Hilvan kendi kökleri üzerinde yeniden yeşeriyor

Forum Haberleri —

Hilvan

Hilvan

  • İşte o Hilvan, şimdi adeta toprağı çatlatan ilk tohum gibi, ilk filiz gibi yemyeşil! Ve Hilvan 45 yıl sonrasında sömürgeci soykırımcı Türk devletinden hesap soruyor! "Bu mücadele çizgisinde zaferi görüyorum" diyen Kemal Pir’in büyük ölümsüz anısına sahip çıkıyor ve O’nu bir kez daha doğruluyor!

BAHATTİN SEMSÛR

Hilvan’da 31 Mart’ta yapılan Hilvan Belediye Başkanlığı seçimini yurtsever eşbaşkanların kazanmasına rağmen, sömürgeci soykırımcı Türk devleti seçim sonuçlarını kabul etmemiş ve yenilenmesine karar vermişti. Basına yansıdığı kadarıyla, alandaki sömürgeci ordu komutanları, kaymakamı ve memurlarıyla seçimleri AKP’ye kazandırmak için çok çalışılmış. Bizzat Bekir Bozdağ denen asimilado çok fazla çalışmış. Zaten son seçimde de ağırlığını tümüyle ortaya koymaya çalışanlardan birisiydi. Anlaşılıyor ki, fiziki ağırlıkları dışında ağırlığı da yokmuş. Hatta hain Bucak çeteleri de devreye girmiş. Ancak istediklerini elde edemeyince, seçimi yenilemeye karar vermişlerdi. Bizzat Kürt soykırımcısı faşist şefin de Hilvan seçimlerinin yenilenmesi için baskı yaptığı belirtiliyor. Belli ki düşman, Hilvan’ı kaybetmenin kendileri için ne anlama geldiğinin farkında. Onun için tüm güçleriyle yüklenmişlerdir.

Fakat sonuçta yine kazanan Hilvan halkı oldu.

Yani yurtsever Cemal köylü, Ömer dayı, genç militan Cemal Çobanyıldız, büyük ajitatör ve Komutan Salih Kandal, Cuma Tak, Sadun, ilk kadın özgürlük öncülerinden Hanım Yaverkaya, Amed zindan direnişçisi M. Emin Yavuz, 15 Ağustos Şanlı Atılımı’nın komutanlarından olan Mehmet Sevgat (Bedran), büyük edebiyatçımız Sait Üçlü. Hilvan direnişinin büyük kurmaylarından ve PKK’nin İlk Komutanı Mehmet Karasungur, Kemal Pir, M. Hayri Durmuş, Şahin Kılavuz, mücadelemizin ve Hilvan’ın ilk büyük şehidi Halil Çavgun. Hilvan’da halkın özgürce özyönetimini belirleyerek seçtiği, ilk Belediye Başkanı Nadir Temel ve Dûrê Ana ve tabii ki tüm bu değerlerin bileşkesi, Büyük Mimar Önder Apo kazandı. “Tarih başlangıcında gizlidir ve biz de tarihin başlangıcında gizliyiz!” sözü, bir aydın tarafından dile getirilen, salt kulağa hoş gelen ve coşku veren bir aforizma değil! Bu söz, Önder Apo’nun tarihin zorlu, acılı mücadelelerinden damıttığı, tarihe ve topluma ilişkin her dem yol gösteren bir pusuladır. Kurdistan’ın destansı mücadelesini anlatır.

Biz 1978, ‘79 ve ‘80 yıllarında Hilvan’da gizliyiz ve Hilvan, 2 Haziran 2024’te o tarihin ‘şimdi’sidir.

Onun için Hilvan; Zap’ta sömürgeci soykırımcı Türk devletinin kimyasal silahlarına karşı yazılan bir direniş destanıdır!

Tarihte hiçbir şey kaybolmuyor, kaybettirilemiyor! Sömürgeci Türk devleti Hilvan’ı kaybettirmek için çok şey yaptı, elinden geleni ardına koymadı…

APOCULUK ile kazanılan ne varsa hepsini birer birer silmek istedi yüreklerden ve beyinlerden! Hilvan hafızasızlaştırılmak istendi…

12 Eylül askeri faşist cuntası Hilvan halkından birçok yurtseveri sürgün etti!

Ama onlar yüreklerinde Önder Apo’nun yarattığı Hilvan’la gittiler, nereye gittilerse… Çünkü onlar Hilvan, Hilvan onlar idi…

İşte o Hilvan, şimdi adeta toprağı çatlatan ilk tohum gibi, ilk filiz gibi yemyeşil!

İşte o Hilvan, şimdi Mehmet Karasungur, Salih Kandal ve Cuma Tak’ların komutasında savaşmaya hazır bir halk ordusu gibi ayakta…

Hilvan belki bugün faşist karanlık karşısında havai fişeklerle kutlama yapıyor, ama esasen devrimci halk savaşının izli mermileriyle düşmanı vurmaya hazırlanıyor.

Ve Hilvan 45 yıl sonrasında sömürgeci soykırımcı Türk devletinden hesap soruyor!

"Bu mücadele çizgisinde zaferi görüyorum" diyen Kemal Pir’in büyük ölümsüz anısına sahip çıkıyor ve O’nu bir kez daha doğruluyor!

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.