Grup Yorum üyeleri Helin ve İbrahim anısına

Forum Haberleri —

İBRAHİM SABRİ AHMET

Grup Yorum, devrimci-protest ve sosyalist kültür ve sanat anlayışı ile özgün müzik ve Anadolu Rock müziğinin çeşitli dallarında sanat eserleri yaratan bir gruptur.

1985’ten günümüze kadar müzik yolu ile duruş ve görüşlerini muazzam bir performansla ve etkileyici bir tarzla halklara ve kamuoyuna sunan, tarihsel rolünü oynamış bir gruptur. TC faşist ve oligarşik rejimi ve onu yöneten faşist iktidarlar tüm özel savaş uygulamalarıyla bu gruba karşı yüzlerce dava açmış, neredeyse tüm üyeleri birçok defa tutuklanmış, işkenceye maruz kalmış, tüm bu uygulamalara rağmen duruşlarından ve düşüncelerinden asla taviz vermemiş bir sanatçı grubudur.

1987’den başlayarak 20’nin üzerinde albüm üreten, Türkiye’de ve yurtdışında her yıl konserler veren, gösteri, miting, yürüyüş, üniversite platformlarına ve demokratik, devrimci eylemlere komün ruhu ve müzikleriyle sokakta, tarlada, fabrikada ruh ve coşku katan bir sanat grubudur Grup Yorum.

Kuruluş aşamasında Aziz Nesin’in öykülerinden uyarlanan bir müzik ile “Bana Bir Türkü Söyleyin Yarınlara Uzansın” adlı konser ile başlamışlardır.

Türkçe dışında Kürdistan ve Anadolu’nun halklar mozaiği olarak bir arada yaşayan, çok sayıda dilden şarkı söylemişlerdir. Kürtçenin Kurmancî ve Kirmançkî (Zazakî) lehçelerinden, Lazca, Arapça, Çerkezce ve Türkçe dilleri ile halklara seslenmişlerdir.

Grup Yorum kendi tarzını “Çağdaş Halk Müziği” olarak tanımlıyor.

12 Haziran 2010’da verdikleri 25. Yıl konseri oldukça görkemli geçmiştir. Müziğe eşlik eden çeşitli sanatçılar ve kitleselliği hafızalarda her zaman yer alacaktır.

AKP – MHP faşist iktidarı Kürtler, sosyalistler başta olmak üzere tüm devrimci, demokrat, yurtsever, liberal, neredeyse her türlü muhalif gruba, özel savaşın tüm uygulamaları ile yönelmiş, günlük olarak tüm muhalifleri ezmek için her türlü faşist uygulamayı gruplara, halklara dayatmaktadır.  AKP – MHP faşizminin muhaliflere karşı politikası siyasi, kültürel, ekonomik vd. yaşamın diğer alanlarında soykırım, kültür kırım politikası olmaktadır. Soykırım, kültürel ve sanatsal kırımlarla teslim alınamayanları da fiziksel katliama tabi tutmaktadır.

Grup Yorum ve üyelerine uygulanan da tamı tamına faşizm olmaktadır. 2016 Kasım ayında Grup Yorum’un çalışma yeri olan İdil Kültür Merkezine yapılan baskın ile Grup üyeleri işkence edilerek gözaltına alınıp tutuklanıyor. AKP – MHP iktidarın faşist güruhları tarafından bu tutuklanmadan sonra kültürel soykırımın bir parçası olarak ağır yasaklar getirildi. Her türlü müzikal ve sanatsal etkinliği yasaklandı.

Grup üyeleri bu faşist uygulamaları protesto etmek için zindan koşullarında çok makul ve demokratik talepler içeren isteklerini, kamuoyu ve halklara duyurarak “Süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemine” başladılar.

Helin BÖLEK, Bahar KURT, Barış YÜKSEL, Ali ARACI, İbrahim GÖKÇEK 17 Mayıs 2019’da açlık grevi eylemlerine başladılar.

Grup Yorum üyelerinin talepleri

1. İdil Kültür Merkezine baskınların son bulması,

2. Grup üyelerinin içişleri bakanlığının arananlar listesinden çıkarılması,

3. Üç yıldır tüm konserleri yasaklanan Grup Yorum üzerindeki konser yasaklarının kalkması,

