İdam gerekçesi: ‘Jin Jiyan Azadî’
Kadın Haberleri —

Zahra Tabari
- ‘Jin Jiyan Azadî’ pankartı ve bir ses dosyası yüzünden 10 dakikalık duruşmayla idama mahkûm edilen Zahra Tabari: “Bizim adımıza adalet ve özgürlük için sesinizi yükseltin.”
- Oğlu Suruş Samak: “Mahkemedekiler birbirleriyle şakalaşıp ona idam cezası verdi. Annem, İslam Cumhuriyeti'nin yarattığı bu kan denizindeki bir damladır.”
Reşt'teki Lakan Hapishanesi'nde tutulan mühendis Zahra Şahbaz Tabari, İran rejiminin “Baghi” (isyancı) suçlamasıyla idam cezasına çarptırıldı. Zahra Tabari, uluslararası toplumu ve dünyadaki tüm "uyanmış vicdanları" İran halkının yanında durmaya; adalet ve özgürlük çağrısını yükseltmeye çağırdı.
Karar 10 dakikada alındı
Gilan Bölge Elektrik Şirketi'nden emekli mühendis ve iki çocuk annesi Zahra Tabari, yalnızca “Jin, Jinan, Azadî” sloganlı bir pankart bulundurmak ve yayınlanmamış bir ses dosyasını saklamak suçundan idama mahkûm edildi. Zehra Tabari, 17 Nisan'da beş güvenlik görevlisinin, herhangi bir arama emri olmaksızın kuzey Reşt'teki evine zorla girmesi sonucu tutuklandı. İran Halkın Mücahitleri Örgütü’nü (İHMÖ) desteklemekle suçlanan Zehra Tabari, yalnızca 10 dakikalık bir mahkeme duruşmasının ardından ölüm sırasına kondu. Zehra Tabari, Lakan Hapishanesi’nden dünyaya seslenen son mesajında, idam cezasına atıfta bulunarak, rejim yetkililerinin "isyancı" veya "protestocu" anlamında kullandığı "Baghi" terimiyle anılmasının kendisine verilen cezadan başka bir şey olmadığını söyledi.
Bizim adımıza sesinizi yükseltin!
Zehra Tabari’nin NCRI’ yayımlanan mesajı şu şekilde:
“Sevgili dostlar, bu ses adalet ve özgürlük çağrısında bulunan bir sestir. Beni sadece “Baghi” dedikleri tek bir kelime yüzünden idama mahkûm ettiler.
Bu, siyasi olarak karşıt olan veya kendi zihinsel inançlarına sahip olan herkesi bu cezaya çarptırmak için yeterlidir. Kefalet başvurusunda bulundum, ancak daha fazla sürecin geri çevrilmesine güvenmiyorum. Dünya çapındaki mahkeme salonundaki duruşmamda jüri üyesi olarak size güveniyorum. Benim için mesele bir bireyin hayatını kurtarmak değil, birçok başkasının hayatını kurtarmaktır.
Bu bana bir zamanlar bir adamın, sanırım Neil Armstrong'un bize dünyadan çok çok uzaklara bir mesaj gönderdiğini hatırlattı. Bir insan için küçük bir adım, insanlık için dev bir adım, demişti. Şimdi bir hayat kurtarmak için atılan küçük bir adımın, bizi bu dünyada, dünyanın bu köşesinde insan hakları şiddetini kınamak için bir harekete taşıyacağını söyleyebilirim. Bu yüzden lütfen bizim adımıza adalet ve özgürlük için sesinizi yükseltin. Hepinize teşekkür ederim."
Annem kan deryasındaki bir damla
Zahra Tabari’nin İsveç'te yaşayan 35 yaşındaki oğlu Suruş Samak annesinin tutuklanmasını ve sonrasında yaşananları IranWire’a anlattı: “Bizi dolaylı yoldan tehdit ettiler. Kız kardeşim hâlâ her yere babamla gidiyor. Yedi ay sonra, ancak annemle konuşabildim. 67 yaşında emekli bir kadın. Kendisine yöneltilen deliller, suçlamalar ve belgeler, bu tür suçlamalarda bulunmak ve böyle bir ceza vermek için yetersiz. On dakikalık bir video konferans duruşması yaptılar. Mahkemedekiler birbirleriyle şakalaşıp ona idam cezası verdi. Annem, İslam Cumhuriyeti'nin yarattığı bu kan denizindeki bir damladır.” HABER MERKEZİ












