HDP dalgakıran gibi durdu

HDP Eşbaşkanı Pervin Buldan

HDP Eşbaşkanı Pervin Buldan

  • HDP Eşbaşkanı Pervin Buldan, HDP'nin faşizmin tüm kurumsallaşma çabaları karşısında tıpkı bir dalgakıran gibi dimdik durmayı başardığını, bir adım bile geri atmadan, sistemin tüm saldırılarına cesurca ve cüret dolu cevaplar ürettiğini söyledi.

HDP Eşbaşkanı Pervin Buldan, partisinin mücadele çatısı olmayı sürdüreceğini belirterek, “Faşizme kaybettirecek, halklara kazandıracak 3. Yol siyasetimizle 2023’te bir dönemi kapatıp, yeni bir dönem başlatacağız” dedi. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eşbaşkanı Pervin Buldan, partisinin dünkü Meclis Grup Toplantısı'nda gündemdeki gelişmelere dair açıklamalarda bulundu. Tüm saldırılara rağmen yılı mücadeleyle geçirdiklerini belirten Buldan, “Örgütlü mücadelenin daha da büyüdüğü, demokrasi umutlarının dimdik ayakta tutulduğu bir yıl oldu. Umudu ve cesareti çoğalttık. İtirazlarımızı, dayanışmamızı çoğalttık. Mücadele ortaklığımızı, ittifaklarımızı çoğalttık. Her yerde adalet, özgürlük ve barış taleplerini haykırdık. Her yeri mücadele alanına dönüştürdük, meydanı faşizme bırakmadık" dedi.

AKP’nin dört korkusu olduğunu; HDP’den, kadınlardan, İstanbul ve Haziran’dan korktuğunu kaydeden Buldan, şöyle devam etti: "Korkmaya devam etsinler, çünkü HDP geliyor, Haziran geliyor, kadınlar geliyor. HDP faşizmin tüm kurumsallaşma çabaları karşısında tıpkı bir dalgakıran gibi dimdik durmayı başardı. Bir adım bile geri atmadan, sistemin tüm saldırılarına cesurca ve cüret dolu cevaplar üreten bir partidir. Sokakta, meydanlarda, tarlalarda, fabrikalarda halkımızla birlikte yan yana, omuz omuza mücadele ettik. Meclis’te, her kanun teklifinde, her komisyon görüşmesinde, her Genel Kurul sürecinde kıran kırana, iktidarı teşhir etmek ve bu ülkede barıştan demokrasiden yana olanların, emekçilerin, ezilenlerin haklarını korumak için gün be gün sözünü haykırdık.

Aynı ruhla hazırlanıyoruz

8 Mart, Newroz ve 1 Mayıs meydanları, faşizme karşı halklarımızın en güçlü ortak cevabı oldu. Meydanların bu iradesini zafere dönüştüreceğimiz 2023’te de yine 8 Mart’ın, Newroz’un ve 1 Mayıs’ın ortak ruhuyla hazırlandığı bir yıl olacak. Kobanê Kumpas Davası’nda arkadaşlarımız yaptıkları tarihi savunmalarla kumpasın temellerini çökertti. Hakikatin yargılanmasına izin vermediler. Tarih önünde hepsinin alınlarının ak, başlarının dik olduğunu biliyoruz. HDP, 27 Eylül 2021’deki deklarasyonuyla oluşturduğu demokratik seçeneği, 2022’de çok daha güçlü bir siyasal tercih haline getirdi. Tutum belgemiz, Türkiye demokrasi tarihi açısından halen önemini korumaya devam ediyor. HDP, iktidarın tüm sıkıştırma politikasına karşın muhalefet alanını büyüttü ve toplumsallaştırdı. Barıştan, özgürlükten yana bir söz üretmeyi, bir yol inşa etmeyi başardı. Aday tartışmalarını kişilerden çok demokratik zemine çekmeyi, ittifaklarını büyütmeyi ve genişletmeyi kendisine yol edindi.

Yeniden umut oldu

İşte Emek ve Özgürlük ittifakı tam da bu aralıkta bir kez daha halklara yeniden umut oldu, doğdu. Kürt ittifakını genişletme çalışmaları bu aralıkta hız kazandı. HDP, bu ülkenin iki egemen kutup arasında sıkışan tüm kesimlerine umut olmayı başardı. Bu nedenledir ki HDP, Türkiye’nin en güçlü değişim umudu olduğu için, her gün yeni bir saldırı dalgasıyla karşı karşıyadır. Tarihten ders çıkartmayanlara bir kez daha hatırlatmak isteriz. Bizi ve mücadelemizi asla durduramayacaksınız. Kürtlerin dâhil olmadığı bir denklemi bu ülkede asla hayata geçiremeyeceksiniz. HDP’nin temsil ettiği siyasi gelenek demokrasinin ve eşit birlikte yaşamın kurucu gücüdür."

