HTŞ'yle birlikte DAİŞ de harekete geçti

Dünya Haberleri —

HTŞ / foto:AFP

HTŞ / foto:AFP

  • YPJ Genel Komutanı Rohilat Efrîn: Suriye’deki çatışmalı durumdan faydalanan DAİŞ’in hareketliliği arttı. Son 7 ayda Dêrazor, Reqa ve Hesekê’de DAİŞ’e karşı yaklaşık 60 operasyon düzenledik. DAİŞ’in ana kaynağı Badiye-Suriye bölgesidir.
  • Cihatçı bir zihniyet teşvik ediliyor, çeteler meşrulaştırılıyor. Ayrıca DAİŞ çeteleri ve ailelerinin tutulduğu kamp ve hapishanelerin güvenliğini uluslararası güçlerin işbirliği olmadan yerel bir güce teslim etmeyeceğiz. Olası bir güvenlik boşluğu Suriye için daha büyük bir tehdit oluşturacaktır.
  • HTŞ’ye bağlı El Emşat çetelerinin Dêr Hafir’da cephe hattına saldırdığını belirten QSD, “Güçlerimiz, bu grupların tekrar eden provokasyonlarına karşı dikkatli bir şekilde hareket etmektedir. Silahlı grupların sivil halkı silahlandırması, hendek kazması ve bölgeye yığınak yapması yakından takip edilmektedir” dedi.

Şengal’de 11 yıl önce binlerce Êzîdî katleden DAİŞ, Suriye’de yeniden harekete geçti. Aralık 2024’te HTŞ'nin iktidarı ele geçirmesiyle daha rahat alan bulan ve yayılan DAİŞ, özellikle Dêrazor, Reqa ve Hesekê’de Demokratik Suriye Güçleri’ne (QSD) saldırıyor. Saldırılarda vur-kaç taktiği, pusu ve bomba kullanan DAİŞ, kırsal bölgelerde kaos çıkarmaya çalışıyor. QSD’nin yanı sıra halk da hedefte. Sadece geçtiğimiz hafta Dêrazor’un doğusundaki Hecîn bölgesine bağlı Şeifa belgesinde Salih el-Nuhir adlı bir okul müdürü katledildi. QSD, saldırının ardından “DAİŞ terör örgütü askeri güçleri, sivilleri, yöneticileri ve hizmet kurumlarını hedef alarak terörist faaliyetlerini yoğunlaştırdı” uyarısını yaptı.  

7 ayda 143 saldırı

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) ve Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR) raporlarına göre, DAİŞ 2025 yılının ilk 7 yedi ayında Dêrazor, Reqa ve Hesekê’de 143 saldırı düzenledi. Dêrazor’da 121, Hesekê’de 12 ve Reqa’da düzenlenen 10 saldırıda QSD savaşçıları, çiftçiler ve çobanlar hedef alındı; 250’den fazla kişi yaşamını yitirdi ve yaralandı. DAİŞ özellikle yöneldiği Dêrazor’da pusu kuruyor, mayınlı saldırı düzenliyor, kontrol noktaları ve askeri araçlara silahla ateş ediyor. Bu saldırılarda, QSD’nin 22 savaşçısı ve 6 sivil şehit düştü, onlarca kişi de yaralandı.

Buna karşın QSD ve İç Güvenlik Güçleri de DAİŞ’e yönelik operasyonlarına hız kesmeden devam ediyor. En son İç Güvenlik Güçleri, 30 Temmuz’da Cizîr Kantonu’nun Şedadê kırsalında güvenlik operasyonu gerçekleştirdi; 3 çete yakalandı. QSD, Hol Kampı’nda düzenlediği operasyonda 2 çeteyi ve İç Güvenlik Güçleri, 29 Temmuz’da Reqa’da 9 çeteyi yakaladı. Ayın 27’sinde QSD’nin Askeri Operasyon Timleri (TOL), Dêrazor’da bomba yüklü kamyonetle saldırı hazırlığı yapan Ehmed El Teleb adlı çetebaşını yakaladı.

