Hepimiz birbirimizi etkiler etkileniriz

Forum Haberleri —

.

.

  • Holizm felsefesine göre birbirimizi olumlu veya olumsuz etkilediğimiz durumlarda çoğu zaman bir ‘sinerji’ meydana gelir. Bizi aşağı veya geriye çeken ilişkilerde açığa çıkan sinerji negatiftir. 

ERDAL TOLHILDAN

"Hakikat bütündür" ifadesini hepimiz biliyor ve kullanıyoruz. Her ne ile ilgileniyorsak, bakışımızı neye yöneltmişsek onu hem kendi bütünlüğü hem de ilişkili olduğu çevresiyle oluşturduğu bütünlüğü içinde anlamamız gerektiğini ifade etmiş oluyoruz. Bazen bununla aynı anlama gelecek şekilde olaylara daha geniş pencereden bakmak, daha kapsayıcı yaklaşmak gibi ifadeler de kullanıyoruz. Yani söylemde hepimiz parçalı ele almamayı söylüyoruz fakat yaşamda hepimiz en çok bu eleştiriyi alıyoruz. Bu tezadın nedeni ne?

Resmin bütünü ve parçasına bakmak

Aristo’dan beri bilinir ki ‘bütün parçaların toplamından daha fazladır’ yani 2+2 her zaman 4 etmez! Toplumsal sistemler söz konusu olduğunda bu kesinlikle böyledir. Ancak pozitivizmin bir yöntem olarak mutlaklaştırılmasından bu yana bütünü izah etmek için tek tek parçaların incelenmesi ve sonucun bu parçaların toplamına göre belirlenmesi esas alınmıştır. Hepimizde yer edinmiş olan parçalı bakış açısının nedeni pozitivizmin hâkim yöntem olarak bize sirayet etmiş olmasıdır. Matematikte buna tümevarım deniliyor, yani ayrı ayrı işlemlerin birleştirilmesi ile sonucun açığa çıkarılması. Bütünü parça ile izah eden bu yaklaşımların günlük yaşamdaki ilişkilerimizde, yaşamı anlamlandırma çabalarımızda ve siyasal gelişmeleri kavrayışımız üzerinde çok ciddi etkileri bulunmaktadır.

Siyasal gelişmelere bakarken günlük olayların peşinden sürüklenip gidiyor, amiyane deyimle resmin bütününü göremiyoruz. O nedenle omzuna bir puşi atıp kırık dökük iki Kürtçe sözcük söyleyen biri Kürtleri etkileyebileceğini düşünüyor. Tamam, bu tarz ucuz şovlardan etkilenmiyoruz ama fısıltı gazetesi çalıştırılıp ‘yeniden çözüm süreci başlatılacakmış’ denildiğinde içimize kuşkular düşmeye başlıyor, acaba demeye başlıyoruz. Oysa bütünlüklü bakışa sahip olsak kuruluş felsefesi Kürt inkarına dayalı bir sistemde paradigma değişimi olmadıkça bir çözüm gelişmeyeceğini de görürüz.

Parçalılık ve derin bireycilik

Günlük yaşamda da ‘pire için yorgan yakmak’ deyiminde olduğu gibi bir söz, bir davranış nedeniyle karşımızdakini bir bütünen mahkûm edebiliyoruz. Kişiyi bir söze, bir davranışa indirmiş oluyoruz yani onu parçalayarak ele alıyoruz. Elbette o söz ve davranış da o kişiye aittir, onun bütününün bir parçasıdır ve bütüne dair bir fikir verir. Ancak bütünü görmeden, parçayı o bütünle birlikte ele almadan ulaşacağımız sonuçlar bizi yanıltabilir. Ayrıca şunu da hep akılda tutmak gerekir, kişinin bütünlüğü çevresi ile olan ilişkileri sonucunda oluşur. Yani ona biz de etki ediyoruz. O sözün, o davranışın açığa çıkmasında bizim de payımız var. O halde parçalı ele almak kendimizi olayların dışında tutmak oluyor. Hem kendimizi etkisiz eleman haline getirmiş oluyoruz hem de etkileyip-etkilenmeyen aşkın bir varlık gibi abartılı ele almış oluyoruz. Derin bireycilik dediğimiz husus tam da budur.

