Gerçek daha karanlık
Kadın Haberleri —
- Gazeteci Nilofar Ayoubi, sanal medyada yansıtılanın aksine Afganistan’ın şu anda açık bir toplama kampı olduğunu söyledi ve ekledi: “Gerçeklik hayal edebileceğimizden daha karanlık. Afgan halkı için durum, aristokratların hayatlarının tadını çıkardığı, her şeyin gümüş tepsilerde sunulduğu ünlüler çağındaki köleler gibi.”
- Batı’daki kadınların da felaketle karşı karşıya olduğunu söyleyen Ayoubi, “Kurdistan, Belucistan, Irak, Afganistan, İran ve Batı’daki kız kardeşlerimi birlik olmaya davet ediyorum. Bu bambaşka bir zaman. Başka bir dönem. Hemen şimdi başlamalıyız çünkü sonra çok geç olacak” dedi.
Taliban’ın Afganistan’ın yönetimini ele geçirmesi 3’üncü yılına girerken, on binlerce kadın birçok hak ihlaline maruz kalıyor. Gazeteci Nilofar Ayoubi, ülkedeki durumu “toplama kampı” olarak tanımlıyor.
Gazeteci Nilofar Ayoubi, Afganistan dışında yaşayanların Taliban gerçekliğini çarpıttığını söyledi ve ekledi: “Yabancı pasaport sahipleri, hatta Afgan olup da başka ülkenin vatandaşı olan veya daha önceki rejimde ülkede bile bulunmayanlar serbestçe seyahat edebiliyor. Bu kişilere tüm özgürlükler sağlanıyor ve hatta bazen özgürlüklerine askerler eşlik ediyor. Böylece dışarıya çıkıp Taliban hakkında güzel haberler veriyorlar ve yaptıkları propaganda da bilmeyenler için bu anlatıyı yaratıyorlar. Taliban döneminde turizm o kadar arttı ki, yabancı uyruklular için alan açıldı. İçerik üreticileri, tiktokçular, YouTuber’ların videolarına baktığımda gözlerime inanamıyorum. Ülkemdeyken hiç tanık olmadığım resimleri paylaştıklarında inanamıyorum.”
Gerçek sadece karanlık
Kadınlar için gerçeğin bu olmadığını ifade eden Ayoubi, Jinnews’e şu anda yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: “Gerçeklik hayal edebileceğimizden çok daha karanlık. Kızların okula gitmesi yasak, kadınlar her türlü kamusal alandan men ediliyor, işyerleri kapatılıyor. Yanlarında bir erkek refakatçi olmadan dışarı çıkmalarına izin verilmiyor. Ancak dışarıdan gelenlerin Taliban’ın Afganistan'a barış ve refah getiren muhteşem insanlar olduğuna dair büyük bir tiyatro gösterisi yaptıklarını söyleyebilirim; savaş yok, yabancılar rahatça gidebilir, turizmde artış var. Ama Afgan halkı için durum bu aristokratların hayatlarının tadını çıkardığı, her şeyin gümüş tepsilerde sunulduğu ünlüler çağındaki köleler gibi; ama sonra bu köleler en kötü durumda olacaklar.”
Bir anda artık insan değilsiniz
Göçün ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin tüm zamanların en yüksek seviyesinde olduğunu belirten Ayoubi, nedenlerini şöyle sıraladı: “En büyük neden Molla Heybetullah'ın kadınları erkekler için birer evlenme objesine indirgemiş olmasıdır. Hayatı deneyimledikten 20 yıl sonra nihayet bir kadın olarak ‘tamam, ben önemliyim, değerliyim’ diye hayal kuramamak. Ben de bir insanım diyorsunuz ve sonra aniden artık bir insan değilsiniz. Kadınları koruyan hiçbir kurum yok. Kadınların haklarını korumak için var olan yasa ve kurumlar feshedildi. Ses ve Fazilet Bakanlığı tamamen kadın ve insan karşıtı bir kurum.”
