Hesekê'de öldürülmedi KDP, MİT'e hediye etti

• Türk devletinin resmi ajansı AA, 30 Temmuz'daki haberinde MİT'in "Güngören saldırısının faillerinden PKK'lı Nüsret Tebiş'i Suriye'de etkisiz hale getirdiğini" duyurdu. ANF ise dünkü haberinde hiç Suriye'ye gitmeyen Tebiş'in, dört ay önce KDP tarafından gözaltına alındığını ve yakın zamanda MİT'e verildiğini yazdı. 

 

AA, 30 Temmuz'da 'güvenlik kaynaklarından edinilen bilgiye göre' diye başladığı haberinde şunları ileri sürdü: "PKK'nın 27 Temmuz 2008'de Güngören'de gerçekleştirdiği, 18 kişinin ölümü, 154 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan bombalı eylemin faillerinden olan ve eylem sonrasında Irak'ın kuzeyine kaçan Tebiş'in Suriye'ye geçtiğini belirlendi. MİT, Tebiş'in Türkiye sınırına 60 kilometre uzaklıktaki Haseke şehrinde bir evde saklandığını tespit etti. Terörist Tebiş, düzenlenen operasyonla etkisiz hale getirildi. 18 kez ağırlaştırılmış müebbet ve toplam 1258 yıl hapis cezası istemiyle yargılanan ve firari sanık olarak aranan Tebiş'in, örgüte 1995'te Siirt'in Baykan ilçesinden katıldığı, daha sonra Demokratik Halk Partisinin (DEHAP) İstanbul Esenyurt ve Beylikdüzü ilçe teşkilatlarında görev yaptığı, bu dönemde PKK adına faaliyet yürüttüğü, Güngören saldırısının ardından Irak'ın kuzeyine kaçtığı öğrenildi."

İstanbul'un Güngören ilçesinde 27 Temmuz 2008'de Medrese Caddesi'nde ilk bombanın patlatılmasının ardından olay yerindekilere yardım etmek üzere kalabalık toplandığı sırada çöp kutusuna bırakılan ikinci bomba infilak ettirilmişti. İki bombanın 10 dakika arayla patlaması sonucu 5'i çocuk 18 kişi yaşamını yitirmiş, 154 kişi yaralanmıştı. PKK, eylemle ilgilerinin olmadığını açıklamıştı.

MİT, Türkiye'ye mi getirdi?

ANF'den Doğan Çetin ise kaynaklarına dayanarak, AA'nın servis ettiği haberinin yalan olduğunu, gerçekte nelerin yaşandığını yazdı. Tebiş'in, 2008'de “bombacı” olarak tutuklanıp 5 yıl cezaevinde kaldıktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığını; bunun üzerine 2013'te Güney Kürdistan’a resmi yollardan geçerek burada açık kimliğiyle yaşamaya başladığını hatırlatan Çetin, şu ilginç ayrıntıya dikkat çekti: "Güngören patlamasından tam 14 yıl sonra, yani geçtiğimiz birkaç ay önce tıpkı Tebiş gibi aynı dosyadan yargılanıp 5 yıl sonra beraat eden ve Güney Kürdistan’a yerleşen H.T. adlı yurtsever de bir suikasta uğrayarak yaralı kurtuldu."

Güney Kürdistan’da belli bir süre Hewlêr’deki HDP etkinliklerine de katılan Tebiş'in, çeşitli nedenlerden dolayı 2020'de siyasi çalışmalardan koptuğunu paylaşan Çetin, şöyle devam etti: "6 ay kadar önce KDP asayişi tarafından adli bir soruşturmanın sonucu olarak bulunduğu ev basılarak evdeki 4 kişi ile birlikte gözaltına alındı ve birkaç ay kendisinden haber alınamadı. Akıbeti ile ilgili KDP’den durumunu öğrenmek isteyen Tebiş’in yakın çevresi, 'size ilerleyen zamanda bilgi veririz' yanıtını aldı. Nüsret Tebiş bir süre önce Türkiye’ye teslim edildi!"

Çetin, yazısının sonunda "Bu ve benzeri algı operasyonlarıyla Türkiye’de gerçekleşmiş büyük eylemler Rojava ile ilişkilendirilerek uluslararası planda algı oluşturuluyor" diyerek, şu soruyor sordu: Gerçekte Nüsret Tebiş’e ne oldu?