HDP mücadele hattını belirliyor

HDP Büyük Konferansı

HDP Büyük Konferansı

  • HDP, 3 Temmuz'da yapılacak kongre öncesi büyük konferansını yapıyor. 647 delegenin hazır bulunduğu konferansın ilk gününde siyasal gelişmeler, örgütsel durum değerlendirmesi yapıldı. Bugünse önümüzdeki dönem mücadele hattını belirleyecek olan karar önergeleri tartışılıyor.
  • Konferansın ilk gününde konuşan HDP Eşbaşkanı Sancar, iktidar değişikliğinin yetmediğini belirterek, sistemi işaret etti. Demokrasi İttifakı'yla milletvekili seçimlerine katılacaklarını belirten Sancar, Cumhurbaşkanlığı adayı için müzakere ve diyalogun altını çizerek, Türkiye muhalefetini uyardı.

HDP Eşbaşkanı Pervin Buldan, ekonomik krizin faturasını emekçilere, yoksul halka çıkartan ve bunun üzerini örtmek için savaş ve suç ekonomisi düzenini yaratan bu çürümüş iktidarın değişmesi için mücadele eden herkesi birlikte yol yürümeye davet etti.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) 5. Büyük Kongresi öncesi 4. Büyük Konferansı, dün Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde başladı. “Büyük Direniş Büyük Yürüyüş” şiarıyla gerçekleştirilen ve bugün de devam eden konferansa, HDP Eşbaşkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, HDP Parti Meclisi (PM) ve Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri, milletvekilleri, İl eşbaşkanları, Kadın Meclisi üyeleri, Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu üyeleri, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüsü Esengül Demir ve Cengiz Çiçek, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eşbaşkanları Saliha Aydeniz ve Keskin Bayındır, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eşbaşkanları Özlem Gümüştaş ve Şahin Tümüklü, Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP) Sözcüsü Sevtap Akdağ Karahalı, Yeşil Sol Parti Eşsözcüleri Ayşe Erdem ve İbrahim Akın, Devrimci Parti Genel Başkanı Elif Torun Öneren, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Eşbaşkanları Canan Yüce ve Cavit Uğurlu, Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistleri, Barış Anneleri Meclisi üyeleri katıldı. 647 delegenin hazır bulunduğu konferansın ilk gününde siyasal gelişmeler, örgütsel durum değerlendirmesi yapıldı. Bugünse önümüzdeki dönem mücadele hattını belirleyecek olan karar önergeleri tartışılıyor. Alınan kararlar, 3 Temmuz’da kongreye sunularak kongre ve konferans metinleri olarak karar altına alınacak. 

Konferans başlayana kadar kadınlar ve gençler sloganlarla halaylar çekti. Saygı duruşuyla başlayan konferans, HDP’nin hazırladığı sinevizyon gösterimiyle devam etti. Divana Dersim Dağ, Mahfuz Güleryüz, Tülay Hatimoğulları, Samet Mengüç ve İlknur Birol seçildi. Divan adına konuşan Mahfuz Güleryüz, devrimci önderleri anarak salondakileri selamladı. Mücadele ve geçmiş mirasından aldıkları güçle konferansı gerçekleştirdiklerini belirterek, “Ülkenin, bölgenin ve belki de dünyanın umutla baktığı partinin neferleriyiz. Bu bilinçle bu kararlılıkla konferansımızı gerçekleştireceğiz. Bu büyük mimarın yaratıcısı olan Sayın Öcalan’ı saygıyla selamlıyoruz” dedi. 
 
Büyük umudun temsilcisi
 
Ardından kürsüye çıkan HDP Eşbaşkanı Pervin Buldan, Kürtçe ve Türkçe konferansa katılanları selamladı. Buldan, “HDP, gücünü geçmişten alan büyük bir umudun bugünkü temsilcisidir. Bu umudun temsilcileri olarak bizler, emeklerimiz ve fikirlerimizle mücadelemizi büyütecek ve inşa aşamasına geçerek, güçlü demokrasiyi ve onurlu barışı bu ülkede var edeceğiz. Bizler, en karanlık anın şafağa en yakın an olduğunu bilen bir geleneğin temsilcileriyiz" dedi. 

Daha fazla yıkım 
 
Bugünü, savaşla, mutlak tecritle, ekonomik çöküşle tarihin en karanlık dönemi olarak tarif eden Buldan, şunları söyledi: " AKP-MHP ittifakı yarattığı derin krizle birlikte giderek güç kaybetmektedir. Bu güç kaybını örtmek için içeride ayrımcı ve kutuplaştırıcı politikaları, dışarıda ise savaş siyasetini yükseltmektedir. Kuzey -Doğu Suriye topraklarına ve Güney Kürdistan’a dönük kapsamlı savaş ve ilhak siyaseti yürütmektedir. Dünyanın neresinde bir Kürt kazanımı varsa buna düşmanlık etmektedir. Bu saldırılar yalnızca Kürtler için değil, Türkiye toplumunun tamamı için yıkıcı sonuçlar yaratmaktadır. Türkiye’nin demokratikleşmesi ve Kürt sorununun demokratik çözümünün yolu, savaşa, silah ve çatışma siyasetine son verilmesidir. Barışa giden yolu kapatan bütün seçenekler, Türkiye’ye daha fazla yıkım ve yoksulluk getirmiştir. 
 