Açık bir toplama kampı
“Ortadan kayboluyorlar, öldürülüyorlar, tecavüze uğruyorlar, sessizce hapsediliyorlar” diyen Ayoubi, ülkenin şu anda açık bir toplama kampı gibi olduğunu söyledi: “Kokcha Nehri’nde yaklaşık iki gün önce iki genç kızın cenazesi bulundu. İntihar mı ettiler, Taliban tarafından mı öldürüldüler, istismar edilip öldürüldüler mi, yoksa yargı sisteminin hesap verebilirliği, kadın ve haklarını koruyan kurumların yokluğunda bu namus cinayeti mi bilmiyorsunuz. Bu kadınların onlarcasına ne olduğunu asla öğrenemezsiniz. Ayrıca hapishaneden çıkanla aileleri tarafından namus cinayetine kurban gidecekler. Çünkü yaşadığımız toplumda kızınızın tutuklanması büyük bir utanç. Yanlış bir şey yapmış ya da yapmamış olması önemli değil. Afganistan'ın kadınlar için bir cehenneme dönüşmesinin nedeni de bu.”
‘Beyaz kadınlar’ kim?
Batı’nın Ortadoğu ve Orta Asya’daki kadınların ‘yüzüne bakarak yalan söylediğini’ ifade eden Ayoubi, “Sizi bir kenara atıyorlar. Ortadoğu, İran, Afganistan, Suriye ve Kürdistan’da kadınlara ne olduğu umurlarında değil. Batı gerçeği bu. Sırf Ortadoğulu olduğu için Cezayirli İmane Khelif’ten örnek vereceğim. İmane güçlü bir kadın olduğu için, beyaz bir kadını yendi demek ki erkektir, haksızdır ve beyaz kadın dövüşün 46. saniyesinde pes ettiği için böylelikle kurbandır. Olimpiyat oyunları sırasında ‘beyaz kadınların gözyaşları’ gibi bir terim öğrendim” şeklinde konuştu.
Şimdi binlerce kadınız
Gazeteci Nilofar Ayoubi, değerlendirmesinin devamında Kürt-Afgan kadınlarının dayanışmasına ve Afganistan Devrimci Kadın Birliği’nin (RAWA) çalışmalarına değinerek şunları ekledi: “Cinsiyet Eşitsizliğine Karşı Birleşik Kampanya’nın bir parçasıyım. Bu kampanyayı Taliban'ın 2021'den sonra düşüşe geçmesinin hemen ardından başlattık ama sonra birden fazla kişi olduğumuzu gördük. Platform oluşturuldu. Bu hareketi İranlı, Afganistanlı kadınlarla birleştirmemiz gerekiyordu. İran ve Afganistan'daki kadınlarla başladı. Şimdi Güney Afrika'dan özellikle Kurdistan ve Belucistan'dan kadınlarımız var. Neredeyse tüm Ortadoğu ülkelerini tek bir platform altında bir araya getirdik.”
Batı’daki kadınlar da tehlikede
Sadece Ortadoğu değil Batı’daki kadınların da büyük sorunlarla karşı karşıya olduğuna dikkat çeken Ayoubi’nin çağrısı şöyle: “Kurdistan, Belucistan, Irak, Afganistan ve İran'daki kız kardeşlerimi ile insani değerlere ve kadın haklarına inanan Batı'daki kız kardeşlerimi birlik olmaya davet ediyorum. Şu anda Batı'daki kadınların bile geriye doğru adım attığı felakete tanık oluyoruz. Çünkü Ortadoğu’da bu değerleri korumak için yeterince birlik olamadık. Bu bambaşka bir zaman. Başka bir dönem. Ülkelerin daha aşırı sağa kaydığını ya da tamamen nefret dolu bir tarafa nasıl dönüştüğünü görüyoruz. Uluslararası medyada, topluluklarımızda ve toplumlarımızda, bu büyük bölünmeyi görüyoruz. Hemen şimdi başlamalıyız çünkü sonra çok geç olacak.” KABİL