Hastane değil, sorgu odası

Kadın Haberleri —

.

.

  • Donald Trump’ın göçmen karşıtı politikaları ve kürtaj kısıtlamaları, kadınları sağlık hizmetlerinden uzaklaştırıyor. Göçmen kadınlar, sorgu odalarına dönüştürülen hastanelere gitmekten korkuyor.

Göçmenlere ve kadınlara her gün nefret kusan Donald Trump’ın ABD’de yeniden başkan seçilmesi birçok endişeyi beraberinde getirdi. Özellikle göçmen kadınlar hem kimlikleri hem göçmen olmalarından dolayı mevcut zorlukların iki katını yaşıyor. Sağlık hakkına erişemiyorlar, erişme imkanı bulduklarında da hastanede resmi engellerle karşı karşıya kalıyorlar. Kürtaj hakkının engellenmesi bunun somut örneği. 

Teksas, en katı kürtaj yasaklarına sahip. 1 Eylül 2021'de yürürlüğe giren yasaya göre, fetüsün kalp atışı duyulduktan sonra kürtaj yapılması yasak. Bu evrede pek çok kadın hamile olduğunu bile öğrenmemiş olurken, yasa tecavüz veya ensest ilişki sonucu hamile kalan kadınları da kapsıyor. Söz konusu yasa, kadının bedeni ve taleplerini gasp ettiği için artık sağlık bakımı arayanların sayısı da azalıyor. Doktora gidildiğinde ehliyet, sağlık sigortası gibi evraklar gerekirken doğum kontrol hapları için bir reçeteye ihtiyaç duysalar bile korkudan isteyemiyorlar. 

Sağlığa erişmeyi bırakıyorlar

Kadın Eşitliği Merkezi İcra Direktörü Paula Ávila Guillén, “Teksas gibi sadece kürtajı suç saymakla kalmayıp aynı zamanda bu kadar güçlü bir göçmen karşıtı politikaya sahip bir eyalette, göçmenler doktora gitmekten korkuyor” diyor EL PAÍS’e. Guillén’e göre, sağlık hizmeti arayan kadınların sayısı azalıyor ve bu politikaların bedeli yine kadınlara ödetiliyor. 

Öldüren yasa

Ávila Guillén, şöyle devam ediyor: “Bir hastaneyi sorgu odasına çevirdiğiniz anda, kadınlara zaten hastaneye gitmemelerini söylemiş olursunuz. Suçlu ilan edilme veya sınır dışı edilme korkusu çok büyük olabilir. Bu korkular insanların sağlık hizmetlerine başvurmamasına yol açabilir ve kadınlar evde doğum yapmaya bile karar verebilir. Peki ya komplikasyonlar ortaya çıkarsa ne olacak? Doktorlar, hastaneye gebeliği istenen ancak komplikasyonlarla gelen kadın vakaları olduğunda, harekete geçmeden önce avukatı aramak zorunda kalıyorlar. Çünkü protokoller hamile kişinin hayatının risk altında olup olmadığı konusunda net değil. Çoğu durumda bu kadınlara hayat kurtarıcı kürtaj hizmeti sunmadan önce yoğun bakıma alınmalarına izin veriyorlar.”

ProPublica'nın Kasım ayında yaptığı bir araştırma göre, en az iki Teksaslı kadın yaptığı düşükten sonra doktorların tedaviyi geciktirmesi nedeniyle yaşamının yitirdi. Bu kadınlardan biri, hamileliğinin 17’nci haftasında yaşadığı komplikasyonlar nedeniyle hayatını kaybeden 28 yaşındaki Joselin Barnica adlı göçmendi. 

2023 yılın Mart ayında, kendilerinin ve bebeklerinin hayatları tehlikede olduğu halde kürtaj yaptırmaları reddedilen 13 kadın, kürtaja hangi durumlarda erişilebileceğini açıklığa kavuşturması için eyalet mahkemesine dava açmıştı. 

Çaresiz bırakılıyorlar

Planned Parenthood'un Latin iletişim direktörü Alejandra Soto ise şu sözleriyle durumun ciddiyetine işaret ediyor: “İnsanlar yıllık kontroller ya da hamilelik testleri için doktora gitmeyi bırakıyor çünkü gerçeği bilmemeyi, hamile olup olmadıklarını bilmemeyi ya da kürtaja ihtiyaç duyarlarsa ne yapacaklarını düşünmemeyi tercih ediyorlar. Bu yüzden tıbbi bakımı geciktiriyorlar ve bizim için en endişe verici şey de bu." HABER MERKEZİ

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.