Apoculuğun birleştirici mayasıydılar

- HPG, Garê’deki bir kampta meydana gelen kaza sonucu şehit düşen Hêzên Taybet üyesi, Apocu fedai militan ve komutanlar Hewram Şaho, Baran Mamo, Haydar Munzur, Zana Stêrk ve Karker Mazlum'u minnetle andı.
Hewram, Baran, Haydar, Zana ve Karker'i, Apoculuğun birleştirici mayasını kişiliklerine yedirerek özgür birer insan, erdemli kişiler, fedai militanlar ve güçlü devrimciler olarak tanımlayan HPG, "Bağlı, özlü, dürüst, emekçi, gelişkin, kendisini yetiştirmiş ve uzmanlaşmış fedai yoldaşları bir kaza sonucu şehit vermenin acısını yıllardır yaşamaktayız" dedi.
HPG Basın İrtibat Merkezi (BİM) tarafından dün yapılan yazılı açıklamada, Hewram Şaho (Madih Gülistani / Kamyaran), Baran Mamo (Ümit Çinkılıç / Hatay), Haydar Munzur (Mehmet Zilkifli / Mereş), Zana Stêrk (Güney Dinar / İzmir) ve Karker Mazlum'un (Xalib Osman / Efrîn) 16 Ocak 2019 günü Garê’deki bir kampta yaşanan kazada şehadete ulaştıkları hatırlatıldı.
Kurdistan’ın farklı parçalarından olan, her biri farklı bir yerden gerillaya katılan Hewram, Baran, Haydar, Zana ve Karker'in PKK ortamında bütünleştikleri kaydedilen açıklamada, Apocu Hareket’in birleştirici mayasını kişiliklerine yedirerek özgür birer insan, erdemli kişiler, fedai militanlar ve güçlü devrimciler haline geldikleri belirtildi. Hêzên Taybet’e geçip kendilerini tamamen Rêber Apo ve Kürt halkının özgürlüğüne adayarak mücadelenin tüm gerekliliklerini fedaice yerine getirmeye çalıştıkları vurgulanan açıklamada, "Her biri kendi alanında uzmanlaşan, Kürdistan dağlarında kıt imkanlarla büyük ürünler açığa çıkaran ve gerilla mücadelemize ivme kazandıran çok nitelikli usta yoldaşlar haline geldiler. Apocu fedai militanlıkta ve profesyonel gerillacılıkta örnek birer öncü olarak dönem görevlerine başarıyla yanıt verdiler. Böylesine bağlı, özlü, dürüst, emekçi, gelişkin, kendisini yetiştirmiş ve uzmanlaşmış fedai yoldaşları bir kaza sonucu şehit vermenin acısını yıllardır yaşamaktayız. Değerli yurtsever ailelerine ve tüm yurtsever Kürdistan halkına başsağlığı diliyoruz" denildi.
BİM, şehitlerin mücadele yaşamıyla ilgili bilgiler de paylaştı:
Gerillanın fedailiğinden etkilendi
Hewram Şaho, Rojhilatê Kurdistan’ın Kamyaran kentinde yurtsever ve ulusal değerlerine bağlı bir ailede dünyaya geldi. Son yarım yüzyıla damgasını vuran PKK ve Rêber Apo gerçekliğine büyük ilgi duydu. Özellikle gerillanın işgalcilere karşı fedaice savaşması ve katliamların intikamını alması, onu etkileyen en temel husus oldu. Yakın akrabalarından da gerilla saflarına katılımların olması, gerillanın 2008'de işgalci Türk ordusuna ağır darbeler vurması ve özgürlük mücadelesini günden güne büyütmesi, mücadele rotasını belirledi. Bu temelde aynı yıl gerilla saflarına katıldı.