 

 

Tehdit büyük, yeniden örgütleniyor

Kadın Savunma Birlikleri (YPJ) Genel Komutanı Rohilat Efrîn, HTŞ’nin iktidarı ele geçirmesinden bu yana Suriye'de çatışmalı ve istikrarsız bir durum yaşandığına ve DAİŞ’in bundan yararlanmaya çalıştığına işaret ederek, şu uyarıyı yaptı: “Bu tehdit, sadece Suriye ve Kuzey ve Doğu Suriye ile sınırlı değil, tüm bölge halkları için büyük tehlike arz ediyor. DAİŞ’in uyuyan hücrelerinin hareketliliği arttı, kendilerini yeniden örgütlemeye, toplumumuzda ve Suriye'de kaos yaratmaya çalışıyorlar. Bu büyük bir tehlikedir.”

Hawar Haber Ajansı’nın (ANHA) sorularını yanıtlayan Rohilat Efrîn, 2019’da coğrafik olarak hakimiyetine son verilen DAİŞ’in tamamen ortadan kaldırılmadığını söyledi: “Din adı altında hareketlilikleri arttı. Son aylarda mayın döşeyip güçlerimize saldırıyor ve farklı isimlendirmelerle tehditler savuruyorlar. Toplum içinde insanların zihinlerini karıştırarak kaos yaratmak istiyorlar. Hem gizli hem de açık bir şekilde faaliyet gösteriyorlar. Bazen açıkça saldırılar düzenliyor.”

DAİŞ’e karşı 60 operasyon

Rohilat Efrîn, 2025 yılı başından bu yana Dêrazor, Reqa ve Hesekê’de yaklaşık 60 operasyon gerçekleştirdiklerini kaydetti: “İstihbarat toplama, gözetleme ve operasyonlar sonucunda kamp ve hapishanelere yönelik birçok saldırı engellendi. 6 çete üyesi öldürüldü, 3'ü elebaşı olmak üzere 64 kişi tutuklandı. Suriye'deki siyasi, askeri, güvenlik vb. boşluktan yararlanarak öne çıkmak istedikleri anlaşıldı.”

Cihatçı zihniyet teşvik ediliyor

“Saldırıları gerçekleştiren çeteler nereden geliyorlar, bu saldırıları nasıl yapabiliyorlar?” sorusuna yanıt veren Rohilat Efrîn, şu kritik bilgileri paylaştı: “DAİŞ’in ana kaynağı, Suriye çölünde bulunan Badiye-Suriye bölgesidir. Bazıları Suriye dışından yasadışı yollarla sınırı geçiyor. Bazıları da örgütlenerek farklı isimler altında sınır kapılarından geçiyor. Tutuklanan çetelerin sorgularından, birçok devletin buna göz yumduğu açıkça anlaşılıyor. En tehlikeli bölge ise çetelerin yuvası olan Badiye-Suriye'dir. Bu tehdit sadece Kuzey ve Doğu Suriye ile sınırlı değil. Kıyı şeridi ve Süveyda’ya yönelik saldırılar açıkça DAİŞ’in pratiğidir. Cihatçı bir zihniyetin teşvik edildiği ve çetelerin meşrulaştırılmaya çalışıldığı çok açık.”

 

 

Uluslararası toplum desteğini sürdürmeli

DAİŞ’e karşı mücadelede kendilerine şu ana kadar operasyonel ve lojistik destek konusunda uluslararası destek sağlandığını, ancak saldırıların önlenmesi için desteğin artması gerektiğini vurgulayan Rohilat Efrîn, “Uluslararası Koalisyon’la iş birliği içinde birçok operasyon gerçekleştirdik. İş birliğimiz devam edecek. Suriye'nin bazı bileşenlerine yönelik tehditler var. Bunu kıyı bölgelerinde ve Süveyda’da çok net bir şekilde gördük. Bu nedenle iş birliği devam etmeli. Uluslararası toplum, DAİŞ’le mücadeleye desteğini azaltmamalı” dedi.

Öncelikle güvenlik garantisi olmalı

DAİŞ çeteleri ve ailelerinin tutulduğu kamp ve hapishanelerin güvenliğinin uluslararası güçlerin işbirliği olmadan yerel bir güce teslim etmeyeceklerinin altını çizen Rohilat Efrîn, şöyle devam etti: “Olası bir güvenlik boşluğu Suriye için daha büyük bir tehdit oluşturacaktır. Kamp ve hapishanelerdeki birçok DAİŞ çetesi Suriye vatandaşı değil. Farklı uyruklu çeteler var. Bu, dünya için bir tehdittir. Bu çeteler yargılanıp teslim edilene kadar, bölgemiz, Suriye ve dünya için her zaman bir tehdit olmaya devam edecektir. Bu nedenle tüm sorumluların dikkatli olması gerekiyor.”