Suç ekonomisi ve talan
 
Savaş politikalarına dayanan sistem, ekonomide kaynakların bir avuç yandaşa peşkeş çekme, sömürü ve rant düzenidir. Bunun adı suç ekonomisidir, merkezi ise tekçi, talancı iktidardır. Geldiğimiz noktada, savaştan beslenen suç ekonomisi her gün kendini yenilemektedir. Türkiye halkları yoksulluğa, açlığa ve sefalete mahkûm edilmiştir. Kaynakları savaşa, yandaşa, ranta ve çetelere akıtan AKP-MHP ittifakı, Türkiye’yi bir sefalet adasına dönüştürmüş ve üretim ekonomisini sıfırlamıştır. Yıllardır süren çok yönlü krizler tek adam rejimiyle büyüyen savaşla birlikte daha da derinleşerek ekonomik buhrana neden olmuştur. Bugün Türkiye’de yaşanan şey, tam bir ekonomik çöküştür ve derin açlıktır. 
 
İktidarın değişmesi için
 
Ekonomik krizin faturasını emekçilere ve yoksul halka çıkartan ve bunun üzerini örtmek için savaş ve suç ekonomisi düzenini yaratan bu çürümüş iktidarın değişmesi için mücadele eden herkesi birlikte yol yürümeye davet ediyoruz. 

Türkiye siyasetinin kaderi


HDP ve fikri yenilmezdir. İşte bu yüzden HDP kapatılamaz, kapatılamayacak. 5. Olağan Kongremize giderken, konferansımızdaki tartışmalar ve kararlarla sadece HDP’nin rotasını belirlemeyeceğiz. Aynı zamanda Türkiye siyasetinin kaderini de hep birlikte belirleyeceğiz. HDP kervanı, büyük insanlık kervanıdır.”

İktidarı değiştirmek yetmez

Ardından konuşan HDP Eşbaşkanı Mithat Sancar da Kürt sorununda çözümsüzlük, militarist anlayış, inkarcı ve imhacı yaklaşım büyüdükçe krizin derilneştiğini belirterek, "Şimdi de aynı yöntemleri, başka zamanlarda uygulanmış olan metodları bu iktidar sanki yeniymiş gibi devreye sokuyor. O nedenle ekonomide büyük çöküş yaşanıyor, siyasi alanda büyük bir dağılma yaşanıyor, toplumsal çözülme yaşanıyor" dedi.  

Yapılması gerekenin, bu krizi tümden çözecek güçlü yaklaşımı ve büyük yürüyüşü örgütlemek olduğunu kaydeden Sancar, şöyle devam etti: "Sadece iktidarı değiştirmek yetmeyecek. Bu iktidarı değiştirmek, bu politikaların kriz kaynağını en üst düzeye taşıyan bu kadroların gitmesi gerekiyor. Onları göndereceğiz, ama bu yetmez. Sistemi değiştirmemiz gerekiyor. Sistemin bu sorunlarını üreten kaynaklarını değiştirmemiz gerekiyor, yeni bir başlangıç yapmamız gerekiyor.

Yanlış hesap yapmayın

Türkiye iki kutba mahkum değil, eskiyi devam ettirecek hiçbir zihniyet Türkiye’de halkların istediği çözümleri, geleceği kuramaz. Çözüm 3. Yol'dadır. Çözüm HDP’nin siyasal programındadır çözüm inancını yitirmeyen halkların kararlı yürüyüşündedir. Çözüm bizdedir.  Çözmeye ve çökertmeye çalışanlar çözüldüler ve çöktüler. Savaşı, ayrışmayı, düşmanlaştırmayı, talanı, yalanı, rantı, kanı durduracak programa sahip tek partiyiz. İşte o nedenle anahtar biziz.

Milletvekili seçimleri

Demokrasi İttifakı'yla milletvekili seçimlerine katılacağız. Öyle büyük bir halk desteği alacağız ki, halkların ortak iradesini Meclis'e anahtar güç olarak taşıyacağız. 

Cumhurbaşkanlığı seçimi
 
Cumhurbaşkanlığı seçimi için eski zihniyetten ayrılma iradesini ortaya koyacak her türlü müzakereye açığız.  Halkın ihtiyaçlarını, ülkede demokratik cumhuriyete giden yolun açılmasını kabul ve taahhüt etmek şartıyla bizimle müzakereye, kamusal diyaloga girmek şartıyla ortak cumhurbaşkanı adayı fikrine de seçeneğine de açığız. Tekrar altını çiziyorum; eski anlayışı farklı şekillerde sürdürme senaryolarına HDP’yi entegre edebileceğini düşünen kim varsa bu hesabını masadan kaldırsın."
Konferans, basına kapalı olarak devam etti. ANKARA

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.