4. Grup üyeleri hakkında açılana davaların düşürülmesi,

5. Tutuklu Grup Yorum üyelerinin serbest bırakılması,

Bu taleplerle devrimci eylemlerine başladılar. Helin BÖLEK ve İbrahim GÖKÇEK, 20 Ocak 2020 de süresiz dönüşümsüz açlık grevlerini ölüm orucuna dönüştürme kararı aldılar. 3 Nisan 2020 tarihinde 288 gündür ölüm orucunda olan Helin BÖLEK şehit düştü. Helin’in ölümü devrimcileri, demokratları, halklar için vicdan sahibi olan kesimleri harekete geçirdi. Bir can daha yitirmemek için harekete geçenler İbrahim GÖKÇEK’in yaşaması için 323. Ölüm orucu gününde basına ve kamuoyuna yapılan bir duyuru ile Grup Yorum’un amacına ulaştığını, siyasi bir zafer kazanıldığını İstanbul valiliğine konser başvurusunun dahi yapıldığı yönünde açıklamada bulundular. Ve İbrahim GÖKÇEK’in ölüm orucunu bıraktığını, sağlık ve tedavi için hastaneye kaldırıldığı basın açıklamasından öğrendik. Ve içimizde, duygularımızda 14 Temmuz direniş ruhu canlandı. Hepimiz sevindik, moral aldık. Ne yazık ki 7 Mayıs 2020 günü İbrahim GÖKÇEK, 325. günde tedaviye kaldırıldığı hastanede şehit düştüğü haberleri basına yansıyınca yeniden sarsıldık.

Mazlumlar’dan Helin, İbrahimlere…

12 Eylül 1980 faşist cunta rejimine karşı 14 Temmuz 1982’de büyük ölüm orucu şehitleri Mazlum DOĞAN direniş çizgisine cevap veren eylemleriyle şehit düştüler. Bu büyük devrimciler ruhları, düşünce ve duruşlarıyla tarih yarattılar. 14 Temmuz ruhu Kemal PİR, M. Hayri DURMUŞ, Akif YILMAZ ve Ali ÇİÇEK’lerin ruhu yeni bir yaşamın yolunu açtı. Mazlum DOĞAN’ın başlattığı “Direnmek Yaşamaktır” çizgisel yaşamı, Ferhat KURTAY, Eşref ANYIK, Mahmut ZENGİN, Necmi ÖNER’lerin 17 – 18 Mayıs 1982 eylemleriyle bedenleştiği, 14 Temmuz büyük ölüm orucuyla devrime dönüştü. Bu direniş eylemi 20.yy’ın son çeyreğinde askeri, faşist darbe koşullarında gerçekleşti. Helin BÖLEK ve İbrahim GÖKÇEK’lerin eylemi ise 21.yy’ın ilk çeyreğinde AKP – MHP iktidarının tek şef rejimine karşı gelişti. Şahadetleri ile taleplerini zafer ile taçlandırdılar.

Devrimci, direnişçi bu sanat militanlarının eylemi en azından halkların birliği ve demokrasi cephesinin örülmesi için büyük bir vesile olmalıdır.

Siyasette, kültürde, sanatta, hatta mücadelenin her alanında AKP – MHP faşist rejiminden intikam almak, tek şef sistemini yıkmak için vicdanlı olan her kendisine insanım diyenin zaman kaybetmeden harekete geçmesi gerekiyor.

Govendler, halaylar, rakslar, horonlar, danslar tüm renkleriyle bir arada yaşasın.

Helinleri, İbrahimleri sahiplenmek, amaçları uğruna yaşamlarını feda edenleri sahiplenmek, özgürlüğü, sosyalizmi ve devrimi sahiplenmektir. Helin ve İbrahimler eylemleriyle tarihselleşmiş sanat abideleridir. Müzikleriyle devrim yaratan kahramanlardır. Mayıs ayın şehitleri İbrahim KAYPAKAYA, Haki KARER, 6 Mayıs’ta şehadete ulaşan Deniz GEZMİŞ, Hüseyin İNAN, Yusuf ASLAN, 17 – 18 Mayıs’ta eylemleriyle Kahramanlaşan Dörtler; Ferhat KURTAY, Necmi ÖNER, Eşref ANYIK, Mahmut ZENGİN ve İran rejimi tarafından idam edilen Şirin ELEMHULİ, Hüseyin HIZRİ ve arkadaşlarının şahsında tüm devrim, demokrasi sosyalizmin şehitlerin saygı ve minnetle anmak gerekir.

7 Mayıs 2020’de şehit düşen İbrahim GÖKÇEK şahsında tüm Mayıs şehitlerini anarken Helin ve İbrahimleri Grup Yorum’un tanımlamasıyla “Çağdaş Halk Müziğinin Kahramanlarını” yaşatmak her devrimci, sosyalist, komüncü, yurtsever ve halkçıyım diyenin boyun borcu olmaktadır. Helinler İbrahimler bizlere AKP – MHP faşizminin yıkılmadan özgür şarkılar, halk ve devrim türküleri özgürce seslendirilemez. Halklarla, toplumlarla özgürce buluşulamaz demişlerdir.

Siyaset, sanat, kültür, müzik ve eylem; toplumsallaştıkça anlam bulacaktır. Kültür, sanat ve müzik halklar içindir.

Helin ve İbrahimler çağdaş müziğin devrimci ruhu ve eylemi olarak her zaman kulaklarımızda, beynimizde ve eylemlerimizde yaşamaya devam edeceklerdir.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.