Fedai bir komutan olmayı başardı
Gerilladaki ilk eğitimini Medya Savunma Alanları’nda gördü. Eğitimlerini başarılı bir şekilde tamamlayarak Medya Savunma Alanları’nın birçok bölgesinde çalışmalara katıldı. Her çalışmada fedakarlığı, dürüstlüğü ve disiplinlili tarzıyla örnek bir militan haline geldi. Mücadelesini daha da büyütme ve Zîlanların ardılı olma kararlılığına ulaşarak Hêzên Taybet’e dahil oldu. Hêzên Taybet bünyesinde gördüğü eğitimlerle hem ideolojik hem de askeri anlamda yetkin ve profesyonel bir devrimci olup özgürlük mücadelesinin zengin taktik ve yöntemlerle geliştirilmesinde büyük bir emeğin sahibi oldu. Gelişime açık ve yüksek bir pratik zekaya sahip olması, düşmana büyük darbelerin vurulmasında büyük bir rol oynadı. Doğal, sade, mütevazı ve araştırmacı yönüyle tüm yoldaşlarının hem örnek aldığı hem de hem de sevip saydığı bir fedai bir komutan olarak öne çıktı.
Kürdistan'ı içinde büyüttü
Baran Mamo, Mereş’in Bazarcix ilçesinde Kadim Sînemilî aşiretine mensup, köklerine bağlı, yurtsever Alevi bir ailenin ferdi olarak İskenderun’da dünyaya geldi. Kürdistan’dan uzakta yaşamak zorunda kalsa da kadim Kürtlük özünü ve kimliği ile Alevi inancını korumayı başardı. Ailesi hem Kürtlük hem de Alevilik üzerinden sürekli düşman baskısı altında olduğundan Avrupa’ya göç etti. Bundan dolayı yaşamının büyük bir kısmını ülkesinden uzakta geçirmek zorunda kaldı.
Yüksek lisanstan sonra gerillaya
İlk olarak yurtsever devrimci gençlik faaliyetlerinde yer aldı. Makine Mühendisliği bölümünü bitirip yüksek lisans yaptı; imkanları elinin tersiyle iterek kendi ülkesinde özgür yaşam umudunu büyütmek için mücadele etmeyi seçti. Bu temelde yüksek bir inanç ve kararlılıkla 2010'da gerillaya katıldı.
Gerilla saflarına geç katıldığını düşündüğünden yüksek bir tempoda, kısa sürede ideolojik ve askeri anlamda yetkinleşmeyi hedefledi. Şehit Komutan Fazıl Botan'ın (Ahmet Şeker) yanında bir süre çalıştı; önemli tecrübeler kazandı ve savaşın yoğun yaşandığı alanlara gitmeyi önerdi. Israrlarına rağmen stratejik çalışmalara katılması için görevlendirildi.
Kürdistan'dan ayrı kalmanın telafisi
Bununla yetinmeyerek Hêzên Taybet'e geçmek için öneride bulundu ve önerisi kabul edildi. Hêzên Taybet bünyesinde aldığı eğitimlerle fedailiğin bir yaşam biçimi olduğu gerçeğini bilince çıkardı. Eğitim sürecinde gördüğü ideolojik eğitimlerle demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü paradigmada derinleştikçe Kürdistan’dan ayrı yaşadığı dönemlerde eksikliği giderme imkânı buldu.
Gerillanın tekniğinin gelişmesi için
Eğitimini bitirdikten sonra tekrar stratejik çalışmalarda görev üstlendi; çalışmalarında niteliksel gelişmeler kaydetti. Gerillanın kullandığı tekniğin gelişmesi için eşsiz bir fedakarlıklar yaptı. Fedailik tarzında yaşadığı derinleşmeyle üstlendiği her çalışmayı başarıyla sonuçlandırmayı bildi.
Almanya'dan gerilla saflarına
Haydar Munzur, Mereş’in Elbîstan ilçesinde Kürtlük ve Alevilik köklerine bağlı yurtsever bir ailede dünyaya geldi. Düşman baskıları nedeniyle ailesi ile birlikte Almanya’ya göç etti. Kürdistan Özgürlük Hareketi’ni ve mücadelesini, ailesinin yurtsever olmasından dolayı erkenden tanıma fırsatı buldu. 2011'de Kürdistan dağlarına dönerek gerilla saflarına katıldı.
