'Güldüğünde sanki dünya gülüyordu'

Kadın Haberleri —

Neriman Karakuş (Deniz Yücel)

Neriman Karakuş (Deniz Yücel)

  • Çarçela’da şehit düşen Neriman Karakuş ya da yoldaşlarının hitap ettiği adıyla Deniz Yücel günlüğünde, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan için “Önderlik mutluluk veriyordu. Güldüğünde sanki dünya gülüyordu” diyor. 

Çarçela’da şehit düşen Neriman Karakuş ya da yoldaşlarının hitap ettiği adıyla Deniz Yücel günlüğünde, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan için “Önderlik mutluluk veriyordu. Güldüğünde sanki dünya gülüyordu” diyor. 

Antepli bir Türk olan Deniz, 11 Haziran 1999 yılında Çarçela’da çıkan bir çatışmada şehit düşer. Ardında bıraktığı günlüğünde ise Kürt Halk Önderi Öcalan ile ilk tanışmasından, sohbetlerine kadar birçok anısına yer vermiş. Kafasındaki Önderlik tanımının onunla tanıştıktan sonra yıkıldığını anlatan Deniz, “Önderliğin kişiliğine karşı oldukça yabancılık vardı. Benim gözümde Önderlik soğuk, hiç gülmeyen, duygusuz yalnızca kızan, talimat veren bir kişiydi. Tanımaya başladıkça, ne kadar sevgi dolu, doğal, içten ve duygulu biri olduğunu anladım. Önderlik mutluluk veriyordu. Güldüğünde sanki dünya gülüyordu” diyor. 

Kürt halkını hiç tanımıyordu

Özgürlük Hareketi sayesinde Kürt halkıyla tanışan Deniz, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın görevlendirmesi üzerine halk çalışmasına geçer. Deniz o günleri günlüğüne şöyle not ediyor: “Kürt halkını hiç tanımıyordum. Ne dillerini ne yaşamlarını ne de kültürlerini tanımıyordum. Benim için sadece toprak kutsaldı, o kadar. Faliyetlere başladıktan sonra bazı şeyleri yavaş yavaş anlamaya, bilince çıkarmaya başladım. Halkın gösterdiği ilgi karşısında bazı zaman ne yapacağımı bilmiyorumdum. Özellikle Türk olduğum için bana çok ilgi gösteriliyordu. Bu ilgi karşısında rahatsız olduğumu belirtsem de yinede devam ediyorlardı. Halkın Önderliğe ve şehitlere bağlılığını gördüğümde oldukça etkileniyordum. Özelikle köylerdeki insanlar saf ve temizdi. Bazı gerilikleri olmalarına rağmen onları yine de çok seviyordum. Çünkü doğaldılar, içlerinde nasıl geliyorsa öyle yaklaşıyorlardı.” 

Buna kaybediş denemez

Önderlik sahasında geçirdiği 3 yıl ardından ülke topraklarına dönen Deniz, o an ki hisselerini dile getirirken, içinden geçen mutluluğu da yansıtıyor: “Ülke topraklarında olmanın mutluluğuyla yeni yıla merhaba diyorum. Koskocaman bir yılı geride bırakırken yeni bir yıla girişin mutluluğuyla geçen yıldaki yaşadıklarım ve gördüklerim aklıma geliyor. Kazandığım ve kaybettiklerim (...) buna kaybediş denmez. Mutluluklarım, hüzünlülerim, özlemlerim ve hasretini duyduğum şeylere kavuşmak, yeni yoldaşlarla tanışmak ve gerçekleşen yüce, soylu, insanın yüreğinde ve beyninde deprem yaratan şahadetler ve daha neler neler anlatmakla bitmeyecek birçok şey var. 

Bu yılbaşı Önderlikten ayrıyız

Önderlik sahasında 3 yılbaşı geçirdim ve sürekli Önderlik de katılıyordu. Bu yılbaşı Önderlikten ayrıyız. Ama beni en çok zorlayan sürece cevap veremememizin utancı. Belkide onun için Öderlik anlatıldığında bu kadar sessiz kalıyorum. Çünkü cevap olamadığım için Önderlikten bahsetmeyi bile kendime hak göremiyorum. Dün Zilan arkadaşla hep Önderliği düşündük, bu yılki planları nedir diye merak ediyorduk. Ama en çok tartıştığımız daha doğrusu geçirdiği bu zorlu süreçlerde Önderliğin yanında olamamak diyorduk.” 

