Gerilla
Forum Haberleri —

❏
- Eski dönemin şartları, koşulları değişmiş olabilir. Birileri avantaj hanesine yeni kalemler eklemiş olabilir. Gerilla, zaten güçlü ile daha dezavantajlının savaşımı değil miydi? Bir yol işlevselliğini yitirmişse başka yollar bulmak gerilla için imkansız değildir.
CÜNEYT MERCAN
"Tam da insanlar sizi tanıdıklarını düşünmeye başladıklarında değişmelisiniz."
Kavram olarak İspanyolca’da küçük savaş anlamına geldiğini biliyoruz. Napolyon'un İspanya işgali ile başlayan ve 1808-1814 yılları arasında Fransız işgaline karşı kök söktürürken kullanılmıştı ilk kez Gerilla kavramını. Fransızların silah ve asker üstünlüğü tartışmasızdı. Cepheden bir savaş yürütmek akıl kârı olmayacaktı. Tek savaş cephesi yerine yüzlerce, binlerce savaş alanı yaratılmalıydı. İşgalcilerin istediği mekanda ve zamanda değil, gerillanın tayin ediciliğinde binlerce küçük savaş örgütlendirilmeliydi. Gerçekleşen de bu oldu.
Gerilla grupları ülkenin engebeli dağları ile zorlu arazileri arasında konumlanıp kendilerini görünmez kıldılar. Napolyon'un ordusu onları aradığında bulamıyordu. Gerilla ise hep takipteydi. Hem her yerdeydi, hep hiçbir yerde. Bazen tek kişiydi, bazen bin kişi. Savaş güçleri arasındaki büyük dengesizlik anlamsızlaşmıştı. Aksine, gerilla kendini açık hedef olmaktan çıkaramayan büyük ve ağır kütlenin korkulu rüyası haline gelmişti. Psikolojik üstünlük gerillanın en etkili silahına dönüşmüştü.
Stratejisiz gerilla olmaz
Gerillanın yürüttüğü bir nevi yıpratma savaşıydı. Tarihin kimi kesitlerinde tarafları bir uzlaşmaya zorlarken; kimi zaman da halk ordusuna dönüşüp, gerilla ruhuna bağlı kalarak büyük askeri zaferler kazandığına tanıklık edilmiştir.
Her gerilla mücadelesinin bir stratejisi vardır. Stratejisiz gerilla olmaz. Silahına, eylemine ve hatta bunun ne zaman ve ne şekilde işlevsel kılacağına hükme eden bir fikriyatı vardır. O fikriyatın dayandığı manevi-moral değerleri söz konusudur. Halkın içindedir, siyaseti gözlemleyendir, çok boyutlu düşünme yeteneğine sahip olandır. Gerilla’yı elde silah dolaşan başkalarından ayıran temel farklılıklardır bunlar.
Gerilla, doğal olarak etkilediği kadar etkilenir de. Dönüştürdüğü kadar dönüşmeyi, hem gerekli hem zorunlu bir durum olarak karşısında bulabilir. Tutucu olmamak gerillanın ruhundadır. Gerilla demek, devinim demektir. Mevziye çakılmayın gerilla, sabit fikirlere mi çakılıp kalacaktır? Bu gerillanın doğasına aykırıdır.
Değişen dünya dengeleri ve ileri teknolojileri içeren yeni silah sistemleri ile birlikte gerilla döneminin kapandığına dair kimi yorumlar duyuluyor. Kimileri peşinen bunu kabullenirken, bunu red edenlerin önemli bir kesimi de pratiği ile yeni dönem gerillacılığını ortaya koymakta zorlanıyor.
Gerilla; adanmışlıktır, yiğitliktir, gözünü budaktan esirgememektir. Bunlar doğrudur. Ama yeterli değildir. Gerilla umuttur. Halkların, ezilenlerin umudu! Yaratıcılığıyla, öngörülmezliği ile, erişilmezliğiyle, yenilmezliğiyle hesap soruculuğuyla, özcesi zafer yürüyüşü ile umuttur.
Gerilla mekana hapsolmaz
Eski dönemin şartları, koşulları değişmiş olabilir. Birileri avantaj hanesine yeni kalemler eklemiş olabilir. Gerilla, zaten güçlü ile daha dezavantajlının savaşımı değil miydi? Bir yol işlevselliğini yitirmişse başka yollar bulmak, bir yöntem geçersizleşmişse başkaca yöntemler geliştirmek devinim halindeki gerilla için imkansız olmasa gerek. Yaratıcılığını kaybetmek; kendisindeki devrimci hareketi, canlılığı yitirmek demektir. Bu da, önce cepten yemek ve önü alınmazsa adım adım ermek anlamına gelir.
Gerilla mekana haps olmaz. Fat edicidir. Uzak görüşlüdür, kendisini hazırladığı gibi düşmanını da takip eder, gözünü ondan ayırmaz. İçeriden takip eder, açık kaynaklardan takip eder; bir yolunu bulur, bulmak zorundadır. Rakibini iyi gözlemleyemezsen kiminle, hangi şekilde karşı karşıya kalacağını bilemezsin. Bu da öngörülemez komplikasyonlara yol açabilir.
Gerilla dağ ile, ormanlar ile, çöllerin derinlikleriyle özdeşleşti bir çok ülkede. Bu mekanlar erişilmezdi; hazırlık, eğitim ve geleceğin özgür vatanının prototip sahalarıydı. Şartlar el verdikçe elbette bu alanlar korunacak, hatta geliştirilip daha da güvenli hale getirilecek. Ama bir savunma mekanından ibaret bir konuma dönüşmemeli. Öyle olursa gerilla kendi hapishanesini yaratmış olur. Kendisi özgürlük umudunu o mekandan farklı sahalara doğru geliştiremezse düşmanları mutlaka o mekanların kapılarını dayanacaktır.
