e gitti? Şengal’e yapılan yardımlar neden Musul’a götürülüyor? Örneğin Almanya hükümeti Êzîdîler için büyük bir bütçe ayırdığını söyledi. Ama bu yerine getirilmedi. Aynı şekilde Êzîdîler Almanya’dan sınır dışı ediliyorlar. Êzîdî halkı için toplantı yapılıyor ama Êzîdîler olmadan bu yapılıyor. Şengal’in statüsü tanınması yönünde çalışmalarımız devam ediyor.“ HABER MERKEZİ

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.