Gençler, 'Serî Hilde' dedi


GÜL GÜZEL / STUTTGART
Almanya'nın Stuttgart kentinde Cumartesi günü Ciwanên Azad ve Jinên Ciwan ên Azad öncülüğünde 'Dün erken, yarın geç, bugün başkaldırmanın tam zamanı' şiarı ile bir yürüyüş düzenlendi. Almanya, Hollanda, Belçika ve Fransa’dan yaklaşık 3 bin Kürt ve Kürt dostu eylemde yerini aldı. Yürüyüşte boyunca, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü talep eden sloganlar atıldı ve bildiler dağıtıldı.
Lautenschlagerstrasse'de saat 11.00'de devrim şehitleri için bir dakikalık saygı duruşu ve ‘Çerxa Şoreşê’ marşıyla yürüyüşe start verildi. Yürüyüşte, çok sayıda 'Abdullah Öcalan’a özgürlük' yazılı flama, Şehit YJA STAR Komutanı Delal Amed, 'Bizler Öcalan’ın yaşamından endişeliyiz', 'Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürdistan’a statü', 'Abdullah Öcalan’a özgürlük- Azad bike', 'Türk devlet terörüne karşı enternasyonal dayanışma' pankartları ve PKK bayrakları açıldı.
'We are PKK/Biz PKK’yiz'
Theodor-Heus caddesinde açılan 'We are PKK–Stuttgart (Biz PKK’yiz–Stuttgart)' pankartına polisin provokasyonu sonrası kısa bir gerginlik yaşandı. Yürüyüşün sorumluları ve KCDK-E Eşbaşkanı Yüksel Koç’un polis ile görüşmesi ardından, pankart toplanmadan yürüyüşe devam edildi. Katılımcıların sayısının binleri aşması, gençlerin dik duruşları ve taleplerinden vazgeçmeyeceklerini sergilemesi de polise geri attırma nedenlerinden biriydi. "Bizim eylemimizin temel amaçlarından biri de PKK yasağıdır ve bu yasağın kaldırılmasını talep ettiğimizi duyurmak, göstermek için burdayız’’ diyen gençler, şiddetine fırsat vermeden eylemini kararlı şekilde sürdürdü.
Yol boyunca sunucuların motivasyonu arttıran ve sürekli 'Serî Hilde' sloganını söyletmesi ve yapılan müzik ile coşku bütün şehre yayıldı. Stuttgart şehir sakinlerine yol buyunca, "Abdullah Öcalan’a özgürlük ve Ortadoğu’nun Demokratikleşmesi için Kürt mücadelesi ile birleşelim, faşizme karşı mücadele edelim' başlıklı el ilanları dağıtıldı. Şehir sakinlerinin de sempatisini alan gençlere eşlik eden yüzlerce polis olmasından rahatsız olan Almanlar, bu konuda polise tepkilerini gösterdi.

Alman kadından polise tepki
Kucağında tuttuğu köpeği ile yaşlı bir Alman kadın, yürüyüşçülerin etrafında duvar oluşturan polislere gidip, "Neden bu insanlara bu kadar kötü davranıyorsunuz. Onlar kendi haklarını savunuyor. Bu halk, insanlar suçsuzdur. Aslında onlar bütün insanlık için yani bizim haklarımız için mücadele ediyor. Silah üreten şirketler ve savaşları destekleyen devlet suçlu. Onların ürettikleri silahlarla insanlar öldürülüyorlar" şeklinde duygu, düşünce ve tepkilerini dile getirdi.

'Serok özgürleşmeden biz de özgür değiliz'
Almanya'nın Bielefeld şehrinden yürüyüşe katılan Kürt Ana Ati Tarifa ise giydiği elbiseleri ve Kurdi sembol takılılarıyla hemen göze çarpıyordu. Kendisine eyleme katılma sebeplerini sorduğumuzda, "Ben buraya Serok için geldim. Serok’umuzun özgürlüğünü istiyoruz. Serok özgürleşmeden biz de özgür değiliz, olamayız. Biz Kürtleri Serok Apo’dan önce kimse bilmiyor, tanımıyordu. Biz kadınların hiçbir hakkı, hukuku yoktu. Onun için bedeli ne olursa olsun, biz de Serok Apo’yu özgürleştirmeden durmayacağız. Bijî Serok Apo" dedi.