Yaşamı anlamlandırırken de bu parçalı bakış nedeniyle bireyi toplumsal bütünün bir parçası olarak değil de toplumu parçaların bir toplamı olarak görüyoruz. O nedenle kendimizi toplumdan ayrı bir yerde konumlandırıyor, toplumsal sorumluluklarımızdan kaçıyoruz. Bencilliğin, bireyciliğin nedeni bu parçalı bakıştır. Komünal yaşama gelmeyen, kolektif çalışamayan her bireyde hakim olan yön bu parçalılık oluyor. Doğa ve evrenle ilişkilerimizde ise ya insanı üstün ve her şeye hakkı olan bir varlık olarak görüyor ya da tamamen farklı bir varlık olarak değerlendirip onlara karşı sorumluluğumuz yokmuş gibi davranıyoruz.

Bütünlük; birey toplum ilişkisindedir

Eski Yunanca’da ‘holos’ (tüm), İngilizce’de ‘whole’ (bütün) sözcüğünden türeyen bir felsefik görüş olan ‘holizm’; bütünsel yaklaşım olarak bilinir. Bütünsel yaklaşım, sistemi oluşturan parçaların, parçalar arası ilişkilerin ve çıkacak sorunların birbirinden ayrılamayacağı düşüncesine dayanır. Bunu şu şekilde ifade etmek de mümkündür; birbirimizi etkiler, birbirimizden etkileniriz. Her parça bütünün özelliklerini taşıdığı gibi bütüne de rengini verir. Birey toplumunun hafızasını, geleneğini, kültürünü, davranış kodlarını karakterinde taşır. Toplum da bireylerin an’da oluşturdukları, yarattıkları değerleri benimseyip özümsedikçe farklılaşıp yaşamaya devam edebilir. İkisi birbirinden ayrı varlıklar olup birbirinden ayrı yaşayıp var olamazlar. Yani birey ile toplumun ilişkisi aynı zamanda simbiyotiktir.

Bütünsel yaklaşım; açığa çıkan sorunların da birbirine bağlı olduğu, çözümün de bütünlük içinde aranması gerektiğini vurgular. Güne moralli ve içten bir rojbaş ile başlamışsak etraftan da pozitif bir tepki gelir. Karşımızdaki Kürtçe ‘disa sîr difroşê’ deyimindeki gibi sarımsak satıcısı gibi yüz ekşilterek cevap verirse moralimiz olumsuz etkilenir. Örnek basittir ancak yaşam ve ilişkilerimizi parçalayamayacağımızı, olay ve olgulara tek taraflı ve tek pencereden bakamayacağımızı göstermesi açısından önemlidir.

Sinerji, jinerji…

Holizm felsefesine göre birbirimizi olumlu veya olumsuz etkilediğimiz durumlarda çoğu zaman bir ‘sinerji’ meydana gelir. Bizi aşağı veya geriye çeken ilişkilerde açığa çıkan sinerji negatiftir. Pozitif sinerji ise birbirimizi geliştirip güçlendirdiğimiz ilişkilerde açığa çıkar. Buna jinerji demek daha uygun olur. Zira kadın, sosyal ilişki yoğunluğu yani holistik ilişkiler içinde her zaman bir yaşam enerjisi açığa çıkararak toplumsallığı yaratan ve sürdüren güç olmuştur. Kadının enerjisi bütünsel yaklaşımının ürünü olarak açığa çıkan bir enerjidir ve yaratıcıdır.

O halde parçalı bakış erkek aklının ürünüdür. Bizi yaşamdan ve birbirimizden uzaklaştıran bir rol oynamaktadır. Birbirimizle tanışıyor ama hala birbirimizi tanımıyorsak bu parçalı bakış yüzündendir. Kadın bakışı holistik bir bakıştır. Hakikati bütünde arayan, bütünü parçalardan ayırmayan bakış açısıdır. Kadının his ve anlam gücünün sebebi bu bütünsel yaklaşımıdır. Sadece eleştiri almamak için değil yaşamdan tat almak için de parçalı yaklaşımlardan kurtulmalıyız!

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.