Hewlêr’den umudu kestik

  • İki yıldır ambargo altında tutulan Mexmûr Kampı Diplomasi Komitesi üyesi Sait Çömlek, “Benzer ambargolara daha önce de maruz kaldık ancak bu son ambargo farklı. Gidiş gelişlerimize izin vermiyorlar’’ dedi.

ZEYNEP DURGUT - MA/HABER MERKEZİ

Kürdistan Demokratik Partisi (KDP), Federe Kürdistan Bölgesi’nin Hewlêr kentinde 17 Temmuz 2019’da Türkiye Konsolosluğu’nda görevli 3 kişiye yönelik silahlı saldırının ardından Mexmûr Kampı’na başlattığı ambargo, iki yıldır devam ediyor. Ambargoyla hak ihlallerine maruz kalan kamp halkı, diğer yandan DAİŞ saldırılarıyla da karşı karşıya kalıyor. 

5 bebek hayatını kaybetti

Mexmûr Kampı Diplomasi Komitesi üyesi Sait Çömlek, benzer ambargolara daha önce de maruz kaldıklarını ancak son ambargonun farklı olduğunu söyledi.

Hewlêr’e gidiş gelişlerin de engellendiğini aktaran Çömlek, “Eskiden bütün ihtiyaçlarımızı ve işlerimizi Hewlêr üzerinden yapar ve çözüme kavuştururduk. Ama 2 yıldır bütün ilişkimiz kesildi. Özellikle de hastalarımız olduğunda gidişlerde çok ciddi zorluklarla karşılaştık. Ambargo nedeniyle bugüne kadar 8 hamile kadın geçişlerde bekletildiği için bebeğini kaybetti. Bunun yanı sıra burada bir yurttaş kalp krizi geçirdi. Doktor acilen Hewlêr’e sevkinin yapılıp orada tedavi altına alınmasını söylemesine rağmen izin verilmedi ve saatlerce bekletildi. Saatler sonra geçişine izin verildi, o da hastaneye götürüldüğü gibi hayatını kaybetti” dedi. 

Kampta 132 kronik hasta 

Kampta 132 kronik hastanın olduğuna aktaran Çömlek, “Koronavirüs salgını en fazla kampı etkiledi. Çünkü biz tedaviyi Hewlêr üzerinden gerçekleştiriyorduk. En insani hak olan sağlık hakkımızdan faydalanamıyoruz. Bu süreçte yüzlerce insanımız koronaya yakalandı ve 8 insanımız bu hastalıktan yaşamını yitirdi. Bunu yanı sıra kampta yüzlerce kronik hastalığı olan insanımız var. Bu hastalıklar da çoğunlukla kalp ve şekerdir. Özellikle de şeker ve tansiyon hastaları çok zorlandı. Toplamda 30 kanser hastamız var. Bu hastalar bu süreçte tedavi edilmedi. Aynı zamanda 60 astım hastası, 40 felç ve 2 de Down Sendromu hastası var” diye konuştu.

DAİŞ ve TSK’nın saldırıları 

Kampa son dönemde saldırıların arttığını belirten Çömlek, şunları kaydetti: “Bu saldırılar DAİŞ ve TSK tarafından yapıldı. Şüphesiz saldırılar insanların psikolojisini de kötü etkiledi. Halkımızla dayanışma içerisine girerek sıkıntılı süreçleri atlatmaya çalışıyoruz. Bunu az da olsa başardık. Kampta bulunan ve çalışamayan ailelerle dayanışma içerisindeyiz.”

Tehditlere karşı özsavunma

Kamp üzerindeki tehditlere karşı özsavunma vurgusunda bulunan Çömlek, “Açık bir şekilde tehdit ediliyoruz. Bu tehditleri ciddiye alarak, özsavunma hazırlığımızı yapmamız gerekiyor. Birleşmiş Milletler (BM) ve Irak hükümeti bu kampın güvenliğini almak zorundadır” ifadelerini kullandı.

Kamp saldırıya açık halde

Çömlek, devamında şunları söyledi: “Bizi savunacak kimse olmadığı için de kampın kapısı her saldırıya açık bir durumda. Diplomatik alanda yürütülen çalışmalara ağırlık vermemiz gerekir. Bu tehditler hiçbir zaman bitmedi. Biz her ne kadar bu konuda BM’yi eleştiriyorsak aynı zamanda KDP’nin bu anlamda ki tutumunu da eleştirmemiz gerekir. KDP artık bir Kürdistani parti gibi hareket etmelidir. Kampa yönelik saldırıların yanı sıra bu kampa gelme sebebimizi de unutmamamız gerekir. Birlik olup birbirimize sahip çıkmamız gerekir.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.