Kürt düşmanlığını yaydı

İktidarın giderayak Kürt düşmanlığını daha da büyüterek, bunu küresel bir siyaset haline dönüştürmeye çalıştığını belirten Buldan, şunları söyledi: "Dünyanın neresinde olursa olsun, Kürtler bir siyasal irade olmasın diye çırpınıp duran bir iktidar var karşımızda. En son Paris’te Ahmet Kaya Kültür Merkezi’ne yapılan saldırı da bu iklimin bir devamıdır. Tıpkı 9 Ocak Paris Katliamı gibi. Dünyanın neresinde olursa olsun Kürtlerin iradesini teslim alamayacaksınız. Kürtlerin iradesini engelleyemeyeceksiniz ve asla tasfiye edemeyeceksiniz. Kürtlerin iradesi, Paris’te de Ankara’da da İstanbul’da da Amed’de de Rojava’da da birdir. Bunu artık kavrayacaksınız.

Kürtler de tarihi belirleyecek

Kürt düşmanlığıyla, siyasi operasyonlarla, kumpas davalarıyla, darbe politikasıyla siyaseti ve geleceği şekillendiremeyeceklerinin altını çizmek istiyorum. Bugünü de yarınları da şekillendirecek asıl güç bizlerin asla yılmadan sürdürdüğümüz demokratik siyaset mücadelesidir, barış mücadelesidir. Direnenler, mücadele edenler, bedel ödeyenler tarihi belirler. Geleceği belirler. Kürtler de tarihi ve geleceği de belirleyecek onurlu bir halktır.

AYM baskı altında

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, HDP'ye yapılacak hazine yardımına tedbir konulması için AYM'ye başvurdu. Partimiz hakkındaki kapatma davası da aynı siyasi kampanyayla açılmıştı. Bunu biliyoruz. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın hesapların bloke edilmesi başvurusu da aynı siyasi kampanyanın bir devamı olup, AYM'yi baskı altında tutmaya yönelik bir girişimidir. AYM’nin hukuki temeli olmayan bu başvuruyu değerlendirmeye almaması ve bir an önce reddetmesi gerektiğini buradan ifade etmek istiyorum." ANKARA

 

*****

Açlık ve sefalet var

AKP-MHP ittifakının konuşulmasını asla istemediği, en önemli hakikatlerden birinin ekonomideki karanlık tablo olduğunu kaydeden HDP Eşbaşkanı Buldan, asgari ücretliye sermaye ve devletin cebinden yüzde 54 zam yapılırken, vatandaşın cebinden toplayacakları vergiye ise yüzde 122 zam yapıldığını hatırlattı. AKP-MHP sömürü düzeninin gerçek yüzünün bu olduğunu; Türkiye halkları bunu görmesi ve bilmesi gerektiğini vurgulayan Buldan, bu hileli, çarpık sistemde iki kesimin ortaya çıktığını söyledi;

* Saray ve çevresindeki yandaşlar,

* Faiz ve savaş lobileri.

Bunların yüzde 1’i temsil etttiğini; geriye kalan yüzde 99'unun ise açlık ve sefaletle karşı karşıya olduğunu kaydeden Buldan, "Türkiye halklarına savaşı, adaletsizliği, yolsuzluğu, yoksulluğu, sadaka kültürünü reva görenlere bir çift sözümüz var; algı operasyonlarınızın da hayal tüccarlığınızın da bir alıcısı artık kalmadı. Türkiye halklarının sizin yalanlarınıza karnı yok. Bunu da seçimlerde size elbette gösterecektir. Seçimlere de hazır olduğumuzu belirtmek isterim. Tarih ne olursa olsun Nisan olsun Mayıs olsun Haziran olsun. Türkiye halkları ve HDP her yönüyle seçimlere hazırdır. O günü iple çekiyor. Sizin miadınız çoktan doldu, gideceksiniz, ve sizi HDP gönderecek" dedi.

Yeni bir dönem başlatacağız

Toplumun ne bu adaletsizlik düzenine ne de restorasyonculara mecbur ve mahkum olduğunu söyleyen Buldan, şunları ifade etti: "Emek ve Özgürlük İttifakı ile ‘Birlikte başaracağız’ diyoruz. Faşizme kaybettirecek, halklara kazandıracak 3. Yol siyasetimizle 2023’te bir dönemi kapatıp, yeni bir dönem başlatacağız. Bu toprakları yolsuzluğa, açlığa, savaşa mahkum etmek isteyenlere karşı umudun siyasetini, adaletin politikasını esas kılacağız. Bunu hep beraber başaracağız. Bugünden başlayarak 2023’ü demokrasi ve barış yılı yapalım!”

