Hangi Orta Dünya halkıyız?

Kültür/Sanat Haberleri —

Orta Dünya / Foto:AFP

Orta Dünya / Foto:AFP

  • Tolkien'in iki kitabı ve bunların dışında pek çok notu çevresinde gelişen Orta Dünya evreni; içinde pek çok ırk, dil, kültür, topluluk barındıran bir evren. Tolkien'in bu evreni yaratırkenki ilk amacı, İngiliz tarihine yeni bir mitoloji kazandırmak; daha doğrusu İngiliz tarihini yeni bir mitoloji ile anlatmaktı.
  • Tolkien'in Orta Dünya evrenindeki yapılanma pek çok kez eleştirilmiş, pek çok kez bu eleştirilere cevap gelmiş olsa da bazı şeyler itiraza yer bırakmayacak kadar ortada. Kuzeybatının iyi halkları ile güneydoğunun kötücül halkları arasındaki bir savaştır aslında Yüzüklerin Efendisi'nin hikâyesi. 

CEMİLE KUDRET

1892 doğumlu John Ronald Reuel Tolkien, Oxford Üniversitesi'ndeki Anglo-Sakson profesörlüğü ve İngiliz Dili ve Edebiyatı profesörlüğü gibi görevlerine uzun yıllar devam edip 1959'da emekli oldu. Fiziksel olarak kendini yeterli hissetmeyip savaşa gitmek istemese de 1915'te Birinci Dünya Savaşı'na teğmen olarak gitti. 1919'da ise zayıf bünyesi ve hastalıkları nedeniyle aktif görevden alındı. Dil ve sözlükler üzerine çalışmalarına başladı ve alandaki yetkinliği üzerine İkinci Dünya Savaşı'nda kod çözücü olarak görevlendirildi. Savaş yıllarının sıkıntıları ve belirsizlikleri arasında mesleğine devam eden Tolkien, 1937'de Hobbit kitabını yayımladı. Yıllar boyunca aldığı notlardan oluşan Yüzüklerin Efendisi eserini 1948'de tamamladı. Seri, 1954-1955'te ise üç cilt olarak yayımlandı. Tolkien, 1973'te öldüğünde ardında, Arda'ya (Orta Dünya evreni) ait tomarlarca not bırakmıştı.

Tolkien'in evreni

Tolkien'in iki kitabı ve bunların dışında pek çok notu çevresinde gelişen Orta Dünya evreni; içinde pek çok ırk, dil, kültür, topluluk barındıran bir evren. Tolkien'in bu evreni yaratırkenki ilk amacı, İngiliz tarihine yeni bir mitoloji kazandırmak; daha doğrusu İngiliz tarihini yeni bir mitoloji ile anlatmaktı. Edebî vasisi Christopher Tolkien, babasının notlarını düzenleyerek 1977'de Silmarillion'u yayımlattığında Orta Dünya evreni de pek çok açıdan ortaya konmuş oldu. Bilmeyenler için önce haritasına bakmakta fayda var:

Orta Dünya haritası, bugünün Avrupa ve Ortadoğu haritalarının kadim zamanlardaki hâli gibi görünmektedir. Topraklar birleşmiştir ama sadece dağ sıralarını takip etmek bile benzerliği ortaya koyar: Kuzeybatıdan başlayarak aşağıya doğru inen ve oradan doğu ve güneydoğuya yönelen bir hat. Şimdi bu haritada yaşayan halklara kısaca bakalım. Kuzeybatı taraflarında; dünyanın geri kalanının pek ilgilenmediği, bazılarının da bilmediği Hobbitlerin yaşam alanı bulunuyor. Kendi hâllerinde, yiyip içmeyi ve eğlenmeyi seven, büyük şeylerde gözü olmayan bir halk. Biraz doğusuna gittikçe artık insanlar ve elfler dâhil olmaya başlıyor. İnsanlar aslında bildiğimiz insan: açgözlü, savaşçı, kimisi çıkarcı kimisi kahraman. Krallıkları ise Gondor. Elfler çoğu kişinin bildiği gibi ölümsüz, asil, kibirli ve hünerli bir halk. Orta Dünya'da tek bir yerde olmayıp dağınık hâlde yaşıyorlar. Kuzeye doğru gittikçe ise cücelerin alanına girmiş oluyorsunuz. Dağların içinde yaşayan, paraya ve maddiyata çok düşkün, gözü pek ve eğlenceli bir halk cüceler. Güneydoğuda yer alan Mordor ise, Melkor'un uşağı Sauron'un kendine mesken bellediği karanlık bölge. Halkları ve haritayı üst üste koyduğumuzda konumuz biraz daha şekilleniyor.