Durağanlık ve tekrar, başarısızlıktır
Düşman, ne kadar teknolojik gücüne güvenirse güvensin, gerilla bilir ki, her şey insana bağlıdır. Teknik, teknolojik yeni aparatlar olsa olsa insan gücünün kaldıraçları olabilirler. Düşman koca gövdesi ve açık hedef olma haliyle, çoklu zaaflarıyla birlikte karşında durmaktadır. Onu ayakta tutan şey onun çöküşüne de yol açabilir. Her bir düşman için bu farklılık arz edebilir. Gerilla bunu iyi gözlemler, her daim açıktan yumruklaşmaya gerek yoktur, tahrik etse de, yönlendirmeye çalışsa da kavganın zamanını ve zemini gerilla belirler. Gerillanın en büyük gücü öngörülemez oluşundadır. Devinim halinde olması yaratıcılığını geliştirdiği gibi rakibinin onu tanımasını da önler, sürprizlerle doludur. Düşmanı onu tanıdığını düşünüp ona göre tedbir aldığı an’da o değişmiştir. Tedbirleri boşa düşürmek böyle olur. Durağanlık ve tekrar; adrese teslim, başarısızlık anlamına gelir. Her gerilla kendi pratiğinde bunu bilir. "Düşmanın en az beklediği şey, en fazla başarılı olacaktır." Strateji ustalarının bu tespiti deneyin süzgecinden süzülmüş hakikatlerdir. "Hiç kimse beklenmedik şeylerden tedirgin olmayacak kadar cesur değildir" demiş J. Sezar. Nedir beklenmedik olan? Nasıl tespit edilir? Nasıl uygulanır? Bu da zanaatçı değil, sanatçı olan gerillanın işidir. Yaratıcılık gerillanın ruhunda olmalıdır. Elbiseden önce kuşanması gereken asıl nişanesidir. Yaratıcılık silahıyla kuşanmış gerilla için çözümsüzlük diye bir seçenek yoktur. fethedilmezliği de kaynağını buradan alır, mekan her neresi olursa olsun!
Alışkanlık, gerilla için durağanlık demektir. Kronikleşirse, gerilla önce ruh, mantalite olarak etkisizleşir, fiziken etkisiz kılınmasının önünü kendisi açmış olur.
Kimi dogmatik İslamcılar sünnettir diye 1400 yıl öncesinin davranışlarını taklit ederler. Öze değil şekle odaklanırlar. Değişen onca şeyin ardından özü güncele yaratıcı bir şekilde uygulamaktan imtina ederler. Gerilla da bu tarz "sünnet" uygulamalar yok farz edilir ama alışkanlıkların gücü hafife alınır, yer yer. Tutuculukla değerlere sadakatin birbirine karıştırıldığı da olur. Çağın gerillası elbette köksüz değildir, olamaz. Ama o kökün özünden beslenerek büyük ormanlara dönüşmek zorundadır.
Coğrafyamızdaki gerilla dağ özdeşleşmesi biraz da dağın koruyuculuğundan, erişilmezliğinden kaynağını alır. Aynı erişilmezlik, koruyuculuk çok farklı mekanlara doğru da genişletibilmelidir. Profesyonel gerilla bunu başaran gerilladır. Onun için erişilmezlik bir fiziki mekan sorunu olmaktan çıkar. Dağda araziye uyum sağladığı gibi, bulunduğu tüm mekanlara da uyum sağlama becerisini gösterir. Bazen, düşmanın burnunun dibinde bile erişilmez olabilirsin.
Gerillaya gitmek ve gerilla olma
Gerillaya gitmek kadar, gerilla olma hali önemsenmesi gereken bir husustur. Belirtilen vasıflarla birlikte zaman-mekan-eylem diyalektiği içinde belki bir mühendis, ya da kimyager, belki bir tiyatrocu ve yazar olur gerilla. Belki uzun bir süre "uykuda” bekler, uyanacağı ve uyandıracağı ana kadar. Süprizleri sever, şaşırtmaya bayılır. İmzasını eyleminin bilinen ya da olağan şekli ile değil, amaca hizmet niteliği ile atar. Korkutuculuğunun kaynağı tam da bu hususlardır. Ele avuca sığmaz, zapt edilemez, sınırlanamaz halk ormanı içindeki yüzlercesini kim durdurabilir!
Arafat’a bir sunucu, İsrail'in devasa askeri gücü ile nasıl baş edeceklerini sordugunda, Yaser Arafat cebinden bir nohut tanesi çıkarır ve sehpada duran cam sürahiyi göstererek şunları söyler; “Şu sürahi İsrail'in devasa askeri gücü. Bu nohut da biz olalım. Sürahinin altına koyunca görüyorsunuz sürahi dengesini yitiriyor, bir oyana bir bu yana devrilip duruyor" yanıtını verir.
Gerilla belki sürahiye denge bozduran bir nohut, belki büyük halk ordusunun ilk nüveleri. Ama bir ruh. Olmaz’a karşı olabiliri gösteren, sadece iman eden değil, aynı zamanda yaratıcı pratikleri ile bunu gösteren bir irade beyanı, bir öncü yürüyüş kolu. Sadece askeri güç değil, moral gücü. Devinim halinde olduğu kadar devinimi tetikleyen, halka halka büyüten bir güç.
Gerilla yürüyecek, halk yürüyecek. Halk yürüyecek, gerilla büyüyecek. Umut yeniden çok daha güçlü yeşerecek.







