Heval…

Haberleri —


"Heval" sözcüğü Kürtçe "Arkadaş" demek. Ancak bu sözcüğe yüklenen anlam öylesine ağır, öylesine, derin, öylesine geniş ki bir sözcüğün anlamını aşıp, bir halkın varlığını ifade eder niteliğine bürünmüştür. Sözcüğün söylenişinin bende melodik bir çağrışımı var. Bir dost bana "Heval" diye hitap ettiğinde bütün edebim, terbiyem, nezaketim üstüme toplanıyor. Onurlanıyorum, kendimi daha diri, canlı ve heyecanlı hissediyorum. Hele de Dersimli Heval can, Aysel Doğan’ın "Hevalim" deyişi!... Melodik bir titreşim yaratmıştır bende… Melodik çağrışım kulaktan yüreğe ulaşırken insanı tarihsel ve destansı bir yolculuğa çıkarıyor.
"Heval" sözcüğünü özgürlük erdemine giden yolda "Yoldaş/arkadaş" olarak ilk defa Alişer kullanmış. Koçgiri’nin, Dersim’in destansı kişiliği sanırım "Heval" sözcüğünü en içten, en derin anlamda Zarife Ana için, Nuri Dersim’i için kullanmıştır. Özgürlük Hareketinde bir hitap terimi olarak ilk kim kullandı acaba "Heval" sözcüğünü? Kim kullandı bilmiyorum ama "Heval" kendi anlamını aşan bir sözcük oldu.
"Heval" sevginin, dayanışmanın, yoldaşlığın, paylaşımın, acı, tatlı ne varsa birlikte yaşamanın… Direnişin, cesaretin, özgürlüğün, eşitliğin ve barışın adı oldu. Kürt halkı "Heval" kelimesinin bu anlamını iyi bildiğinden yerinde ve anlamına uygun olarak kullanmaya büyük bir özen gösteriyor. Heval, bir dönemin, aydınlanmanın, kendi kültürel değerleriyle buluşmanın, siyaseti de üretimi de kendi öz gücüyle kendi adına yapmanın, yeni ve özgür bir yaşam biçiminin adı olmuştur.
"Heval" kelimesine bu kadar derin ve geniş anlam yükleyen şey Koçgiri’den beri Kürdistan’da yaşanan destansı direnişin yarattığı ruh halidir. Ancak burada son 40 yılın ayrı bir anlamı var. Özgürlük Hareketinin son 40 yılda Kürdistan, Türkiye ve Ortadoğu’da ürettiği siyasal, kültürel, sosyal değerler dünya ölçeğinde bir değişim ve yenileşmeye yol açacak güçtedir. Bireyden, topluma, kadından erkeğe yaşanan sosyal, kültürel değişim sürecinin enerjisi artık yaşamın her alanında kendini hissettiriyor. Edilgen, uyuşuk, üretimden uzak, kendi içinde ve toplumsal yaşamda çatışmalı, marazi, kavgacı, uyumsuz, kıskanç ve giderek ilkel kişilik, ''heval''in yarattığı pozitif enerjiyle inanılmaz bir dönüşüm yaşadı. Çatışmacı ilkel kişilikten kurtulmak, değişimi yaşamak kolay değil! Başlı başına bir ızdırap halidir. Zira statükoya, yerleşik geleneksel yaşama alışmış bir toplum için "Her yenilik bir ihanettir!" Bu anlamda Kürdistan’ın yerleşik geleneksel kişiliği başlangıçta "heval" olmayı bir ihanet olarak algılamıştır. Ta ki, ''heval''in anlamını destansı direnişlerle billurlaştıran fedakar insanların eylemleri yaşanana kadar.
Diyarbakır Zindanı'nda, işkencehanelerde, dağlarda yaratılan değerler hala kimilerimiz tarafından yeterince anlamlandırılmış mıdır? Sistemin kalemşörlerinin ve ekranlarda tartışma adına sığ polemik düzeyini aşmayan lafazanların aklına müptela olanlar az değil! Bunca destansı değerin üretildiği bir yerde sanatsal yaratımın gelişim düzeyi yeterli midir? Özellikle kimi politik kadrolarda entelektüel bakış açısının, yorum düzeyinin köklerinden kopuk, Avrupa merkezli sol veya liberallere hayranlık düzeyini aşamaması tuhaf bir durumdur.
Hevalin yarattığı değerlerin kökeni elbette Kürdistan’da, Türkiye, Ortadoğu, dünyada kendinden önceki değerlerin birikimindendir. Lakin ''heval'' miras olarak aldığı değerleri eritmiş, yoğurmuş, pişirmiş ve yeniden yaratmıştır. Bugün Kürdistan, Rojava/Kobanê’den, Iğdır’a, Sivas’tan Hakkari'ye kadar demokratik sosyalizmin işlendiği, yaşandığı bir coğrafya haline geliyor. Bu tasvirimize kimi aydıncıklar dudak büküp, burun kıvırsa da ''heval''in yaşam biçimi ve siyasal, kültürel evriminin menzili demokratik sosyalizmdir.
Sahi heval dedik de!... Kobanê’de direnen, Rojava’nın destanını yazan hevaller! Kobanê sınırında nöbet tutan hevaller! Dağlarda toplumsal barış ve demokratik çözüm, eşit yurttaşlık özleminin dinamizmiyle yaşayan hevaller! Medyada onca kıt olanağa ve zorluğa karşın özgür basını yaratan hevaller! Zindanların kuşatıcı baskısına inat dimdik yaşayan, üretimden ve mücadeleden kopmayan hevaller! Sosyal, kültürel, siyasi yaşamın her alanında üreten, yaratan hevaller! Aman iyi olun kurban! Varlığımız, birliğimiz dirliğimizi için iyi olun Heval Canlar!...
Yirmi yedi Kasım yetmiş sekizde
Miladımız oldu, var oluş bizde
Yoksulluk içinde, soğuk bir güzde
Varlığı başlattın Ey Bilge İnsan
(BÜLBÜLİ ŞEYDA/ Bilge İnsan destanından)

paylaş

Haberler


   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.