Rohilat Efrîn, Kuzey ve Doğu Suriye’yi koruyan güçler olarak DAİŞ’e karşı alacakları ek önlemleri anlattı: “Kamplar savunma açısından güçlendirilecek. QSD ve YPG-YPJ olarak, DAİŞ çetelerinin saldırı ve planlarını boşa çıkaracağız. Çalışma ve mücadelemizin ana ekseni bunları boşa çıkarmak olacak. Koalisyon güçleriyle iş birliği içinde daha güçlü operasyonlar yürütülecek. Tüm güçler, QSD ve YPG-YPJ'nin DAİŞ’e karşı savaştığını ve bu savaşta zafer kazandığını görmelidir. Böyle bir tehdidin tekrar ortaya çıkmaması ve saldırıların önlenmesi için Kuzey ve Doğu Suriye’nin tüm bileşenlerinin desteğini sürdürmesi gerekmektedir.”

 

* * *

Meşru savunma hakkımızı kullandık

QSD, bölgenin güvenliğini sağlayıp, DAİŞ’e karşı mücadelesini sürdürürken Şam rejimine bağlı çeteler, önceki gece Dêr Hafir’da QSD’ye saldırdı.

HTŞ bünyesinde faaliyet gösteren ve Türk devletin destekli “El-Emşat” olarak bilinen “Süleyman Şah” adlı çete grubu, Tebqa'nın batısında yer alan Dêr Hafir’ı hedef aldı. Suriye Geçiş Hükümeti Savunma Bakanlığı, QSD’nin ilk önce kendilerine ait noktalara saldırı düzenlediğini iddia etti. QSD, bu iddiaların asılsız olduğunu duyuran açıklamasında, “Hükümete bağlı ‘disiplinsiz gruplar’, Dêr Hafir bölgesindeki cephe hatlarına saldırılarını ve ihlallerini sürdürmektedir” dedi.

QSD, söz konusu çetelerin olay gecesi sivil yerleşim alanlarına onlarca havanla saldırı düzenlediğini, savaşçılarının saldırıya karşılık verdiğini ve yalnızca meşru müdafaa kapsamında hareket ettiğini ifade etti.

Provokatif hazırlıklar!

QSD, çete gruplarının halkı silahlandırdığına ve bölgeye yığınak yaptığına işaret etti: “Savunma Bakanlığı'nın gerçekleri çarpıtmaya ve kamuoyunu yanıltmaya yönelik çabaları, ülkenin güvenliği ile istikrarına zarar vermektedir. Güçlerimiz, bu grupların tekrar eden provokasyonlarına karşı dikkatli bir şekilde hareket etmektedir. Silahlı grupların sivil halkı silahlandırması, hendek kazması ve bölgeye yığınak yapması yakından takip edilmektedir. Tüm bu gelişmeler, söz konusu grupların gerilimi tırmandırma niyetinde olduğunu göstermektedir. Ateşkesin geçerli olduğu bu dönemde, Suriye Geçiş Hükümeti'ne bağlı yetkili kurumlar sorumluluklarını yerine getirmeli ve kontrol altındaki disiplinsiz grupların denetimini sağlamalıdırlar." HABER MERKEZİ

 

* * *

Yüzlerini Şengal Dağı’na döndüler

DAİŞ’in Êzîdî toplumuna yönelik 3 Ağustos 2014’te gerçekleştirdiği soykırımın 11’inci yıl dönümünde yaşamını yitirenler anıldı. Hayatın durduğu kentte halk yüzünü Şengal Dağı’na dönerek yaşamını yitirenler için 3 dakikalık saygı duruşu yaptı. Halk yapılan anmada aynı zamanda DAİŞ’e karşı verilen mücadeleyi de selamladı.

Şengal Özerk Yönetimi öncülüğünde Herdan’dan Borik, Guhbel, Duhola, Dîgur, Sinûn ve Xanesor’a, Şengal merkezden Girzerik, Tilezêr, Sîba ve Mediban’a kadar herkes 3 dakika boyunca hayatı durdurdu.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.