İki dakikada bir kişiye şiddet

• Federal Kriminal Polis Teşkilatı'nın raporuna göre, Almanya'da her iki dakikada bir kişi aile içi şiddete maruz kalıyor. Ülke genelinde faillere elektronik kelepçe uygulamasının yaygınlaştırılması planlanıyor. 

Almanya'da 2024’de en az çeyrek milyon kişi aile içi şiddete maruz kaldı; bu, kayıtların tutulmaya başlandığı tarihten bu yana görülmemiş bir sayı. Federal Kriminal Polis Teşkilatı (BKA), Welt am Sonntag'ın (WamS) talebi üzerine bu açıklamayı yaptı . Rapora göre, 256.942 mağdur kayıt altına alındı. İstatistiksel olarak bu, yaklaşık her iki dakikada bir kişinin partneri, eski partneri veya yakın aile üyesi tarafından şiddete maruz kaldığı anlamına geliyor. Avrupa’nın diğer ülkelerinde de şiddet olaylarında benzer artış yaşanıyor. 

Yüzde 73’ü kadın

Almanya’da şiddete uğrayanların yaklaşık yüzde 73'ü kadın. Almanya’da 2023’te işlenen kadın cinayetleri sayısı ise, bir önceki yıla kıyasla üç katına çıkmıştı. Federal Kriminal Polis Teşkilatı (BKA), 2023'e kıyasla yüzde 1,9 artışla 171.069 kişinin yakın partner şiddeti mağduru olduğunu bildirdi. 94.873 aile içi şiddet vakası kaydedildi ve bu da yüzde 7,3'lük bir artışı temsil ediyor. Uzmanlar,  vaka sayısının eksik bildirildiğini varsayıyor. Bu artış üzerine Almanya, İspanya modeline benzer şekilde faillere elektronik kelepçe uygulamasını ülke genelinde yaygınlaştırmayı planlıyor. Bu uygulama hâlihazırda Hessen ve Saksonya eyaletlerinde kullanılıyor. Federal hükümet ise ulusal çapta bir düzenlemeye hazırlanıyor. 

Maliyeti 54 milyon euro

Tahminlere göre, Almanya'da kadınlara yönelik cinsiyete dayalı şiddetin  (PDF) toplam doğrudan ve dolaylı maliyeti yıllık yaklaşık 54 milyar euroya, yakın partner şiddetinin maliyeti ise yaklaşık 28 milyar euroya ulaşıyor. Bunu perspektife koymak gerekirse: Toplam 54 milyar euro, 2025 federal bütçesi için hazırlanan mevcut taslağın yaklaşık yüzde 11'ine denk geliyor. Bu maliyetler tıbbi tedavi, işten izinler, kaybedilen verimlilik, yasal işlemler, polis ve sosyal hizmetlerin yanı sıra aile içi şiddete tanık olan veya mağdur olan çocukların üzerindeki yükü de içeriyor. Gerçek maliyetlerin daha da yüksek olması muhtemel çünkü birçok vaka utanç, korku veya devletin koruma mekanizmalarına güvensizlik nedeniyle bildirilmiyor.

Yüzde 69’u Almanya doğumlu değil

Şubat 2024'te Federal Konsey, şiddet mağdurlarının korunmasını iyileştirmek için yeni bir yasayı onayladı. Bu yasa, federal eyaletleri kapsamlı koruma ve danışmanlık hizmetleri sunmaya mecbur kılıyor. Federal hükümet, 2027 ile 2036 yılları arasında bu amaçla toplam 2,6 milyar euro kaynak sağlayacak. 1 Ocak 2032'den itibaren mağdurlar, örneğin bir kadın sığınma evinde yer almak gibi ücretsiz koruma ve danışmanlık alma hakkına sahip olacak . Şimdiye kadar bu tür yardımlar bölgesel kapasitelere ve gönüllü hizmetlere dayanıyordu. 2023’de kadın sığınma evlerine sığınan kadınların yüzde 69’u Almanya doğumlu olmayan kadınlardı. Bu oran, bir önceki yıla kıyasla değişmedi.

