Gözetleme Kulesi

Haberleri —

İnsanın bir kuleden kendine bakması olanaksız gibi görünse de aslında bu mümkün... Kulenin bir metafor olduğunu düşünebiliriz. Aynı zamanda bir gerçekliğe de işaret etsin bu yazıda. İnsanın kendine duyduğu hayranlık, büyüklük ya da tam tersi küçüklüğü ve aczi... Ve hatta nefreti, dizginsiz hırsı ve kısa zamanda egosuna yenik düşüp hırslarına nasıl kurban ettiği kendini... Tüm bunları görmeyi sağlayacak bir yer lazım. Yazarçizer takımı “ayna“ metaforunu sürer genelde ortaya.  Bakıldıkça aynaya “iç“i de gösteren yanı vardır, anlatır seni sana... Öyle derler ve yalancısıyım bu zamanın. Aynanın “iç“ hikayeleri olduğunu yazmaz hiçbir kitap oysa. Görünür kılınanla ilgilidir ayna... Neyse...

Biz “gözetleme kulesi“ne geri dönelim. Bu eğretileme/mecaz/metafor altını üstüne getirir insanın ve üstünü altına. Öyle tepeden baktıkça insan kendine, hayatın ne kadar bilinmezliklerle dolu olduğunu görür. Zamanın algısı içine kuşu kurdu, sesi sessizliği, derini sığlığı bu kadar net alabilen başka da bakma biçimi yoktur. Görebilmek için tüm bunları önce dibi yaşamış olmak ardından tepeye/kuleye çıkmış olmak gerekir. Tek şart bu haniyse...
Pelin Esmer’in yönettiği, Olgun Şimşek, Menderes Samancılar ve Nilay Erdönmez’in oynadığı, sıra dışı kurgulu ender filmlerden biri “Gözetleme Kulesi“. Ülkeyi, ülkenin ahlak realitesi ve düğümünü oldukça başarılı anlatan bir yapım. Filmi izleyen birkaç tanıdık “kaldıramadık“ demişlerdi. O iç bulantısıyla gidince filme midemin kaldıramayacağı bir anın, sahnenin peşine düştüm ben de... Hiç de öyle olmadı. Belki meslekten. Belki kadın hikayelerini çokça yazıp çizmekten... Bu ülkede gerçek sorunun politik bir dili olmadığını fena halde hissettiğimden... Yerele ait bir dil. Yerelin merkezin kurnazlığından uzaklaşmak ya da kaçmak için kendine hazırladığı patika bir yol gibi geldi bana ensest vurgusu.
Kısaca filmin özü şu: Nihat ıssız bir ormanın tepesinde bir yangın gözetleme kulesine bekçi olarak sığınır. Eşi ve oğlu, trafik kazasında ölür Nihat’ın. Arabayı kendisi kullanmıştır çünkü... Seher ise Tosya’da otoyol kenarında küçük bir otogara kendisini zor atmıştır. Üniversiteyi okumak için Bolu’ya dayısının yanına gider, ancak dayısının tecavüzüne uğrar ve hamiledir. Seher’in de Nihat’ın da başkalarından kaçarken kendilerine yakalanmaları bir gözetleme kulesinde olur.
Filmde enfes bir derinlik duygusu var. Yerli yapımlarda kolay kolay çıkmaz karşımıza bu vurgu. Ve filmin tek müziği yarattığı hassasiyetin kırılganlığının çıkardığı o “çıt“ sesi.
Türkiye’nin toplumsal yıkılmışlığına yakından bakma derdi, son yılların en iyi işlerini çıkarıyor. Hayal ürünü değil birçok şey; hakikat ve hakikatin içinden mutlaka geçmiş olma şartı aranıyor haniyse.
Pelin Esmer hakikat arayışını daha önceki yapımlarda da sürdürmüş ve karşılığını bulmuş bir yönetmen. Belki sosyolog olmasının ekmeğini bu işle yiyor. Sosyolojik olarak bunalıma, tükenişe ve kayba yol açan kimi sorunların film aracılığıyla görünür olmasını sağlamak, dünyasını da besliyor Esmer’in. 2005’te gösterime giren Oyun adlı belgesel de bunun kanıtlarından biri. Mersin’in Arslanköy beldesinde dokuz köylü kadının kendi yaşamlarını tiyatro oyunu olarak sahnelemesini anlatan Oyun, Tribeca Film Festivali’nde en iyi belgesel yönetmeni dahil çok sayıda ödül kazandı. Yönetmenin “11’e 10 Kala“ adlı film de öyle...
“Gözetleme Kulesi“ne geri dönersek...
İç ağırlığı baskın bu filme can veren ne Olgun Şimşek ne de yılların deviremediği bir çınar olan Menderes Samancılar. Filme konu “ensest“in varlığı ve bir annenin kızının başına gelenleri duyduğunda verdiği o alışıldık tepki... Filmin kalbi o düşmüş suratta atıyor. Dilinin ucuna gelecekken, bir anda babaya durumu anlatacakken susup, tabağa nohut pilav doldurmaya devam eden ve onu kaşıklayan annenin yüzünde atıyor can. Biz işte en iyi bu tepkiyi, sessizliği tanıyoruz bir yerden... Ensest niye görünür olamıyordu, anımsayalım. Anneler bildikleri halde susup “aile“ dirliğini korumaya kalktıkları bir vicdan yükünü halının altına süpürdüğü için...
Çıkmak lazım kuleye...
Bakmak lazım hayatın gelmişine de geçmişine de...

paylaş

Haberler


   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.