 

 

Yüzüklerin Efendisi'nin hikâyesi

Tolkien'in Orta Dünya evrenindeki yapılanma pek çok kez eleştirilmiş, pek çok kez bu eleştirilere cevap gelmiş olsa da bazı şeyler itiraza yer bırakmayacak kadar ortada. Kuzeybatının iyi halkları ile güneydoğunun kötücül halkları arasındaki bir savaştır aslında Yüzüklerin Efendisi'nin hikâyesi. Tolkien bu evreni oluştururken savaştan, Avrupa kültüründen, Kuzey dillerinden fazlasıyla etkilenmiştir. Evrende yarattığı ırkların temsil ettiği gerçek topluluklar pek çok yerde konu edilmiştir. Genel olarak özetlemek gerekirse Elfler Keltler'den, insanlar Kuzeyli Cermen kavimlerden, Cüceler Yahudilerden, Orklar Doğulu ve fetihçi kavimlerden ve Hobbitler ise İngilizlerden (özellikle İngiliz köylüsü) esinlenerek oluşturulmuştur. Genel özellikleri biraz düşünüldüğünde bu kaynaklar pek de yanlış görünmüyor. İngilizler, Keltler, Germen kabileler bir şekilde anlaşma yolunu bularak Orklar ile savaşırlar, karanlık taraf yenilir ve iyilik kazanır. Tolkien bu kaynaklarının sadece genel özelliklerinden değil dillerinden, kültürlerinden ve hatta dans ve müziklerinden de etkileniyor ve Orta Dünya halkları da bu etkilenme ile kültürleniyor. Mesela Elfçe, Latince ile büyük benzerlik gösteriyor. Sauron'un ve doğal olarak Orkların konuştuğu Kara Lisan da Doğulu fetihçi kavimlerin dili gibi sondan eklemeli.

Bu durumun yansıması sadece haritada veya dillerde ortaya çıkmıyor; sinemadaki yansımasında çok daha büyük oranda görülebiliyor. Elbette Tolkien'in tasvirlerinden yola çıkılarak oluşturulan oyuncu kadrosunda örneğin Elfler beyaz, çoğunlukla sarı saçlı, renkli gözlü, uzun ve ince. Bu görüntü, Kuzey Avrupalı birinin tipik özellikleri olarak biliniyor zaten. Bir de hikâye ilerledikçe Mordor'a yaklaşan Hobbitlerin gördükleri manzaraya bakalım: Öncelikle savaşın büyüklüğüne şahit oldukları sahnede karşımıza filler çıkıyor. Filler Asya ve Afrika ile özdeşleşmiş hayvanlardır ve filleri savaşta kullanan halklar Asya topluluklarıdır. Hikâye biraz daha ilerleyince Hobbitler Kara Kapı'ya ulaşıyorlar ve Sauron'un müttefiklerinin gelişine şahit oluyorlar. Kamera müttefiklerinden birinin yüzüne yakın plan giriyor ve karşımızda beliren yüz tipik bir Hintli/Pakistanlı erkek. Kahverengi teni, büyük ve sürmeli gözleri, süslü zırhıyla savaşta kötünün tarafında yer almaya gidiyor. Minas Tirith'in önündeki büyük savaş sahnesinde yine filleri görüyoruz ve filleri kontrol eden adamların görüntüleri de onunkinden farksız değil. Makyajlı yüzleri, tıraşlı kafaları, gözü dönmüş yüz ifadeleri ile orklarla büyük bir uyum içinde insanlara hücum etmekteler. Cücelerin Yahudiler ile benzerlik temelinde oluşturulduğu da pek çok kez eleştirilmiştir. 

 

 

Orta Dünya sevenleri ikiye bölündü

Tolkien'in eserlerinden yola çıkan ve Yüzüklerin Efendisi'nin zamanından çok öncesini ele alan The Rings of Power dizisinin başlayacağı bu günlerde internet yine buna yakın bir konu ile tartışmalara zemin oldu. The Rings of Power dizisinin oyuncu kadrosu açıklanıp ilk görüntüler düşmeye başladığından beri, Orta Dünya sevenleri ikiye bölünmüş durumda. Oyuncu kadrosunda kadın cücelerin sakalsız olması, bazı elflerin siyah olması, bazı insanların melez olması gibi konular tartışılmaya devam ederken kimileri politik doğruculuğun uç noktalarında geziniyor, kimileri ise esere sadık kalmanın önemli olduğunu vurguluyor. Çünkü Tolkien'in notlarına ve Arda evrenine göre fiziksel özellikler net olarak bellidir, elfler aydınlık yani beyazdır. Cücelerin kadınları da sakallıdır. İnsanlar arasında özellikle beyaz tenli olarak tasvir edilenler vardır. Peki, yapay bir "hepimiz eşitiz" yaklaşımı izlenerek gerçekliğin üstü örtülebilir mi? Yoksa gerçeklikten kaçabilmek için mi politik doğruculuğu tercih ediyoruz?

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.