PKAN-JIN örgütleniyor

• Avrupa’da yaşayan İç Anadolulu Kürt kadınlar, Platforma Kurdên Anatoliya Navîn-Jin (PKAN-JIN) olarak örgütlenme kararı aldı. 3 kişiyle başlayan çalışmanın şimdi 25 kişilik bir gruba kavuştuğunu anlatan Hozan Figen, ilk grup toplantılarını, Kürt Özgürlük Hareketi içerisinde yer alan Orta Anadolulu kadınlara ve Leyla Güven’e adadıklarını söyledi.

BERFİN DENİZ / FRANKFURT

Avrupa’da yaşayan İç Anadolulu Kürt kadınlar, Platforma Kurdên Anatoliya Navîn-Jin (PKAN-JIN) Orta Anadolu Kürtleri Platformu-Kadın} çatısı altında buluşuyor. Bir yıl önce 3 kişiyle başlayan komisyon ilk fiziki toplantısını 3-4 Eylül tarihlerinde UTAMARA Kadın Buluşma Merkezi’nde gerçekleştirdi. 

PKAN Avrupa yürütmesi komisyon sözcülüğünde yer alan Hozan Figen ile PKAN-JIN çalışmalarını ve planlamalarını konuştuk. Bir yıl önce 3 kadının kurduğu WhatsApp grubuyla çalışmanın ilk temellerinin atıldığını söyleyen Hozan Figen, “PKAN’da kadınlar olarak varız ve eşbaşkanlık sistemimizde var. Bu ihtiyaç İç Anadolu’daki kadınların coğrafik, özgün kültürel geçmişi ve gerçekliğinden doğdu. Kadın iradesini daha iyi açığa çıkartmak için böyle bir oluşuma gitmeye karar verdik. 3 kişiyle başlayan grubumuz şu an 25 kişi” dedi. Yıllardır birçok kurum çalışmasında yer aldığını belirten Hozan Figen, “Ama Orta Anadolulu kadın kimliğimle ilk defa bir çalışmada yer alıyorum” diyerek, bunu çok önemsediğini ifade etti. 

İlk buluşma Leyla Güven’e adandı

Bir yıl boyunca online toplantılar yaptıklarını, ilk kez fiziki olarak bir araya geldiklerini kaydeden Hozan Figen, “UTAMARA kadın Merkezi’nde 3-4 Eylül tarihinde gerçekleştirdiğimiz toplantımızı Kürt Özgürlük Hareketi içerisinde yer alan Orta Anadolulu kadınlara ve Leyla Güven’e adadık” dedi. 

Asimilasyonun rengi değişti

Dillerini, kültürlerini yaşatabilmek için böylesi bir örgütlenmeye ihtiyaç duyduklarını vurgulayan Hozan Figen, “Ninelerimiz, teyzelerimiz, halalarımızın Kürtçe ağıtları ile büyüdük. Bizlerle hep Kürtçe konuştular ve bu sayede asimilasyona karşı dik durabildik. Artık entegre adı altında asimilasyonun rengi değişti. Bu yüzden böyle bir örgütlenme ihtiyacı duyduk” diye konuştu.

Asimilasyona karşı

“Orta Anadolulu kadınlar olarak yüz yılladır kırıma, göçe, asimilasyona karşı bir bedel ödedik” diyen Hozan Figen, Danimarka’da yaşıyor ve Kürtçe müzik yapıyor. “Ben Avrupa’da büyüyen bir insanım, kültürümüzü nenelerimizin söylediği Kürtçe ağıtlardan aldım. Müzik çalışmalarımda da bu ezgileri dile getiriyorum. Orta Anadolulu kadınlar kültürünü gelecek nesillere aktarmak için kendini örgütlemeli. Teknoloji çağında yaşıyoruz, modern hayat adı altında, Kürdün, kadının kimliği yok ediliyor. Biz buna karşı nasıl bir model oluşturabiliriz. Bu buluşmada bu sorunların çözümü için neler yapacağımızı konuştuk” diye aktardı. 

Avrupa’nın her yerinden

UTAMARA’daki buluşmaya kadınların gösterdiği ilgiden memnun olduğunu söyleyen Hozan Figen, “Toplantıya, Fransa, Belçika, Hollanda, Danimarka ve Almanya’da yaşayan Orta Anadolulu kadınlar geldi. Bileşenimiz içinde doktor, öğrenci, sanatçı, pedagog, ressam, her kesimden kadınlar yer alıyor. Burada kadınlar olarak kendimizi ifade etmek, kendimizi tanımlayabilmek bize büyük moral oldu” dedi.

PKAN-JIN Kürtçe konuşacak

Gerçekleştirdikleri toplantıda bazı kararlar da aldıklarını belirten Hozan Figen, şunları aktardı:

• “ Avrupa’nın her ülkesinde PKAN-JIN kadın komisyonu kurulacak.
• Bütün toplantılarımız, konuşmalarımız, TV programlarımız Kürtçe olacak.
• Komünleşme ve meclisleşmeye gidilecek.

Televizyon programı zenginleşecek

• PKAN TV üzerinden daha önce yaptığımız “Her Jinek Hûnerekê xwe heye” programımıza, Jin û Hûner (Kadın ve Sanat) olarak devam edeceğiz. İki haftada bir yapacağız. Programda kadın şöförleri, İç Anadolu yemeklerini, kadınlarımızın söylediği ağıtlarını işleyeceğiz ve sorunlarımızı tartışıp, çözüm arayacağız.”

Kadınlar bugüne kadar PKAN TV’de “Her Jinek Hûnerekê xwe heye” isimli 8 program yaptı. Şino Sana isimli programla ise asimilasyona karşı Kürtçe ana dilin önemine vurgu yapıldı.