Hükümetin sorumluluğundadır

Gülistan Koçyiğit
- DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, demokratik siyaset önündeki engellerin kaldırılması ve alan açılması gerektiğini belirterek, “Meclis'in inisiyatif alması, yasal düzenlemelerin yapılması, hükümetin bizzat sorumluluğundadır. Hızla ilk elden, güven arttırıcı ve sürece uygun adımlar atılmalı” dedi.
ERDOĞAN ALAYUMAT / İSTANBUL
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın mesajını “yeni bir başlangıç” olarak tanımlayan Koçyiğit, “Sayın Öcalan tarihsel sorumluluğunun gereğini, yine tarihsel bir çağrı yaparak ortaya koymuş oldu. Çok kapsamlı ve yeni bir dönemin başlangıç çağrısıdır. Sayın Öcalan Kürt sorunun demokratik çözümüne yeni bir kapı aralamak, üstelik bunu çok radikal bir şekilde yapmak istediğini çağrısıyla ortaya koymuş oldu” dedi.
“Bugün Türkiye ve bölgeye kazandıracak olan da Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yollardan çözümüdür” diyen Koçyiğit, açıklamanın bu açıdan da önemli olduğunun altını çizdi: “Sayın Öcalan tam da bu perspektifini yaptığı çağrıyla bir adım ileri taşımış oldu. Bundan sonra önemli olan devletin bu çağrıya nasıl karşılık vereceğidir. Devletin atacağı adımlar, bu çağrının devletteki karşılığını görmemiz açısından belirleyici olacaktır.”
Çağrı tek taraflı değil
Öcalan’ın açıklamasını demokratik siyasete, kimlik ve inançlara, cumhuriyetin ikinci yüz yılında devletin demokratikleştirilmesine dönük bir çağrı olarak okunması gerektiğini kaydeden Koçyiğit, şöyle devam etti: “Sayın Öcalan’ın çağrısı devletin de değişimi ve dönüşümüne yönelik bir çağrıdır. Sadece PKK’nin silah bırakması ve dönüşmesi değil aynı zamanda Türkiye’nin değişmesi ve dönüşmesi, devletin demokrasiye duyarlı hale gelmesi, devletin topluma alan açması yönünde ikili bir çağrı olarak okumak gerekiyor. Bu tek taraflı bir çağrı değil.”
Hukuki ve siyasi zemin
PKK’nin kendini feshi ve silahların bırakılması için “demokratik siyaset ve hukuki boyutun tanınması gerekiyor” mesajının çağrının en kritik mesajlarından biri olduğunu kaydeden Koçyiğit, şöyle konuştu: “Devlet hukuki ve siyasi zemini açacak mı? Tartışmayı buradan yapmak gerekiyor. Hukuki ve siyasi zemin açıldığında zaten Sayın Öcalan bunun sözünü söyledi. Eğer hukuki ve siyasi zemin açılırsa gerçekten devlet demokratik bir dönüşümü, perspektif olarak kendisinin önüne koyarsa, bu yönde adımlar atarsa, PKK’nin silah bırakma çağrısıyla bütünleşirse, bütün Türkiye’nin değişmesi dönüşmesi ve demokratik cumhuriyetin inşası için atılmış önemli bir adım olacaktır.”
Nedenler kaldırılmalı
Silahların bırakılması kararının Kürt Halk Önderi Öcalan ile örgütü arasında bir mesele olduğuna işaret eden Koçyiğit, “Diyelim ki hiçbir şey olmadı PKK silah bıraktı. En nihayetinde Kürt sorunu çözülmüş olacak mı, sorusunu sormamız gerekiyor. Bugün Kürt sorununda PKK bir sonuçtur, Kürt sorunu bir nedendir. Bu nedenleri ortadan kaldırmak aynı zamanda PKK’nin silah bırakması açısından kritik bir önemdedir” dedi.
Devlet hazır mı?
“Devletin atacağı adımları hep beraber göreceğiz” diyen Koçyiğit, şöyle devam etti: “En nihayetinde PKK’de yapılan bu çağrıyı kendi açısından değerlendirecek. Demokratik siyaset açısından kritik olan şey, devletin gerçekten demokratik dönüşüme kapı aralayıp aralamayacağıdır. Devletin demokratik dönüşüme ne kadar hazır olduğu, bunu ne kadar istediği sorusunun sorulması gerekir. Meseleyi sadece silah bırakmaya indirgeyen, sadece PKK’nin dönüşümüne indirgeyen bir yerden yaklaşılırsa Kürt sorunu aslında çözülmemiş olacaktır.”
PKK gider, başkası çıkar
“Sorunun sebepleri ortadan kaldırılmazsa PKK gider başka bir şey ortaya çıkar” diyen Koçyiğit, nedenleri iyi tespit emek ve o nedenleri ortadan kaldıracak çözüm önerileri, çözüm formülleri geliştirmek gerektiğini söyledi. “Burada siyasetin inisiyatif geliştirmesi, devletin de buna kapı aralaması gerekiyor” diyen Koçyiğit, şunları ifade etti: “Toplumsal iklimi buna uygun olarak formüle etmek, toplumu hazırlamak gerekiyor. Bunların her birisini bir aşama olarak değerlendirmemiz gerekiyor ve peyder pey herkes elini taşın altına koyup tarihsel sorumluluğunun bilincinde olarak bu sürecin örülmesi ve örgütlendirilmesi ve nihai bir barışa, kalıcı bir çözüme ulaşmak için çaba sarf etmesi gerekiyor.”
Güven arttırıcı adımlar
Koçyiğit, devletin bu sürece hazır olup olmadığı sorusuna da şu yanıtı verdi: “Bu sorunun muhatabı devlettir ve devletin bu soruya yanıt oluşturması gerekiyor. Bu meselenin tarihselliğini, toplumsallığını ve Türkiye üzerindeki etkilerini iyi görmek gerekiyor. Demokratik siyasetin önündeki engellerin kaldırılması ve alan açılması gerekir. Demokratik siyasete alan açmak, her gün gözaltıları engellemektir, kayyum siyasetinden vazgeçmektir, demokratik siyaseti kriminalize etmekten vazgeçmektir, toplumun başında sallanan yargı kılıcının ortadan kaldırmaktır, adaletin tesisi, hukukun üstünlüğüdür. Bütün bunların yapılması gerekiyor. Bunun için de Meclis'in inisiyatif alması, yasal düzenlemelerin yapılması gibi bir sorumluluk bugünkü hükümetin bizzat kendisindedir. Hızla ilk elden, güven arttırıcı ve sürece uygun adımlar atılırsa inanıyorum ki bu mesele hal yoluna girecektir.”