İktidar, Garê’ye kendini kurtarmaya gitti

.

.

  • HDP MYK, Garê’de siyasi sorumlusunun iktidar olduğunu belirterek, "Garê’ye güvenlik güçlerini değil, içinden geçtiği çürümüşlüğe çare olarak kendisini kurtarmaya gitti" dedi. 
  • Uyduruk itirafçı beyanlarına sığınan, demokratik siyaseti hedef alan lümpen ve mafya diliyle konuşan Türk İçişleri Bakanı Soylu ve hükümete seslenen HDP, şunun altını çizdi:
  • "İftiralarınıza boyun eğecek, tehditlerinizden korkacak tek bir HDP’li bulamazsınız. Tek bir HDP’li bile kalsa Garê’de yaşananların hesabını sormaya devam edeceğiz.”

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK), Türk İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, HDP heyetlerinin 'diyalog süreci’ndeki KCK ziyarete ve görüşmeleri ile HDP Ağrı Milletvekili Dilan dirayet Taşdemir’in Garê’ye gittiğini söyleyerek, hedef alması üzerine dün yazılı bir açıklama yaptı. Garê hezimeti ardından devletin tüm imkanlarının kullanılarak HDP’nin hedef gösterildiği, yargı kararları, savcılık soruşturmaları ve medya manipülasyonları ile işlenen ağır suçların örtülmeye çalışıldığı kaydedildi. 
Bu kirli siyasetin son örneğini, yaşananlar nedeniyle İçişleri Bakanlığı’ndan derhal istifa etmesi gereken Süleyman Soylu’nun sergilediği belirtilen açıklamada, Soylu’nun A Haber’de elinde değnek, HDP’ye, milletvekillerine, seçmenlerine ve muhaliflere kin ve nefret kustuğu kaydedildi. Yalan ve iftiralarla dolu bu programın, Türkiye için bir utanç olarak tarihe geçtiği belirtelen açıklamada şunlar ifade edildi:
 
Hükümetin bilgisiyle gidildi
 
"Çözüm süreci yaşanırken İmralı’nın ve iktidarın mesajlarını iletmek üzere Kandil’e giden Eşbaşkanımız Sayın Pervin Buldan başta olmak üzere partili vekillerimizin fotoğrafları program boyunca ekranlarda gösterilmiş. Çözüm süreci boyunca hükümetin bilgisi dışında Kandil'e yapılmış tek ziyaret yoktur. Her ziyarette İmralı'da devlet heyeti ve Öcalan arasında karar varılan konular muhataplarına iletilmiş, alınan yanıtlar, her seferinde devlet heyetinde yer alanlarca Erdoğan'a rapor edilmiştir. 

HDP üzerinden iktidar savaşı

Esasen HDP'nin her Kandil ziyareti çözüm sürecinin Kandil'e gidemeyen taraflarını temsilen gerçekleştirilmiştir. Soylu o zaman sevap sayılan bu çalışmaları şimdi esasen bizim değil Erdoğan'ın günah hanesine yazmaktadır. HDP üzerinden Erdoğan ile bir iktidar savaşı yürütmektedir.
 
O süreç yaşandı
 
AKP iktidarı, çözüm sürecinin başlatıcısı konumunda olduğunu unutmuş durumdadır. Siyasi bekası için çözüm sürecini bitiren AKP iktidarı bu süreci yaşanmamış gibi görebilir, ancak o süreçte yaşananlar hafızalarda tazedir. Devlet görevlilerinin dahil olduğu İmralı’da yapılan görüşmeler gibi Kandil’e giderek çözüm sürecini yürütmek için çaba harcayan siyasetçilerin tüm faaliyetleri, iktidarın bilgisi ve onayı dahilinde olmuştur. Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere ilgili tüm bakan ve devlet görevlileriyle görüşmeler yapılmış, gerek İmralı’nın gerek Kandil’in görüş ve önerileri kendilerine iletilmiştir. 
 
Gizli bir faaliyetmiş gibi
 
HDP’li siyasetçilerin Kandil fotoğraflarını bir suçmuş gibi gösterenler, İngiltere-IRA barış görüşmeleri yürütülürken fotoğraf vermekten gurur duyan Tony Blair ve Gerry Adams’dan ders almalıdır. Güney Afrika’da hakikat komisyonları kurulurken yan yana gelenlere bakıp utanmalıdır. Utanç duyması gereken, kan akmasın diye barış görüşmelerini yürütenler değil, karanlık senaryolarla savaş naraları atanlardır. Hafızalarla dalga geçercesine çözüm sürecinde kamuoyunun gözü önünde, hükümetin bilgisi dahilinde yaşanan tüm girişim ve çabalar, bu seviyesiz programda illegal bir işmiş, gizli bir faaliyetmiş gibi gösterilmiştir. Zamanında olan biten resmi işleri, istediği zaman eğip bükme keyfiyeti, sadece derin bir acizliktir!
 
Taşdemir’e alçakça iftira
 
Yine aynı programda Ağrı Milletvekilimiz Sayın Dilan Dirayet Taşdemir de ‘Gare’ye giden HDP’li vekil’ olarak lanse edilerek alçakça bir iftiraya maruz bırakılmıştır. Soylu’nun bu açıklamalarla iftiracı Bakan olarak tarihe geçtiğini herkes görecektir. Gizli tanık ve itirafçı beyanlarıyla kaç hayatın karartıldığına bu ülkede yaşayan herkes şahit olmuştur. Soylu, uyduruk itirafçı beyanlarına sığınan, çamur at izi kalsın siyaseti ile demokratik siyaseti hedef alan lümpen ve mafya diliyle konuşan bir bakan olarak tarihe adını yazdırmıştır. Kör fanatizm, üstünlük vehmi ile içine düştüğü derin yanılgı, kendini inkâr ile süregiden hoyratlık ve sorumlu olduğu topluma karşı duyduğu düşmanlık kifayetsizliğini örtemiyor.
 
Siyasi sorumlusu AKP’dir
 
Bir kez daha ifade etmek isteriz ki; Garê’de yaşananların siyasi sorumlusu AKP iktidarıdır. AKP iktidarı, Garê’ye alıkonulan güvenlik güçlerini değil, içinden geçtiği çürümüşlüğe çare olarak kendisini kurtarmaya gitmiştir. İktidarın yalan siyasetine itibar etmeyen toplum, bu çürümüşlüğe ‘artık yeter’ demektedir. İftiralarınıza boyun eğecek, tehditlerinizden korkacak tek bir HDP’li bulamazsınız. Tek bir HDP’li bile kalsa Garê’de yaşananların hesabını sormaya devam edeceğiz. Biz gücümüzü hakikatin yanında durmaktan alıyoruz.”

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.