 

*****

 

HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu

 

Yargıtay siyasete müdahale etti

HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu, Yargıtay’ın AYM’ye başvurusunun siyasete doğrudan müdahale olduğunu belirterek, talebinde incelemeden reddedilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Komisyonu, Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulundu. Davanın seçim sonrasına bırakılmasını talep eden HDP, başvuruya dair partinin Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi. HDP Demokratik Yerel Yönetimler Kurulundan Sorumlu Eşbaşkan Yardımcısı Mehmet Rüştü Tiryaki, Yargıtay’ın partinin hesaplarına bloke konulmasıyla ilgili başvurusuna dair henüz bir tebligatın yapılmadığını belirterek, “Doğrudan AYM’ye bir başvuru yaptık. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın bu talebinin AYM’nin kuruluş yasasına ve ceza yasasına aykırı olduğu yönünde tespitimiz var. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın talebinin doğrudan siyasete müdahale anlamına geldiğini söyledik. Olağan koşullarda yapılacak seçimlere 6 aydan kısa bir süre kaldı. Daha erken bir seçimin yapılması tartışması sürüyor. Bugün de iktidarın küçük ortağının böyle bir çağrısı olduğunu gördük. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın seçimlere müdahale anlamına gelecek, seçim yarışının adil bir biçimde yürütülmesinin önüne geçecek bir talepte bulunmuş olduğu açık. Bu talepte iktidarın küçük ortağının çağrısı üzerine yürütüldü. Hem siyasal olarak seçimlere müdahale, antidemokratik bir uygulama anlamına geldiğini, hukuksal olarak dayanaktan yoksun olduğunu söyledik” dedi.

Tiryaki, AYM'nin bu talebi incelenmeksizin reddetmesini umduklarını söyledi.

HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Eşsözcüsü Nuray Özdoğan ise kapatma davası sürerken hesaplara bloke konulamayacağını ifade ederek, “İktidar, HDP’nin olmadığı bir seçim süreci istiyor. Bunu da Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın eliyle yapmaya çalışıyor. Anayasa 69/7 açık. Başsavcılık bu maddeyi bilmektedir, bunu bile bile siyasetçilerin açıklamalarının akabinde bir talepte bulunmaktadır. Siyasetçilerin açıklamalarını takip eden bir Yargıtay Başsavcılığıyla karşı karşıyayız” şeklinde konuştu.

Avukat Özgür Erol ise iki yıldır süren kapatma davasında HDP’ye yönelik ciddi bir siyasi kampanyanın yürütüldüğünü söyleyerek, şunları ifade etti: “Geldiğimiz bu noktada HDP’nin hazine yardımı alacağı hesaplara bloke konulması talebi artık son noktayı ifade ediyor. Hukuksal bir yönü bulunmayan bir talep. Mart 2021’deki ilk iddianamede bu talep öne sürüldü, iddianame reddedildi, Haziran 2021’deki iddianamede bu talep yenilendi ve AYM tarafından reddedildi. Aradan geçen bir buçuk yıldan sonra davada ne tür yeni bir durum oldu da başsavcılık bu talebi yenileme gereği duydu. Yeni olan tek şey, seçim sürecine gelinmiş olundu. Yasal veya anayasal bir temeli olmayan bu talebi incelenmeksizin reddini talep ettik.

Kapatma davasında 10 Ocak’ta Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı AYM’de sözlü görüşlerini sunacak. Bu artık son merhalelerden biridir. Bundan sonrasında da HDP adına bu görüşler sunulacak, bu aşamaya gelmeden bu talebin apar topar sunulmuş olması, bu işleyişlerin iç içe geçmesine yol açıyor. Öncelikle bu talebe doğru hususun netleşmesi gerekir. Bu husus netleşmeden, bu hususta ya ret kararı verilecek ya HDP’nin görüşü ve savunması alınacak. Bu süreçler tamamlanmaksınız bunun üstüne Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının dinlenmesi prosedürü işletilemez. Dolayısıyla bu karara dair bir inceleme yapılacaksa Yargıtay'ın sözlü mütalaa prosedürünün de ertelenmesi gerekir. Mevcut dilekçemizin içeriğindeki talepler bunlar. Bizim talebimiz bu talebin AYM tarafından reddedilmesi yönündedir.” ANKARA

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.