Almanya suç ortağı olmasın
Yürüyüş korteji büyük bir coşku ile şehir merkezine geldiğinde Sol Parti Karlsruhe Temsilcisi Rudolf Bürgel burada yaptığı konuşmada Almanya'nın Erdoğan’a yardım ederek, O'nun Kürdistan şehirlerinin yakıp yıkmasına, Kürt kadın ve çocuklarının katledilmesine yardım ettiğini söyledi. Bürgel, Almanya'nın bu tutumdan hemen vazgeçmesini istedi.
Bürgel, "Gittik kendi gözümüzle artık taş yığınından ibaret kalan Şırnak, Cizre, Sur ve benzeri şehirleri gördük. Daha önce gittiğimiz bu şehirlerde Alman panzerinin arkasına bağlanıp, yerlerde sürüklenen Kürt çocuklarını gördük. Sol Parti olarak, Almanya’nın Türkiye ile siyasi ilişkilerini gözden geçirmesini" istiyoruz" dedi.
Miting alanı olan Erwin Schoetle Meydanı'nda kurulan sahnede konuşmalar ve kültür programı ile etkinliğe devam edildi. Yüksel Koç, gençliğin başlatmış olduğu Serî Hilde kampanyasını kutlayarak sözlerine başlayarak, "Bugün aynı zamanda Kuzey Suriye’deki demokratik yönetim sistemi seçimlerini kutluyor, başarılı olamasını diliyoruz. Şunu da belirtelim ki Türkiye’nin kirli politikaları eşliğinde, Merkel hükümeti yasaklar ve baskılarla Kürt halkının önünü kapatamayacak, haklı taleplerinden vazgeçiremeyecektir. Bugün Kürt halkının Hannover ve Stuttgart’ta sergilediği duruş ile bu yasakları yıktı. DAİŞ’e karşı mücadele eden tek güç YPG/YPJ’dir. Onun için Merkel hükümeti iki yüzlü politikasına son vermelidir. Herkes de iyi biliyor ki Ortadoğu'da çözümün tek yolu, Abdullah Öcalan’ın paradigmasındadır. Onun için Bijî Serok Apo, Serî Hilde, Serî Hilde" dedi.
'Onurlu barış mücadelemizden asla vazgeçmiyoruz'
Van HDP milletvekili Tuğba Hezer "Bizler dostumuzu da düşmanımızı da çok iyi biliyoruz. Biz varız, burdayız, her yerdeyiz. Her yerde barışı, özgürlüğü, demokrasiyi savunuyoruz. Bunu yaparken çok eğer bedeller ödeyerek geldik. Bütün halklarla ortak bir yaşamı savunmamızı bertaraf eden Erdoğan faşizmini desteklemelerini kabul etmiyoruz. Sesimizi ve mücadelemizi yükselterek İmralı tecridini kıracağız. Bunda kararlıyız. Mutlaka ama mutlaka kazanacağız" dedi.
Programın kültür programında Hozan Sîmar, Seyda Perinçek ve Garip Nurhak söyledikleri eserlerle gençleri coşturarak, halaylar çekildi.
Öte yandan Paris'ten gelen Süleyman Çakmak gözaltına alındı. Ancak eylemin sorumlularının Avukat ve Rote Hilfe örgütünün hemen devreye girmesi ile serbest bırakıldı.
Alman polisi 'Efrîn ile Dayanışma Etkinliği’ni yasakladı
Almanya’nın başkenti Berlin’de 3 Aralık’ta Villa Müzikholl de yapılması planlanan ‘Efrînile Dayanışma Gecesi’ Berlin polisi tarafından keyfi gerekçelerle yasaklandı.
Berlin NAV-DEM tarafından yapılan yazılı açıklamada, Alman devleti ve polisinin Kürtlerin gerçekleştirdiği eylem ve etkinliklere dönük yasakçı politikaları sert bir dille eleştirilerek "Yasaklamalar, Kürt halkının kendi değerlerini sahiplenmesine asla engel olamayacaktır" denildi.
Son dönemde Kürt renklerine, Kürtlerin eylem ve etkinliklerine yönelik Alman devletinin büyük bir tahammülsüzlük gösterdiğine dikkat çekilen NAV-DEM açıklamasında, bu saldırıların bir konsept dahilinde geliştiği vurgulandı.
27 Kasım’da Berlin’de 51 kurum ve organizasyonun imzasıyla yasaklara karşı başlatılan 'Edî Bes e - Es Reicht' kampanyasına da dikkat çekilen açıklamada "Halkımızı ve dostlarını Kürtlere yönelik bu uygulamalara karşı sessiz kalmamaya ve demokratik haklarımızı kullanmaktan geri durmamaya çağırıyoruz" denildi.
BERLİN