Medya Savunma Alanları’nda ilk gerilla eğitimini aldı, giriştiği tüm çalışmalarda önemli sonuçlar elde etti, mücadelenin en ön saflarına hazırlanmak için büyük bir uğraş verdi. Hêzên Taybet’e geçme önerisi kabul edildi. Hêzên Taybet bünyesinde gördüğü ideolojik ve askeri eğitimlerden sonra önemli ve stratejik çalışmalara seçildi.
Kürt halkının öz kimliğini, öz kültürünü her daim yaşadı ve yaşattı. Özünden ve inancından gelen bu değerleri Rêber Apo’nun ideolojisi ile birleştirerek, fedai militan olduğu kanıtladı ve adını mücadele tarihine yazdırdı.
DAİŞ saldırınca bekleyemedi
Zana Stêrk, Amed’in Pasûr ilçesinden olan ve İzmir’in Konak ilçesine göçmek etmek zorunda kalan yurtsever bir ailede dünyada geldi. Kurdistanî duyguların yoğun olduğu bir ortamda büyüdü. Ana dilini unutmadı ve onunla yaşadı. Kürdistan Özgürlük Hareketi’ni daha çok tanımaya başladı. Kobanê ve Şengal’deki saldırılar da başlayınca artık beklememek ve adım atmak gerektiğine karar verdi; 2014'te gerilla saflarına katıldı.
Medya Savunma Alanları’nda ilk gerilla eğitimini gördü. Fiziksel eksiklerini zihinsel gelişimiyle tamamlamak ve bu gelişimini savaştaki taktik becerilerinin zemini kılmak için büyük bir gayret gösterdi. Bunu en iyi sağlayabileceğini düşündüğü Hêzên Taybet’e geçti. Burada gördüğü eğitimlerle fedailiğin ulaşılabilecek en yüksek mertebe olduğunun bilincine vardı. Kendisini bu gerçeklikle bütünleştirdi ve bunun pratik adımlarını attı. Her daim stratejik çalışmalara katılma noktasında güven verdi ve bilgece duruşuyla giriştiği çalışmalarda üstün bir başarı elde etti. Sergilediği pratik başarılar sonucunda gerillanın stratejik bazı çalışmalarına dahil oldu. Genç yaşına bilgece bir yaşam sığdırarak şehadete ulaştı.
Kendisini mücadeleye hazırladı
Karker Mazlum, Rêber Apo’nun Rojava alanına ilk geçişinden itibaren Kurdistan Özgürlük Hareketi’ne gönül veren ve özgürlük mücadelesi için bedel ödeyen Efrînli yurtsever bir ailenin çocuğu olarak Halep’te dünyaya geldi. Rojava Devrimi’nin başından itibaren direnişe katılmak istedi ve 2016'da isteğine kavuştu. Devrim mücadelesi yürütmek için özgürlük güçlerine katıldı ve ilk eğitimlerini aldı. Büyük bir istekle Hêzên Taybet’e katılmak istedi. Kendisini hem askeri hem de ideolojik olarak uygun yeterliliğe kavuşturduğu için önerisi kabul edildi. Kürt halkına karşı işlenen suçlar karşısında büyük bir intikam hırsıyla kendisini mücadeleye hazırladı. Özellikle düşmanın Efrîn’i işgal etmesi, Kürt halkının Efrîn’den çıkarılması, doğasının talan edilmesi, düşmana olan hırs ve öfkesini büyüttü. İnandığı gibi yaşadı ve Apocu fedai bir militan olarak üzerine düşen tarihi sorumluluğu son nefesine kadar doğru temsil etti. BEHDÎNAN