Aile dramı yok ataerkil şiddet var

Yeşil Parti, kadınlara yönelik şiddetin sıklıkla önemsizleştirilmesini eleştirdi. Kadın politikaları sözcüsü Ulle Schauws, WamS'a verdiği demeçte, "Bu bir aile dramı değil, ataerkil şiddettir" dedi . Schauws, daha fazla önleme çalışması, failler için hedefli programlar, daha hızlı prosedürler ve polis ve yargı için zorunlu eğitim çağrısında bulundu. Sol Parti de , etkilenenleri daha iyi korumak için gözaltı ve ziyaret haklarında reformlar yapılmasını savunarak sesini yükseltti.

Tüm Avrupa’da benzer artış

Avrupa’nın diğer ülkelerinde aile içi şiddet verileri şu şekilde: 

Fransa

Fransa’da 2024 verileri, aile içi ve cinsel şiddetin özellikle kadınları etkileyen ciddi bir sorun olduğunu gösteriyor. Güvenlik güçlerine göre, 2024’te 122 bin 600 cinsel şiddet mağduru kaydedildi. NousToutes Derneği, cinsel şiddet vakalarının yüzde 91’inde saldırganın mağdurun tanıdığı biri olduğunu belirtiyor. Ancak, tecavüz veya cinsel saldırı mağduru kadınların yalnızca yüzde 6’sı şikayette bulunuyor. Fransa’da 2024’de 450 bin 115 kişi fiziksel şiddete maruz kaldı; bunların 346.367’si yetişkin, 103.748’i çocuk.

İsviçre

Statista istatistik araştırma kurumunun verilerine göre 2024’de İsviçre'de yaklaşık 6.070 aile içi şiddet mağduru kaydedildi. Bu, aile içi şiddet suçunun en yaygın türü oldu. Bunu yaklaşık 4.070 mağdurla tehdit ve yaklaşık 4.020 mağdurla sözlü taciz takip etti. Kadınlar, hemen hemen tüm suç türlerinde erkeklerden daha fazla etkileniyor.

İtalya

İtalya’da '1522' numaralı şiddet hattı 2023’ün ilk dokuz ayında 48 bin çağrı ve mesaj aldı. Bu bir önceki yıla kıyasla yüzde 57 artış anlamına geliyor. İtalya’da polis kayıtlarına geçen aile içi şiddet verileri resmî olarak tutulmuyor.

Portekiz: 2024’te Portekiz polisi aile içi şiddetle ilgili bin 281 kişiyi gözaltına aldı. Bu, bir önceki yıla göre yüzde 32’lik bir artış. Polis, ayrıca 15 bin 781 şikâyet aldığını açıkladı. Gözaltına alınanların 625’i suçüstü yakalandı.

İspanya

İspanya’da 2024’te mahkemeler tarafından korunma emri çıkarılan 8 bin 860 aile içi şiddet mağduru kayda geçti. Bu, bir önceki yıla göre yüzde 2,9’luk bir düşüş anlamına geliyor. Bu mağdurların yüzde 60,6’sı kadın, yüzde 39,4’ü erkekti.

Romanya

Romanya polisi, 2025’in ilk altı ayında aile içi şiddet nedeniyle 61 bin 431 olaya müdahale ettiğini açıkladı. Şiddet vakaları kırsal ve kentsel bölgelerde neredeyse eşit dağılım gösterdi. Ancak suç sayısı, bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 19 azaldı. Suçların yüzde 56’sını 'darp ve benzeri şiddet' oluşturdu.

Polonya

Polonya’da son verilere ulaşılamasa da 2023’te yürürlüğe giren yasa ile faillere yönelik psikolojik ve terapötik programlara katılım zorunlu hâle getirildi. Katılmayı reddedenler para cezası veya hapisle karşı karşıya kalıyor. Ayrıca, şiddet uygulayanların silah ruhsatları ve silahları da ellerinden alınabiliyor.

İngiltere

İngiltere ve Galler'de 2024 Mart ayına kadar yaklaşık 2,3 milyon kişi aile içi şiddete maruz kaldı. Bunların 1,6 milyonu kadın, 712 bini erkekti.

Kadın sivil toplum kuruluşu Women’s Aid’in 2024 raporuna göre, mağdurların büyük kısmı temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor; yaklaşık yüzde 80’i gıda bankalarına başvuruyor. Yüzde 62,5’i ekonomik yetersizlikten dolayı failleri terk edemiyor. HABER MERKEZİ