‘Kalp atışı’ mı işkence mi?

Kadın Haberleri —

.

.

  • Beyin ölümü gerçekleşen Adriana Smith’in bedeni, sıkı kürtaj yasaları nedeniyle fetusun yaşayabilirliği için yaşam desteğinde tutuluyor. Aile, bu durumu “işkence” olarak nitelendiriyor.

ABD’nin Georgia eyaletinde 30 yaşındaki hemşire Adriana Smith, dokuz haftalık hamileyken geçirdiği beyin kanaması sonrası beyin ölümü gerçekleşti. Ancak 2019’da yürürlüğe giren “kalp atışı yasası” (H.B. 481) nedeniyle Smith’in bedeni fetusun yaşayabilir hale gelmesi için aylardır yaşam desteği alıyor. Aile, bu kararın Smith’e işkence olduğunu belirtirken, yasanın belirsizliği doktorları ve aileyi çaresiz bırakıyor.

Yasak zorunlu kılıyor

Smith’in beyin ölümü gerçekleştiğinde hamileliği dokuzuncu haftadaydı. Georgia’nın altı haftalık kürtaj yasağı, doktorların fetüsün yaşayabilirliğine ulaşması için Smith’in bedenini yaşam desteğinde tutmasını zorunlu kılıyor. Yasa, hamile kişinin hayatını riske atan durumlarda kürtaja izin verse de, beyin ölümü gibi durumlarda istisnanın nasıl uygulanacağı net değil. Doktorlar, yasal yaptırımlardan çekindikleri için fetüsün yaşayabilirliğini koruma yönünde karar aldı.

 

 

Aile: ‘Bu bir işkence’

Adriana Smith’in ailesi, özellikle annesi April Newkirk, bu süreci “işkence” olarak tanımlıyor. Newkirk, yerel 11Alive kanalına verdiği röportajda, “Hamileliği sonlandırmayı seçerdik demiyorum, ama bu seçim bize bırakılmalıydı. Fetus kör olabilir, yürüyemeyebilir ya da doğduktan sonra hayatta kalamayabilir. Onu büyütecek olanlar bizler olacağız” dedi. Aile, tıbbi müdahalelerin maliyeti ve doğarsa ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaşabilecek bir çocuğun sorumluluğuyla karşı karşıya. Doktorlar, 21 haftalık fetüste beyinde sıvı birikmesi olduğunu belirtirken, aile hamileliğin iki buçuk ay daha devam etmesi durumunda neler olacağından endişeli.

Doktorlar korkuyor

Smith’in hikayesi, ABD’de kürtaj karşıtı yasaların yol açtığı geniş çaplı sorunların bir örneği. 2021’den bu yana ülke genelinde binden fazla kürtaj kısıtlaması getirildi. Georgia’daki gibi yasalar, embriyoları “doğal kişi” olarak tanımlayarak hem hastaların hem de sağlık çalışanlarının haklarını riske atıyor. Doktorlar, yasal belirsizlik nedeniyle kürtaj kararını uygulayamıyor ve hukuki yaptırımlardan korkuyor. HABER MERKEZİ

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.