Halk Önderliği yalnız bırakmadı

Uluslararası Komplo sürecinde henüz Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan esir edilmeden önce gerillanın içerisinde olduğu duygu ve düşünceleri günlüğüne not düşen Deniz şunları aktarıyor: “Halk, Önderliği o zorulu süreçlerde yalnız bırakmadı ve her zaman ve her an Önderlikle beraber oldu. Oysa savaş güçleri olarak bizim bu konuda öncülük yapmamız gerekirken çok pasif ve geriden buna cevap verdik. Önderliği yalnız bırakmayan onlarca değerli yoldaşımız çıktı. Kimileri bendenini bomba yaparak düşmanın yüreğinde ve beyninde patlattı, kimileri, ‘sizleri esir aldığım’ dediği zindanlarda, Avrupa ve metropollerde yüreğini ve bedenini ateş yumağı yaparak düşmanı (...) kül etti. 

Doğum günüm ölüm günüm olur

Evet, ‘bu yıl Önderlikten ayrıldım’ demiştim. Tabi fiziki anlamdaki bir ayrılış, bununla beraber ülke topraklarına kavuşma oldu. Benim için toprakla bütünleşme, yüreğinde hissetme ve en önemlisi de ‘Önderlikten ayrıldım’ dediğim yılda Önderlikle bütünleşme, daha çok yakınlaşma ve dağlarda Önderliği bulma yılı alacaktır. Bunları gerçekleştirdiğim anında Önderliğin arkadaşı olmayı ve sevmeyi belki hak edebilirim. Yoksa bırak Önderliğe yaklaşmayı, binlerce kilometre uzağına düşerim. Ayrıca bugün doğum günüm, 23 yılı geride bırakıp 24’e girdim. Önünümüzdeki doğum günlerim başarılı olduğum anda doğum günü sayılacaktır. Eğer başarılı olmasam benim için her doğum günü bir ölüm günü olacaktır. Bunun içinde doğum günlerimde hedefime ters düşmemek için hep çalışacağım, çalışacağım, çalışacağım… 

Önderlik dağlarda!

Uluslararası Komplo sonrası içsel bir yoğunlaşma yaşayan Deniz, “Biz bu dağlarda neyimizi kaybettik, neyi arıyoruz? diye soruyor ve cevabını da kendisi veriyor: “Birden Önderliğin sözü aklıma geldi. ‘Benim ruhum dağlarda!..’ Evet belki fiziki anlamda Önderlikten ayrıyız, ama Önderlik burada biz Önderliği arıyoruz. Nerede görünümü çok yüce ve güzel bir dağ görsem Önderlik orada diyorum. 

Deniz karşınıza suçlu çıkmayacak

Deniz, Govendê Dağı’nda yazdığı bu sözleri şöyle sürdürüyor: “Önderliği demirden yapılan bir cezaevinde asla tutsak alamazlar. Çünkü Önderlik her hücresine kadar, yüreğinin en derinliklerine kadar özgür bir kişilik.”

Govendê dönerek, “Söyle bana hele, böyle bir insanı nasıl tutsak alabilirler?” diye soruyor. Ardından fiziki anlamdaki tutsaklığı dahi kabul etmediklerini ve düşmanı buna pişman ettireceklerini söylüyor.

Deniz son olarak ise şunları belirtiyor: “Evet Başkanım, ne olursa olsun Deniz sizin karşınıza suçlu çıkmamalıdır. Ben bunun için elimden gelen her şeyi yapacağım. Belki fiziki anlamda karşınıza çıkma şansını yaklayamayacağım. Ama ismim karşınıza suçlu çıkmayacaktır. Başkanım, hepimiz sizi çok seviyoruz. Bütün kızlar size layık olmak istiyor. Eğer onlar Önderliğin eğittiği kızlarsa kesin layık olacaklardır…”

HABER MERKEZİ

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.